Kıbrıs “Kayıp” Yakınları Birliği, “kayıp” yakınlarına çağrıda bulunarak, önümüzdeki Cumartesi günü Kayıplar Komitesi tarafından düzenlenecek etkinliğe katılmalarını istedi. Kıbrıs “Kayıp” Yakınları Birliği tarafından yapılan çağrıda şöyle denildi:
“Kıbrıs ‘Kayıp’ Yakınları Birliği olarak, 12 Nisan 2014 Cumartesi günü, saat 10.00'da ara bölgedeki Ledra Palace Hoteli yanında bulunan Goethe Institut'de Kayıp Şahıslar Komitesi’nin düzenleyeceği toplantıya, Kıbrıs'ın tüm 'kayıp' yakınlarını katılmaya çağırıyoruz.
Kıbrıs'ta yaşanan büyük trajedinin sonucunda, 3000'nin üzerinde insanımız suçsuz ve günahsız bir şekilde 'kayıp' edilmiştir. İnsanlarımızın canice 'kayıp' edilmelerinin üzerinden onlarca yıl geçti. Daha fazla dayanacak gücümüz kalmamıştır. En erken bir zamanda tüm 'kayıp'larımızın akıbetlerinin belirlenmesini ısrarla istiyoruz.
Bu istemimizi güçlü bir şekilde, hem dünyaya, hem tüm Kıbrıs'a hem de Kayıp Şahıslar Komitesi’ne bildirmek için 'kayıp'larımıza ait büyük boy resimleri de yanımıza alarak bu toplantıya katılalım.
Bizler, Kıbrıs 'Kayıp' Yakınları Birliği olarak Kıbrıs'ın bütün 'kayıp' yakınlarının sesi ve feryadı olacağız. İstemlerimizi güçlü bir şekilde, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin düzenleyeceği bu toplantıda dile getireceğiz.
Kayıp yakınlarının, başta Kayıp Şahıslar Komitesi olmak üzere, AB, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk Yönetimi ve BM dahil, ilgili tüm taraflardan talepleridir…
1. Ailelerin haklarına saygı gösterilmesi.
2. Siyaset için değil, 'kayıp'larımız ve aileleri için çalışılması.
3. Halkla ilişkiler yerine, 'kayıp'larımıza ve ailelerine odaklanılması.
4. Ailelere söz yerine, cevaplar verilmesi.
5. Daha fazla şeffaflık, daha fazla insanlık.
6. Katiller ve arkalarındaki devletlerin sorumlu tutulması ve cezalandırılması.
7. Sorumlu devletlerin 'kayıp'larımızla ilgili arşivlerini bizlere ve KŞK'ne açması.
Bizler, 'kayıp' yakınları olarak, daha fazla gecikme ve erteleme istemiyoruz. 40-50 yıldır süren bu eziyet YETER! Bizler 'KAYIP'larımızın akıbetlerinin bir an önce belirlenmesini istiyoruz.”