Yıllara göre oranların alarm verdiğine işaret eden Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslırum üyesi Nestoras Nestoros, şöyle devam etti:
“Bu konuyu nasıl çözeceğimizi görmemiz gerekmektedir. Çünkü eğer hiçbir şey yapmazsak başarı oranımız sıfıra düşecektir. Çabalarımızı kazıların sayısını artırmada yoğunlaştırmaktayız. Çünkü daha kayıp kişilerin sadece beşte birinin kimlik tespiti yapılabilmiştir.”
“Bu aşağı eğim bilgi akışıyla ilgilidir. Dolayısıyla bilgilerimizi yeniden değerlendirmeliyiz. Hedeflerimizi belirginleştirmek için daha iyi planlama ve daha kapsamlı işbirliği yapmamız gerekmektedir.”
“Türkiye’nin toplu mezarlar bulunulduğuna inanılan işgal bölgelerindeki askeri bölgelerde kaza yapmak için işbirliğini reddetmesi” konusunda da Nestoros, “Son olarak askeri bölgelerle ilgili Kayıp Şahıslar Komitesi’ne belgeler sunduk. Askeri bölgelerdeki kazılar ve bilgi akışıyla ilgili Türkiye’nin yardım etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Nestoras Nestoros, askeri bölgenin ne olduğuna ilişkin değişik yaklaşımlar bulunduğunu, önemli olanın hareket özgürlüğünün bulunması olduğunu vurguladı.
Kayıp Şahıslar Komitesi projesinin devam etmesi için önemli mali kaynaklar olup olmadığı sorusunu Nestoros, “Önemli kaynaklar bulunuyor” diye yanıtladı.
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslırum üyesi Nestoras Nestoros, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Öte yandan 2015-2017 dönemi için üstlenilen çalışmayı % 30′lara çıkarmayı amaçlayan üç yıllık bir stratejik plan bulunmaktadır. Dolayısıyla mali kaynakların artması da önemlidir.”
“Şimdiki planlar, Kayıp Şahıslar Komitesi projesinde çalışan kişilerin sayısını artırmayı sağlıyor. Dolayısıyla Kayıp Şahıslar Komitesi fonlarının artırılması gerekmektedir. Ancak komitenin kendisinin en büyük sponsorü olan Avrupa Birliği’nden aldığı yardım paralarını da uygun idare etmelidir.”
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ve diğer ülkelerden de fon gelmektedir. Bu yıl İsviçre’den de 45 bin dolar yardım geldi.”
Bütün “kayıp” kişilerin ailelerine sevdiklerinin akıbetiyle ilgili bilgi vermenin mümkün olup olmayacağı sorusunu da Nestoros, “Bizim de amacımız budur” şeklinde yanıtladı.
Nestoras Nestoros şöyle devam etti:
“Kayıp kişiler bulunur bulunmaz her kayıp kişinin ailesine sevdikleriyle ilgili bilgi vermeyi istiyoruz. Genelde kayıp kişilerin yakınlarıyla iyi işbirliği içerisindeyiz. Kıbrıslı Türk kayıp yakınlarından bir aile de benimle görüşme istedi ve ben kendileriyle memnuniyetle görüşmek istediğimi söyledim.”
“Bu konu politik malzeme yapılmamalı. Bu Komitenin üç üyesine bağlıdır.”
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi, 1981′de Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk toplumlarının, Birleşmiş Milletlerin katılımıyla oluşturdukları iki toplumlu bir kuruluş.
Komitenin kuruluşundan sonra “kayıp” kişilerin listesi üzerinde anlaşılmaya varıldı.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi, 1963-1964 toplumlararası çatışmalarda ve 1974′teki savaşta, 1508′i Kıbrıslı Rum ve 493′ü Kıbrıslı Türk 2001 “kayıp” kişinin bulunması, kimlik tespiti ve ailelerine geri verilmesini amaçlıyor.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ikisi Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk toplumlarıyla atanan biri de Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından seçilen üç üyesi bulunuyor.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi, ada genelinde kazı çalışmalarını yöneten, komitenin Antropoloji Laboratuvarı’nda “kayıp” kişilerin kalıntılarının genetik analizlerini yapan Kıbrıslı arkeolog, antropolog ve genetik uzmanından oluşan 60′ı aşkın iki toplumlu bir ekibi istihdam etti.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi, ölümlerin nedenini veya ölümlerden sorumlu olanları araştırmıyor. Komitenin hedefini binlerce kişiye sevdiklerinin kalıntılarını geri vererek insani bir amacı gerçekleştiriyor.
(Kıbrıs Haber Ajansı’ndan aktaran Gazedda Kıbrıs – 19.5.2014)