'Kayıt dışı ekonomiden 83 MİLYON TL TOPLAYACAĞIZ'

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, YENiDÜZEN’e konuştu, kamu maliyesinden yerel seçime, usulsüzlük iddialarından Yenişehir'deki araziye kadar çok konuşulacak açıklamalar yaptı

 

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, YENiDÜZEN’e konuştu, kamu maliyesinden yerel seçime, usulsüzlük iddialarından Yenişehir'deki araziye kadar çok konuşulacak açıklamalar yaptı

KAYIT DIŞI EKONOMİ

 “83 milyon açık var, ‘ek vergi mi gelecek’ diye soruluyor. Ek vergi filan getirecek değiliz ama tespit ettiğimiz rakamlandırdığımız kayıt dışılar var. Bu kayıt dışılıkların üzerine giderek 83 milyonu toplayacağız.”

MALİ PROTOKOL

“Mali Protokol hazırlığı var. Tüm atacağımız adımlara yönelik bir takım revizyonlar gerekebilir ekonomik protokol içerisinde… Türkiye’ye en son Eylül’de gittim, görüştüm ve Eylül’den beri temasımız yok”

GEÇMİŞE YÖNELİK USULSUZLÜK İDDİALARI

“Seçim öncesi bunu (usulsüzlük-yolsuzluk var) hep söyleyen siyasi partiler hükümette. Dolayısıyla elbette bu soruşturmalar yapılacak. Ama benim kendilerine tavsiyem enerjinizi sadece buna harcamayın. Çünkü yapacak çok işimiz var.”

YEREL SEÇİM

 “Ben şunu söylüyorum belediye başkan ve meclis üyelerinin de aynı muhtarlıklarda olduğu gibi bağımsız aday olmasının önünü açmalıyız”

YENİŞEHİR'DEKİ ARAZİ

“Oğlum olarak bakıldığı sürece işin içinden çıkamayız… Yasal olarak bir sorun yok. Bu artık isme yönelik bir saldırıdır bana göre. Bunu kabullenmek artık bana zor geliyor.”

 

Fayka ARSEVEN KİŞİ


Maliye Bakanı Serdar Denktaş, 83 milyon TL açığın olduğunu ifade ederek, bazı kesimlerin ‘ek vergi gelecek’ söylemlerine ise, “Ek vergi filan getirecek değiliz ama tespit ettiğimiz, rakamlandırdığımız kayıt dışılar var. Bu kayıt dışılıkların üzerine giderek 83 milyonu toplayacağız” dedi.

Denktaş, 2018 Mali Bütçe’nin Meclis’ten geçirilmesiyle birlikte başta 2018-2020 Ekonomik Protokol’ün görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Türkiye Hükümeti’nden randevu talep etti.

Dövizde yaşanan artışlara tedbirlerinin ne olacağı sorusuna da Denktaş, “Stabil endekse bağlı bir muhasebe sistemi getirilmişti geçmiş dönemde. Bunun üzerinde tekrar çalışmamız gerekir” dedi.

Yerel yönetim seçimlerine yönelik de Denktaş, “Belediye başkan ve meclis üyelerinin de aynı muhtarlıklarda olduğu gibi bağımsız aday olmasının önünü açmalıyız. UBP buna onay verdi. Hep birlikte uzlaşırsak, bu seçimden önce bunu yürürlüğe koyabiliriz” vurgusunda bulundu.

Rauf Denktaş’ın yapacağı ‘yurt’ konusundaki soruları da yanıtlayan Denktaş, “Oğlum olarak bakıldığı sürece işin içinden çıkamayız. Yasal olarak bir sorun yok. Bu artık isme yönelik bir saldırıdır bana göre. Bu olacak şey değil. Bunu kabullenmek artık bana zor geliyor” ifadesinde bulundu.

Denktaş, “Ben çocuğuma ne deyim. Bırak oğlum bu memleketi sen git yurtdışına ve gelme bir kere daha. Bunu mu söyleyeyim ben evladıma? Ben mi ayrılayım siyasetten? Ayrılsam bitecek mi tüm bu tartışmalar?” diye de sordu.

Bu hafta Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile hem mali konuları hem de güncel konuları konuştuk.

  • YENiDÜZEN: 2018 Mali Bütçe geçtiğimiz hafta Meclis’ten geçti. İlk yapmanız gerekenler neler, icraatlar ne olacak?
  • Serdar Denktaş: Türkiye’den randevu talebinde bulundum. Gidip mali protokolün üzerinde bir görüşme yapıp, mali protokolün imzalanması gerekir. Birikmiş, geçen yıldan kalan bu yıl üstüne eklenen, tarım, sağlık, eğitimdeki sorunlar var. Onları çözmeye çalışacağız.
    Yerel seçim sonrasına kadar aslında daha fazla geçmişten gelen, bütçenin geçmemesi nedeniyle birikip önümüzde olan konuları süratle çözeceğiz. İcraat dönemi bu yıl 6 ay gibi bir süre olacak. Zaten bütçe geçmiş hükümetin, program yeni hükümetin. Programı bu bütçenin verdiği olanaklar çerçevesinde uygulamaya koyabileceğiz.
    İvedilikle önümüzde duran rehabilitasyon projesi var, onun sonuçlanması için uğraş vereceğiz. Bir de tabi ki belediye seçimleri var. Belediyelerin sorunları var, onların çözümüne yönelik çalışmalar devam edecek. Meclis’in Haziran sonu kapanacağını göz önünde bulundurursak bizi maliye açısından sıkıntılı bir dönem bekliyor. Gelirler açısından değil, vereceğimiz çalışmaların meyvesini toplama açısından ama elimizden geleni yapacağız. Geçen dönem de aynı bakanlığı yürüttüğüm için süreçte çok fazla kopma olmayacak ama birikmiş sorunları ortadan kaldırmada bizi zorlu bir süreç bekliyor. Hükümetin işi çok…
     
  • YENiDÜZEN: Hükümet’in Meclis tatilini kısaltma düşüncesi var mı ya da bu yasal olarak mümkün mü?
  • Serdar Denktaş: Meclis Başkanı Sibel Siber döneminde Anayasa’ya göre yapamayız diye bir görüş var. O bizi sıkıntıya koyuyor tabi.
     
  • YENiDÜZEN: Ek mesailer konusunda devamlı açıklamalar yer alıyor. Siz de birçok açıklamanızda ek mesailerin sürdürülebilir olmadığını söylediniz. Bu dönem hedefiniz nedir?
  • Serdar Denktaş: Hedefim bu yıl bu çalışmayı tamamlamaktır. Sağlık Bakanlığı’ndan başlayarak, insan kaynakları araştırması yapmak suretiyle ‘nedir gerçek ihtiyaç? Resmi tatiller ve hafta sonu tatilleri hariç… Ne kadar bir harcama çıkacak? İnsan kaynakları açısından, ne gerekecek? Geçen yıl ödediğimiz mesai ve bu uygulamayı düşüneceğimiz uygulamada nasıl bir fark çıkacak? Tüm bunları çok ciddi bir çalışma ile yapacağız. Bu yıl bunu çalışacağız.  Uygulamasını bu yıl başlatabilir miyiz? Emin değilim.
    Polisteki sıkıntı ise daha büyüktür. Çünkü bir eğitim ve kapasite süresi var. 500 civarında şimdi ihtiyaç olduğu söyleniyor, insan kaynakları araştırması yapılmadan söylüyorum bunu… Polis Müdürlüğü’nün talebidir. Ama siz 500 yetki verebilesiniz bile yetiştirebileceği eleman sayısı 200, 1 yılda… Siz belki de 4-5 yılda polisi istenilen kadro seviyesine ulaştıracaksınız. Dolayısıyla sıkıntı var. Konuşacağız. Belki Özel Güvenlik Yasası’nda değişiklik yapmak suretiyle, belki onlara devredilecek görevlerden elde edilecek tasarrufla, belki 500 sayısı aşağıya düşebilir. Geri hizmetlere sivil personel konmak suretiyle tasarruf yapılabilir. Bütün bunların üzerinde çalışacağız. Bu yıl onlarla geçecek. Kendi olanaklarımızla değil, hizmet alarak bu çalışmaları yaptıracağız. Teknik eksiklik varsa Türkiye’den temin edeceğiz.
    Bütçenin geç geçmesi de sıkıntı yaşattı. Gördük ki böyle Ocak'ta bütçe geçirilmeden seçim olmamalı.

 ‘ Mali Protokol sonuçlanmalı’

  • YENiDÜZEN: Türkiye ziyaretinden bahsettiniz. Nedir bu görüşmeden beklentiniz? Ya da siz Türkiye’ye ne ile gidiyorsunuz?
  • Serdar Denktaş: Mali Protokol hazırlığı var onun sonuçlanması lazım. Bir de tüm atacağımız adımlara yönelik bir takım revizyonlar gerekebilir ekonomik protokol içerisinde… 2018-2020 protokolünün hazırlığı var. Onun nasıl yürüyeceği planlanacak. Ben Türkiye’ye en son Eylül’de gittim, görüştüm ve Eylül’den beri temasımız yok.
     
  • YENiDÜZEN: Türkiye ile yapılan protokoller hep tartışma konusu oldu. Bu dönemde nasıl bir yol izlenilecek? Bir taslak çalışmanız var mı?
  • Serdar Denktaş: Evet, istediğimiz bir taslakla gidelim. Hedefler zaten mutabık olduğumuz hedeflerdir. ‘Şunu yapalım’ dediğimizde onun nedeni belli. O hedefe ulaşmak için bizim düşündüğümüzün başka bir yolu varsa da konuşalım. Önemli olan hedefe ulaşmaktır. O hedefe ulaşmak için farklı bir yol izleniyorsa izah edilir. Bunu rahatlıkla konuşabiliriz.  Yine E-devlete yönelik biz Maliye Bakanlığı’nda e-vergiyi yaptık. Bunu daha hızlı nasıl yürürlüğe sokabiliriz? Polisi, sosyal sigortaları örneğin buna dahil edelim ve görebilelim giriş çıkışları… Bu noktada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılmalıdır. Hem mal hem hizmet hem de insanların giriş çıkışlarının kontrol edilmesi açısından yeni protokol imzalanmalıdır. O konuşulacak.  Bir de bu yıl içerisinde bizim atmayı düşündüğümüz adımlar var ve 83 milyon açık var, ‘ek vergi mi gelecek’ diye soruluyor. Ek vergi filan getirecek değiliz ama tespit ettiğimiz, rakamlandırdığımız kayıt dışılar var. Bu kayıt dışılıkların üzerine giderek 83 milyonu toplayacağız. Bunun nerelerde, nasıl kullanılacağı konusunda farklı düşüncelerimiz var, onları paylaşacağız. Yani işimiz çok.
     
  • YENiDÜZEN: Dövizdeki artış her kesimi endişeye koydu. Geçmiş dönemlerde kur sabitlemesi yapılmıştı. Bu dönem bu mümkün mü? Bu yönde bir çalışma var mı?
  • Serdar Denktaş: Stabil endekse bağlı bir muhasebe sistemi getirilmişti geçmiş dönemde. Bu ondan sonra çok farklı yerlere çekildi ve bu uygulamaya giremedi. Bunun üzerinde yeniden çalışmamız gerekir. Günün koşullarına uygun hale getirmeliyiz. Nedir buradaki düşünce onu da izah etmeliyiz. Yani her yıl öngörülen rakama ulaşabilmemizi sağlayacak bir sistem olarak ortaya koyabilirsek ülke küçük uygulanabilir diye düşünürüm.
     
  • YENiDÜZEN: Kısa vadede mümkün mü bu?
  • Serdar Denktaş: Yok kısa vadede olamaz, süre ister. Çünkü yasalar değişecek. Ciddi bir değişimdir. Yine bir projemiz var;  nakitsiz yaşam projesi diye. Nakit kullanımını minimize edip, devlet tarafından kontrollü verilecek, bankaların kontrolünden alınacak bir sistemdir bu. Türkiye’de denendi, tam başarılı olamadı. Ama uygulanıyor. Bizde daha küçük olduğu için bölge ve hacim çok daha rahat uygulanabilir.
    Böylelikle hem kayıp kaçağın ortadan kaldırılması hem gereksiz yere insanların borçlanmasının önüne geçilebilir. Bunun üzerinde de çalışma başlattık bunu da Türkiye’ye anlatacağız ve nasıl katkı verebilirler onu konuşacağız. Bir sürü teknolojik çağa uygun uğraşlar üzerinde çalışıyoruz. Bu ülkede başarılabileceğine inanıyorum. Çok daha sistematik bir hayat standardına ulaşabiliriz, çağdaş teknolojiyi kullanarak.
     
  • YENiDÜZEN: Rauf Denktaş’ın ‘arazi’ ve ‘yurt’ olayı gündemde… Oğlunuzun olması mı sorun, yoksa ortada yasa dışı hukuka etiğe uygun olmayan bir durum mu söz konusu?
  • Serdar Denktaş: Oğlum olarak bakıldığı sürece işin içinden çıkamayız. Rauf 35-36 yaşında, bu ülkenin vatandaşı, kendi işini kurmuş ve Rauf Denktaş Üniversitesi’ni kurma konusunda kendine hedef olarak görmüş bir genç. Üniversitenin öğretim izni nihayet verildi. Birçok başka üniversitenin ve birçok başka yurt yapanın yaptığı gibi o da müracaatını yaptı. Kredi talebi filan da yok. Ona da bu arazilerden verildi. Geçen dönem kampüs içindi, itirazlar çıktı. Benim hatam aslında geri adım atmamalıydım. Ama geri adım attım ve bir yerde önünü kestim. Bilahare yıllar önce bir başka kuruma verilmiş ama hiçbir şey yapılmayınca iptal edilen yer vardı, oraya müracaat etti. Şimdi orada ‘yurt istemeyiz’ diye ayağa kalktılar. Yurt istemezler niçin? 8 katlı olacakmış. 2005’te orası 12 kata kadar izinlendirilmiş bir bölge. Bu yurdun yapımını varsayalım hükümet engelledi. Bu arkadaşlar yarın öbür gün o bölgedeki imar planına uygun olarak, ‘ben müteahhitle anlaştım evimi veriyorum, apartman yapacak, 4 daire de içinden ben alacağım’ dediğinde ne diyeceğiz? Olur verecek miyiz?
    Rauf, 8 katlı proje hazırladı yer de kiralanmış değil rezervdir. Çünkü yöntem nedir? Rezerv olarak ayırırsınız, bu süre içerisinde bütün devlet dairelerindeki çalışmalar yapılır sonra Maliye’ye gelir ve denir ki; ben hazırım, kira takdirini yapın. O zaman kira takdiri yapılır ve inşaat yapılır.
     
  • YENiDÜZEN: İhale yöntemi olmuyor yani?
  • Serdar Denktaş: İhale yöntemi yok. 70’li yıllarda bir kuruma verilen bir yerdir. Devlet malıdır. O kurum bir şey yapmayınca oradan iptal edildi. Müracaat yapıldı verildi.

 

YURT MESELESİ

“İsme yönelik bir saldırıdır”

  • YENiDÜZEN: Yasal olarak bir durum söz konusu değil. Etik olarak nasıl değerlendirmek lazım?
  • Serdar Denktaş: Yasal olarak bir sorun yok. Bu artık isme yönelik bir saldırıdır bana göre. Bu olacak şey değil. Bunu kabullenmek artık bana zor geliyor. Rauf’u ben devlete almaya kalksam ‘vay devlete aldın’. Raif bunu yaşadı, Oxford mezunu işsiz kalınca babam danışman olarak aldı kendisini söylenmedik laf kalmadı. Şimdi devlete alamam, kendisi iş yapar,  kendi malında bile çıkarılmadık sorun kalmadı. Devletten bir yer aldı, yurt yapacak ve YÖDAK talep ediyor, ‘yurt da olmalı’ diyor. Yurt  yapacak ve bu Rauf’a özel de değil, Güzelyurt’ta, Lefkoşa’da Mağusa’da birçok kişiye yurt yapımı için yer verildi. Hiçbiri de ihale yöntemiyle değil.
    ‘Biz burada yurt ya da apartman istemeyiz.’ Nedir istediğiniz? Burası park olsun. Peki parkın karşısında veya yanında var olan bir ev şimdi, anlaşırsa müteahhit ile ve 12 katlı apartman olursa engelleyecek miyiz? Karşı çıkacak mı mahalleli? Hayır. Onun için derim isme yöneliktir. Ben çocuğuma ne deyim. Bırak oğlum bu memleketi sen git yurtdışına ve gelme bir kere daha. Bunu mu söyleyeyim ben evladıma? Ben mi ayrılayım siyasetten? Ayrılsam bitecek mi tüm bu tartışmalar? Tamamen yasaldır yapılan. Buna rağmen Başbakan ve Başbakan Yardımcısının talebi üzerine Başsavcılığa da yazı yazdım. Çünkü bir ihale yasası var bir de Devlet Emlak Malzeme Dairesi Yasası var. İkisi de birbiriyle çelişkili. Bunun için değil sadece İhale Yasası’nın geçtiği 2016 Nisan’ından beri Devlet Emlak Malzeme Dairesi Yasası’nın öngördüğü şekilde kiralamalar yapıldı. Ne yapacağız? Savcılık bize görüş versin.
    Şu çok mantıksız; devlet bir yer kiralayacak kendi için, ihaleye mi çıkacağım? Yoktur böyle bir şey. Devlet bir yer kiralayacak, devlet emlaktan ihaleye mi çıkacak? Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Devletin büyük bir binasını Sea Side Otel’i örneğin devlet çağırır birini ve der ki; sen bu işi iyi biliyorsun, yatırım da yapabilecek birisin, bunu yapar mısın? Yapılır. Organize bir bölgede, geçmişte yalvarırdık yatırımcı gelsin diye şimdi yatırımcı bolluğu var. Organize bölgeyi ihaleye mi açayım? Maliye Bakanlığı’na bu yetki verildi. İcranın elini kolunu bağlayarak, icraat bekleyemezsin. İhale Yasası’nı geçirdik işte, ama şimdi değişikliğini gündeme getirdik. Neden? Boru patlar, tamir edemezsiniz, ihale edeceksiniz. Yurt dışında temsilcilik açacaksınız, ihale, sandalye alacaksınız ihale gerekir.

YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİ

‘Adaylar bağımsız olmalı’

  • YENiDÜZEN: Önümüzde yerel seçimler var. İttifaklar konuşuluyor. Siz nasıl bakıyorsunuz, deneyimleriniz size ne söylüyor?
  • Serdar Denktaş: Ben şunu söylüyorum belediye başkan ve meclis üyelerinin de aynı muhtarlıklarda olduğu gibi bağımsız aday olmasının önünü açmalıyız. Kendi işaretlerini alsın belediye başkanı ama vatandaş partisel baskı altında kalmaksızın kendi beldesine en iyi hizmet verebilecek kişinin kim olduğunu tespit etsin, inansın gitsin oyunu ona versin. Bu neyi getirecek? Hükümetler görev yaparken, sıkıntıya giren bir belediyenin ya da yardım edeceği belediyenin kendine yakın olup olmadığına göre karar verebiliyor, bunları yaşadık. Ben kendim öyle bir ayırım yapmadım ama bunlar hep yaşandı. Ama halbuki bağımsız olduğunda yerel yönetimler, tümünün ilişkisi merkezi hükümetle eşit düzeyde olur. Merkezi hükümet tümüne eşit davranmaya çalışır. Çünkü günün sonunda seçime çıktığında o beldede yapılan işlerde kendisi de nemalanır siyasetten. Siyasi partiler de yerel yönetim baskısından kurtulur. Bunu konuştuk, başkanlar seviyesinde olumlu bakıldı ama genel kurullar gözden geçirilsin denildi, o aşamadadır. UBP buna onay verdi. Hep birlikte uzlaşırsak, bu seçimden önce bunu yürürlüğe koyabiliriz.  1 Temmuz’da öngörülüyor yerel seçim eğer karar verirsek tasarıyı geçiririz ve doğru olanı yapmış oluruz. Bu bir reformdur. Partiler arası ittifak olur mu bu söylediğim hayata geçerse partiler arası ittifak gereği de kalmaz.
     
  • YENiDÜZEN: Geçmiş hükümetlerin dosyaları araştırılıyor. Siz geçmiş hükümetlerde de görev aldınız. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
  • Serdar Denktaş: Seçim öncesi bunu hep söyleyen siyasi partiler hükümette. Dolayısıyla elbette bu soruşturmalar yapılacak. Ama benim kendilerine tavsiyem enerjinizi sadece buna harcamayın. Çünkü yapacak çok işimiz var. Çok aksi bir şey varsa zaten önünüze çıkar. ‘Ama usulsüzlük var bunu basın toplantısıyla duyurayım vs.’ Bu enerji çalmaktan başka bir şey değildir. Gerçekten ciddi şeyler varsa ortaya çıkartılsın. Önlerine geçmiyorum. Benim bakanlığım da dahil araştırılsın diye her türlü açık kartı verdim. Ama dediğim gibi enerjiyi sadece buna harcamaları toplumun diğer beklentileri açısından önümüzü tıkar.
     
  • YENiDÜZEN: 4’lü bir koalisyon hükümeti yaşıyoruz. Uyumunuz nasıl? 
  • Serdar Denktaş: Herkes birbirine saygılı davranıyor. Dolayısıyla bir sıkıntı yok. Tabii icraata da tam başlamış bir hükümet değil. Ben aynı uyumu, saygı, empati yapabilme devam ettiği sürece bu hükümetin ülke yararına çok güzel şeyler yapabileceğine inanıyorum. İnşallah başarırız, Tufan Bey, Cemal Bey, Kudret Bey de belki tecrübeye veya belki kurumsal hafızaya gösterdikleri saygıyı hissettiriyorlar bana… Ben de elimden geldiğince onlara yapmak istediklerinde önlerini açmak için tavsiyede bulunuyorum. ‘Arkadaşlar şunu yapmak istersiniz ama böyle aksaklıklar var’ derim. Değerlendirirler ama siyasete yeni giren veya Başbakanlık makamına yeni gelen Tufan Bey, ‘bunu biz böyle deneyelim’ diyorsa onun da önünü tıkamam. Deneylim belki de ben fazla statik kaldım. Belki yeni yaklaşım daha faydalı olur. Onu da görmek zorundayız. Örneğin müşavirler konusunda her türlü ikazı yaptım. Arkadaşlar da denemek istiyor. Peki deneyim. Gerçekten işe yararsa mutlu olurum. Benim söylediğime gelirse de ‘ben söyledim size dinlemediniz’ havasına da girmem.

 

 

 

Röportaj Haberleri