• “Bu ülkede para vardır. Kaynak da vardır. Sorun, kayıt dışı ekonomidir. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alacağız. Ancak insanların canını acıtarak değil. Vergisini ödemesini sağlayacağız, ödemeyeni de denetleyerek gerekli yasal değerlendirmeyi yapacağız.”
•“Bu ülkede kayıt dışı ekonomi dışında da para var. Önemli olan bu paranın kontrol altına alınmasıdır. Kumarhanelerden tutun da hayatın her alanında kayıtlı bir düzenin sistematik bir şekilde devletin denetimi altına girmesi gerekir. Devletin de bu süreçten vergisini alması gerekmektedir.”
CTP Milletvekili Asım Akansoy, Havadis Web TV’de yayınlanan Damla Dabis ile Gün Başlarken programına katılarak gündemi değerlendirdi. Akansoy, ülkenin içinde bulunduğu durumu çok kötü olarak değerlendirirken, özellikle ekonomik yönden alım gücünün düştüğünü, eve ekmek götürme sorununun en büyük sorun haline geldiğini söyledi.
Akansoy, eğitimde, sağlıkta hayatın her alanında ekonominin dibe vurmuşluğunun ve beceriksiz bir yönetimden kaynaklı ciddi anlamda bir çöküşün yaşanmakta olunduğunu söyledi. Akansoy, kötü gidişatın bizleri ayağa kaldırmaya yönelttiğini belirterek, çok güçlü hamlelerle ve adımlarla ülkenin dört bir tarafını bu adımlarla dönüştürmek gerektiğini kaydetti.
Asım Akansoy, kanser olmuş bir kişiye nasıl ki panadol ilacı etki etmezse bugün Başbakan Sucuoğlu’nun yaptığı açıklamaların da hiçbir şekilde etki etmeyeceğini söyledi. Akansoy, meselenin hastalığı doğru teşhis etmek olduğunu belirterek, ona göre tedavi uygulamak olduğunun kaydetti.
Akansoy, bu hastalığın içinde bulunduğumuz büyük bir ekonomik kriz olduğunu belirterek, bunun arkasında Türk Lirası kullanmamızın yatmasının ve Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün geldiğini söyledi.
Akansoy, şöyle devam etti, “Şu anda Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlüğü konuşacak değiliz. Çünkü Tatar ile kısa vadede bir çözüme gitmenin mümkün olmadığını görüyoruz. Geriye zor şartların aşılmasını sağlayacak adımların atılması kalıyor. Türk Lirası kullanmanın yarattığı büyük yıkım insanların giderek daha da fakirleşmesini iş dünyasının önünü görmemesini emekçi halkın alım gücünün giderek azalmasını ortaya çıkarıyor. Korkunç bir geriye gidiş ve fakirleşme var.”
“Herhangi bir yabancı para birimine geçmemizin yaratacağı avantajlar olacaktır”
Akansoy, CTP olarak aldıkları karar doğrultusunda ekonomik yönden bir dengeleme gerektiğini belirterek, “eğer ki biz ayrı bir devlet isek kullandığımız para birimi ile ilgili bir para politikası anlaşması yapmamız gerekir. Bizim bir muhasebe birimine geçebilmemiz bizi zenginleştirmez. Ancak var olan durumu korumak ve hareket edebilme zemini sağlayacaktır. Herhangi bir yabancı para birimine geçmemizin yaratacağı avantajlar olacaktır” dedi. Akansoy, bu nedenle CTP olarak Euro para birimini önerdiklerini ifade ederek, bunun zaman gerektirdiğini ve çalışma gerektirdiğini söyledi. Asım Akansoy, devletin gümrük vergilerini dolar cinsinden aldığını, ithalatçının aynı şekilde dolar üzerinden aldığını belirterek, hayatın her alanında dolar hakim olmuşken nasıl olur da ücretler konusunda olamayacağının söylenebildiğini belirtti. Akansoy, “biz bunu iki günde vaat etmiyoruz bu bir süreçtir” diyerek, bu durumda başka bir gelişme hedefinin konulmayacağını söyledi.
“Hiç kimse bize bu ülkede kaynağın olmadığını söylemesin”
Akansoy, şunları belirtti:
“Bu ülkede para vardır. Her yerde oteller vardır. Demek ki kaynak vardır. Sorun nedir? Sorun, kayıt dışı ekonomidir. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alacağız. Ancak insanların canını acıtarak değil. Vergisini ödemesini sağlayacağız, ödemeyeni de denetleyerek gerekli yasal değerlendirmeyi yaparak. Bu ülkede kayıt dışı ekonomi dışında da para var. Önemli olan bu paranın kontrol altına alınmasıdır. Kumarhanelerden tutun da hayatın her alanında kayıtlı bir düzenin sistematik bir şekilde devletin denetimi altına girmesi gerekir. Devletin de bu süreçten vergisini alması gerekmektedir.”
Asım Akansoy, “Hiç kimse bize bu ülkede kaynağın olmadığını söylemesin” diyerek, “bu ülkede bugün imar planı ile ilgili büyük kavgalar çıkıyorsa bu ülkede paranın olduğunu düşünmeliyiz” dedi.
“Türkiye’deki kararlar ekonomik değil politik ekonomisir”
Akansoy, Türkiye’deki gelişmelerin tamamen siyasi olduğunu söyleyerek, “ekonomi değil politikanın ekonomisidir” dedi.
Akansoy, Türkiye’nin büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, bu kararlara karşı bizim burada kendi insanımızın fakirleşmesinin önemli olduğunu ve bunu kabul etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Akansoy, bu nedenle masaya oturup bir karar alarak kendi ekonomik bağımsızlığımızı Kuzey Kıbrıs’ta tesis etmek zorunda olduğumuzu kaydetti.
“Sucuoğlu 26 Kasım’da bir yasa tasarısı ile asgari ücretlinin indirimini ortadan kaldırıyor, vergi oranlarını yükseltiyor”
Asım Akansoy, asgari ücret konusunda da değinerek, asgari ücret yasasının aslında çok önemli bir yasa olduğunu belirterek, yasanın uygulanmadığını söyledi. Akansoy, ancak yasanın da iki noktada düzeltilmesi gerektiğini belirterek, “bunlardan biri asgari ücret komitesinin yapılandırılmasındaki problemdir ve bu yeniden düzenleme istiyor. İkincisi ise hayat pahalılığının yansıtılması konusudur” diye konuştu.
Akansoy, Başbakan Sucuoğlu’nun meclise bir yasa tasarısı getirdiğini, buna başta bankalar birliğinin karşı çıktığını belirterek, “birlik başkanı bile vergi yükünü artırıyorsunuz diyor ve olacak iş değil diyor. Bu ülkede ekonomik kriz var ve Sucuoğlu 26 Kasım’da bir yasa tasarısı ile asgari ücretlinin indirimini ortadan kaldırıyor, vergi oranlarını yükseltiyor. Bu olacak iş değildir. Büyük bit yıkım var ve bu yıkımın bedelini asgari ücretliye ödetiyorsunuz” şeklinde konuştu.
“Sterlinin 12’ye sabitlenmesi sözü ne oldu?”
Akansoy, borçlular için de mevduat için de bugün dövizin belli bir oranda sabitlenmesinin gerektiğini söyleyerek, “sterlinin 12’ye sabitlenmesi sözü ne oldu? diye sordu.
Akansoy, bankalara hükümet olarak yeterince güven verilemiyorsa bankaların da bu noktada hamle yapmasını beklemenin anlamsız olduğunu söyledi. Akansoy, Merkez Bankası başta olmak üzere hükümete olan güvensizliğinden dolayı, Cumhurbaşkanına olan güvensizliğinden dolayı bu yönde inisiyatif almadıklarını kaydetti.
“Ülkeyi ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız”
Asım Akansoy, devletin halktan aldığı vergileri halka döndürecek kapasitesini yitirmiş durumda olduğunu söyleyerek, CTP’nin burada bir rol üstelenerek bu sorumluluğu aldığını belirtti. Akansoy, ancak sadece kendi başımıza değil tüm paydaşlarla bunu yaparak gerek ekonomiyi gerek sağlığı gerekse eğitimi ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
“Savaş dönemi yaşananların beş beteri durumdayız”
Akansoy, ülkenin bir savaş durumu içinde olduğunu, ancak geçmişte yaşanılanın beş beteri durumda olduğumuzu ifade ederek, “o yıllarda birbirimize sahip çıkarak acılara ortak olarak yürüdük. Şu anda ne yazık ki ekonomik bir parçalanma dönemindeyiz. Hangi gençle karşılaşsak bir gidiyoruz diyorlar ve gençler bir arayış içindeler. Ben bu toprakların bırakıp kaçılmasından yana değilim. Biraz sağ duyulu olarak el birliğiyle bu topraklara sarılalım diyorum” dedi.
“Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamı genişletilmeli, Mersin Kapısı açılmalı”
Akansoy, kuzeyde çalışanların ya da işsiz olanların şimdi TÜRK-SEN‘in katkısıyla güneyde iş bulmaya çalıştığını belirterek, “ucuz iş gücü olmasını kabul etmiyorum. Kıbrıslı Türklerin, gençlerin güneyde ucuz iş gücü olarak istihdam edilmelerini kabul etmek mümkün değildir” diye konuştu.
Akansoy, ekonomik olarak Türkiye ile olan ilişkilerimizi konuşmak ve Mersin kapısının yaratılacak ürün standartlaşması ile birlikte açmak gerektiğini kaydetti.
Yeşil Hat Tüzüğünün kapsamının ise genişletilmesi gerektiğine vurgu yapan Akansoy, doğrudan ticaret tüzüğü ile ilgili haklarımızı ileriye götürmek adına elimizden gelen tüm çabayı ortaya koymak gerektiğini kaydetti.
“Artık bıçak kemiği geçti” diyen Akansoy, kendi kendimizi yönetmek ve çözüme yönelmek adına tüm örgütler kafa kafaya vererek herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine inandığını söyledi.