'Kaynağı belirsiz' bulaş alarmı

Açılımın ardından pozitif vakalar yeniden tırmanışa geçti, sağlıkçılar "kaynağı belirsiz vakaların" arttığını işaret etti ve acil önlemin şart olduğunu vurguladı.

Fehime ALASYA

Kademeli açılım sürerken Covid-19 vaka sayılarındaki artış yeniden dikkat çekici boyutlara ulaştı, sağlıkçılar "kaynağı belli olmayan” vakalara dikkat çekti, rehavete kapılmama uyarısında bulundu.

Acil Durum Hastanesi Sorumlu Hekimi Erol Uçaner, açılımla birlikte vaka artışının beklendiğini dile getirerek hastane kapasitesinde panik yaşanacak bir doluluk olmadığını belitti, hastanede ikisi yoğun bakımda toplam 53 hastanın tedavi gördüğü bilgisini paylaştı.

Buna karşın Uçaner, söz konusu artışın böyle devam etmesi durumunda sağlık isteminin yeniden zorlanabileceğine de değinerek, vatandaşa büyük görev düştüğünün altını çizdi.

Hem Pandemi hastanesi başhekimi Uçaner, hem de burada görev yapan sağlıkçılar kaynağı belirsiz vakaların arttığını işaret ederken, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde görev yapan Yoğun Bakım Hemşiresi Demet Erol, nasıl nereden virüs bulaştığını bilmediğini anlattı.

Söz konusu hemşirenin annesi, iki kardeşi ve 6 yaşındaki kızı da pozitif çıktı.


Acil Durum Hastanesi Sorumlu Hekimi Erol Uçaner:

“İkisi yoğun bakımda toplam 53 hasta hastanede, panik yaşanacak bir durum yok ama böyle de gitmez”

Açılım sonrası bu vaka artışının beklendiğine dikkat çeken Uçaner,  panik yaşanacak bir durum olmadığını dile getirerek hastaneye yatışlarda ciddi artış yaşanmadığını, bunun sevindirici olduğunu belirtti. Dün sabah itibariyle 2’si yoğun bakımda toplam 53 hastanın hastanede tedavisinin sürdüğü bilgisini paylaşan Uçaner, “Bu durum sağlık sistemimizi zorlamaz hem hastanedeki hasta sayımız az hem de semptomları çok az.” detayını paylaştı.  

 

“Sosyal mesafe çok önemli”    

Açılımdan sonraki toplu alanlarda vakit geçirenlerin artık mutlaka sosyal mesafe kuralına uyup başkalarını tehlikeye atmaması gerektiğinin altını çizen Uçaner, “Meyhane ve restoran gibi ortamlarda maske kullanımı da zaten çok mümkün olmasa da sosyal mesafe çok önemli.” şeklinde konuştu.  

 

“Üçüncü kez kapanmayı ne ülke ekonomisi ne de eğitim kaldırmaz”

Taburcu olan kişi sayısının tespit edilen vaka sayısının altına düşmesini de değerlendiren Uçaner, “Bu durumu çok sevmiyoruz. Taburcu sayısı da bizim için tabi ki önemli ama bu rakamlar tolere edilebilir.” dedi.

Buna karşın her gün 40’lı rakamlarda görülen vakalarla karşılaşmak veya hastaneye yatışlarda artış olmasıyla sistemin zorlanabileceğine değinen Uçaner, kişilerin mutlaka duyarlı olması gerektiğine değindi. Uçaner, “Üçüncü kez kapanmayı ne ülke ekonomisi ne de eğitim kaldırmaz. Dikkatli olmalıyız” ifadelerini kullandı.  

“En büyük silahımız virüse yakalanmamak” yorumunu çok sevdiğini de anlatan Uçaner, vakaların dağınık yerleşim yerlerinde görüldüğünü, bulaş kaynağını bilmeyen çok vaka olduğunu, bunu da kısmen endişe verici bulduğunu belirtti.

 

“Temaslı otellerindeki artış da sistemi zorlayabilir”

Yüksek vakaların seyrinde endişe edilmesi gereken bir diğer konunun da ‘temaslı otelleri’ olabileceğine değinen Uçaner, “Bu da sistemi zorlayacak olan bir diğer konu olabilir” dedi. Uçaner, her halükarda vatandaşın sosyal mesafe, maske ve hijyen kuralına uyarak yaşamına şekil vermesi gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.  


Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen:

“Yoğun Bakım Servisi’nde 1 hemşire pozitif, 11 temaslı”

Lefkoşa Devlet Hastanesi ikinci katındaki Yoğun Bakım Servisinden 11 sağlık görevlisinin görev başında olmadığını ifade eden Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen, bir hemşirenin pozitif, 10 kişinin ise temaslı olduğunu, 10 kişilik ekip ile de işleyişin sürdüğünü belirtti.

Özgöçmen, “Diğer yoğun bakımlardan personel aktarılacak, şu an 2 hasta olduğu için de çok yoğun değil, umarım artmaz. Aksi halde mevcut hemşire sayısının bakabileceği hastayı kabul edemeyiz. Düzgün bakım sağlayamayız” dedi.

Ülkedeki vaka artışında yaşanan gidişatı da değerlendiren Özgöçmen, “Bu gidişat bizi eski günlere götürebilir ama artık kapanabilecek ekonomik gücümüz de kalmadı” yorumunda bulundu, tedbirin elden bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Söz konusu yoğun bakımdaki hastalara da PCR testi yapıldığını kaydeden Özgöçmen, dün akşamüzeri itibariyle pozitif bir hastaya rastlanmadığını belirtti, buradaki hastalara düzenli olarak 2-3 günde bir test yapıldığı bilgisini paylaştı.

Özgöçmen, “Zaten pozitif çıkan Demet hemşire de son 3 gün işe gitmemişti.” diyerek, bunun yanında bir de ebenin temaslı olarak karantina oteline alındığını belirtti.

 

“Hastaneye isteyen herkes girebiliyor”

Hastanelerin kontrolü, giriş çıkışların denetiminin daha sıkı olması gerektiğine değinen Özgöçmen, “Ana gemimiz olan bu hastaneye isteyen herkes girebiliyor, ama Mağusa böyle değil. Güvenlik sistemi daha sıkı olmalı, vatandaşların da daha duyarlı olması ve ziyarete gelmemesi gerekiyor.” görüşünü paylaştı.   

 

“Kaynağı belli olmayan vaka sayısı fazla”

Vakalara ilişkin veri de paylaşan Özgöçmen, kaynağı belli olmayan vaka sayısının eskiye göre daha fazla olduğunu belirtti. Özgöçmen, bunu ‘korkutucu’ olarak nitelendirdi.

Özgöçmen, açıklamasında şu bilgileri paylaştı:

“Son 67 günde 2 bin 144 vaka çıktı, son 21 günde 614 vaka var. Bunlar Girne ağırlıklı iken, son günlerde Lefkoşa’da bu sayı daha fazla oldu. Bu artış bir miktar açılımla alakalı da olabilir, zaten sonsuza dek kapalı kalamayız ama vatandaş da kurallara uymalı. Bu virüsle yaşamaya alışmalıyız ama tedbiri elden bırakmamalıyız. Rehavete kapılmamalıyız, rahat da olmamalıyız.

Son zamanlarda vakaların temaslıları kolay bulunamıyor, nereden geldiğini bilmediğimiz, kaynağı belli olmayan vaka sayısı eskiye göre daha fazla. Halk her yere gidip geliyor, kimin kiminle temaslı olduğunu bulmakta zorlanıyoruz.

Bu gidişat bizi eski günlere götürebilir ama artık kapanabilecek ekonomik gücümüz de kalmadı, bu bağlamda sağlığımız çok büyük risk altında olacak, lütfen tedbirlere uyalım.”


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yağmur Aldağ:

“Gelenler hafif semptomlarla geliyor, bu nedenle yükümüz artmaz”

Açılımla birlikte yeniden bir artış beklediklerini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yağmur Aldağ, “Şu anda baş edemeyeceğimiz ölçüde bir artış değil. Sevindirici olanlar elen hastaların mutant virüslerdeki gibi hastaneye yatış olmuyor, gelenler hafif semptomlarla geliyor, akciğerlerinde ciddi bulguları yok.” dedi.

Bu nedenle sağlıkçıların yükünün artmadığını ifade eden Aldağ, hastane kapasitesinin de zorlanmadığını belirtti.

“Sıkıntısız hasta geldiği sürece hastanede sorun yok. Ama gelen 40 hastanın 10’u bile sürekli sıkıntılı gelse zorlanırız. Bu rehavete kapılalım anlamına gelmiyor.” diyen Aldağ, temaslı olmamak, maske kullanmak, mesafeyi koruyup dikkatli olmakla bu gidişatın korunabileceğine değindi.

Denetimlerde sıkıntı olduğunu savunan Aldağ, maskesiz olarak dolaşan kişi sayısının arttığını gözlemlediğini dile getirerek, “Aşılı olmak hasta olmayacağınız veya bulaşı yaymayacağınız anlamına gelmez. Bunun bilinciyle hareket etmeliyiz.” yorumunda bulundu.

Birçok vakada bulaşın kaynağının da beli olmadığını anlatan Aldağ, artık birçok yerleşim yerinde vakaların görülmesini de kaynağı belli olmayan vakalara bağladı.

Bazı vatandaşların hala virüsü ciddiye almadığı yorumunda da bulunan Aldağ, “Evlerde hala doğum günü partileri yapılıyor, marketler hınca hınç dolu. Bu olur şey değil.” dedi.

 

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç:

“Sağlık kapasitesi bu gidişatı şu an karşılayabilecek durumdadır ama…”

Son birkaç gündür yerel vaka sayısında artış olduğunu anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç, kademeli açılımda yeterli sayıda test yapılamadığını kaydetti. Yapılan 7 bin PCR testin açılım sürecinde yeterli bir sayı olmadığını vurguladı.  

“Bu artış bekleniyordu.” diyen Özgeç, Kaynağı belirsiz vakaların da artışının olduğunu, temasın devam ettiğini ifade ederek, tarama yapılmamasından dolayı bu gidişatın beklendiğini yineledi.

Özgeç, “Sağlık kapasitesi bu gidişatı şu an karşılayabilecek durumdadır” diyerek bu kapasitenin dolması durumunda bizi yine aynı sıkıntıların beklediğini, vatandaş çok daha fazla disiplinle bu süreci geçirmesi gerektiğini belirtti.


COVID-19 testi Pozitif çıkan Yoğun Bakım Hemşiresi Demet Erol:

“Nasıl nereden bulaştık bilmiyoruz”

İlk doz COVID-19 aşısı yapıldıktan sonra, ikinci dozun yapılmasına sayılı günler kala COVID-19 olduğunu öğrenen Hemşire Demet Erol, YENİDÜZEN’e konuştu. Erol, ailesinin bulaş kaynağıyla ilgili bir bilgisi olmadığını ifade etti.

Nasıl COVID-19 olduğunu öğrendiğini anlatan Lefkoşa Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Hemşiresi Demet Erol, belirtilerin önce annesinde ortaya çıktığını, akabinde kendisinde görüldüğünü görüldüğünü anlattı. Hemşire Demet Erol’un annesi ve kendi testinin ardından 6 yaşındaki kızı ve iki erkek kardeşinin de testinin pozitif olduğunu belirtti.

70 yaşındaki annesinin sağlığından yaşından dolayı endişe duyduğunu belirten Erol, yine de pozitif olmaya ve bu süreci atlatmaya çalıştıklarını anlattı. “İnsan böyle zamanlarda en çok da sevdikleri için endişe duyuyor” dedi.

Birlikte yaşadığı annesi ve 6 yaşındaki kızının ve iki erkek kardeşinin de pozitif olduğunu öğrenen Erol, bulaşın aile kaynaklı mı yoksa iş kaynaklı mı olduğunu bilmiyor.

Hastanede hiç aksatmadan düzenli PCR testi yaptırdıklarını anlatan Erol, yine de dikkatli olduklarını ve belirtilerden şüphelenir şüphelenmez test yaptırdıklarını anlattı.

 

“Halsizlik başlayınca şüphelendim”

Kızıyla birlikte karantina otelinde olan Erol, bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Önce annemde belirti vardı, sadece boğazında biraz öksürük vardı, zaten mevsim geçişlerinde alerjik durumu oluyordu. Akabinde hemen halsizlik başladı, o gün şüphelendim, şüphelenince işe gitmedim. Annemle yaşıyorum, kızıma bakıyor. Şüphelerimi hekimlere anlattım, PCR yaptık, pozitif olduğunu öğrendik. Sonra evde bizimle yaşayan kardeşim ve çocukları da kendini hemen izole etti, ben de PCR yaptım, benim de pozitif çıkınca kızıma da test yaptık. Muhtemelen kızım da bu süreçte pozitifti. Normal şartlarda 2-3 günde bir PCR yapıyorduk, en son haftada bire düşmüştük ve test günüm de gelmişti.”

 

Hem bir birey olarak hem de sağlıkçı olarak endişeleri var

Daha önce de pandemi yoğun bakımında hemşirelik yapan Erol, orada solunum sıkıntısı yaşayan vakalar gördüğünü, bu nedenle annesinin sağlık durumuyla ilgili endişeleri olduğunu anlattı. Hem bir birey olarak hem de sağlıkçı olarak işin içinden birisi olarak endişeleri bulunduğunu belirtti.

“Geçen yıl olsaydı çok korkuyorum derdim ama artık biraz da bilgi birikimi var diye çok endişeli değilim” diyor.

 

“Virüsle birlikte nasıl yaşayabiliriz bunu bilmeliyiz”

Her şeyden önce insanın yanındaki sevdiklerini düşünerek hareket etmesi gerektiği mesajını veren Erol, “Bu sorumlulukla süreci hep birlikte aşabiliriz. Virüsle birlikte nasıl yaşayabiliriz bunu bilmeliyiz. Etiketlemeden damgalamadan, suçlamadan bu süreci atlatmalıyız.” dedi.

Özel Haber Haberleri