Kenan Evren yerine Fikret Demirağ Caddesi

Doğrusu, “darbe”nin paşası Kenan Evren adına bir caddemiz olduğunu dahi bilmiyordum, Gönyeli’den Lefkoşa’ya uzanan. Bize, “hesapsız” bir “cumhuriyet” bıraktı ve tam bir “darbe” anayasası… &





Doğrusu, “darbe”nin paşası Kenan Evren adına bir caddemiz olduğunu dahi bilmiyordum, Gönyeli’den Lefkoşa’ya uzanan.
Bize, “hesapsız” bir “cumhuriyet” bıraktı ve tam bir “darbe” anayasası…
“Netekim” diye diye, gencecik insanlar öldürüldü, yargısız infazla, vicdansızca…
Neyse…
Bu yazının niyeti başka…

* * *
Şair Neşe Yaşın, “Kenan Evren Caddesi’nin adı, Fikret Demirağ olarak değiştirilsin” diye bir öneri attı ortaya, daha birkaç saat içerisinde, iki yüzü aşmıştı, destek verenler…
Elbette…
Bu toprağın şairinin ismi olmalı, Kenan Evren yerine.
Eğer Gönyeli Belediyesi’ne ait bir caddeyse, aman Başkan, tez zamanda…
Lefkoşa’daysa sınırları, ne fark eder yine…
Ve bugün…
Fikret Demirağ’ın ölüm yıldönümü…
O sessiz duruşu, o bilge gülüşü ama en önemlisi de, bu adayla sevişen nice dizesi hep aklımda…

* * *
Fikret Demirağ’la bitirelim yine, “andımız” olsun diyerek:
<<… Bizi acıyla sözlediler, ama…
Ey barış, biz senin nikahlınız
Seninle gireceğiz eninde sonunda ;
Şarkıların altından geçip
Ve silahlarımızı dışarıda bırakıp
Güzel günlerin dünya evine…>>

 

 





“Sayım memuru” bulunamıyor!

Nüfus sayımı umarım ki tam bir fiyasko olmaz.
Çünkü, “memur” da bulunamıyor yeterli sayıda, sayıma.
Son olarak “üniversite öğrencileri” de dahil ediliyormuş.
Bu ülkeyi, yolunu sokağını yeterince bilmeyen öğrenciler, nasıl sayım yapacaklar ki!.
Ya da ne kadar sağlıklı olacak.

* * *
Sayım için sanırım, 220 TL gibi bir ücret ödenecek, görevlilere.
Sanırım yeterince duyurulmadı.
Yoksa bu ekonomik kriz içerisinde, taliplisi bol olurdu.
Yine de dedim ya, böylesi bir sistemden, sağlıklı bir sonuç beklemek zor.

* * *
Muhaceret bilgileri niye bir araya getirilmiyor; ülkeye giren-çıkan-girip de çıkmayan niye toparlanmıyor; okul ve hastane kayıtları ile bunlar neden bütünleşmiyor?
Günlerdir soruyoruz, ses yok, yanıt yok!..
Peki, niye Ercan’da, Girne ve Mağusa Limanı’nda, Kermiya’da ve diğer barikatlarda sürekli işlem yapıyorsunuz, sonuçta bir işe yaramayacaksa!..

(7 bin sayım, 500 de kontrol memuru lazımmış… Hep masraf yani… Biz ödeyeceğiz sonuçta)




AHLAKİ, SİYASİ HEDEF

Kıbrıs ve Türkiye’den akademisyen ile aydınlar, çok güzel özetlediler meseleyi:
- “Kıbrıs sorununa barışçıl bir çözüm bulmak hem acil hem de olanaklıdır…”
- “Kıbrıs üzerinde yaşayan tüm toplumların ortak vatanıdır ve tüm bu toplumlar bu ortak vatanda paylaşacakları barış içerisinde bir geleceğe sahip olmalıdır…
- “Birleşik Federal Kıbrıs, acı veren bir uzlaşı değil, ahlaki bir siyasi hedeftir…”

* * *
Ve daha devam ediyor saptamalar, mülkiyetten yurttaşlığa, topraktan temsiliyete kadar.
Okumayanlar için, internetten bulmalarını, çıktı almalarını ve saklamalarını öneririm.
Özellikle de altını çizmek isterim yeniden.
“Acı veren bir uzlaşı” görmeyiniz…
Biliniz ki, “AHLAKİ bir siyasi hedeftir..”
 



Sonuç bildirgesi ve tercümesi

<<… Yatırım Danışma Konseyi II. Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde, 2013 - 2015 yıllarını kapsayacak yeni bir programın KKTC Hükümeti tarafından katılımcı bir şekilde tasarlanması, sahiplenilmesi ve Türkiye tarafından desteklenmesinin son derece önemli olduğu ifade edildi…>>
Tercümesi şu!..

·        Şu anki program Türkiye’de hazırlandı, UBP hükümetine “al, uygula, fazla ses etme” dendi.

·        Böyle olunca çok tepki gördü, toplum da sahiplenmedi.

·        İşte bu nedenle yenisini siz hazırlayınız, katılımcı bir anlayışla hazırlayınız ve sahiplenilmesini sağlayınız.

·        Ama unutmayınız, Türkiye desteklemezse, yine de olmaz!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri