Dila ŞİMŞEK
Lefkeliler, yaşanan ekonomik krizin etkisinde olduklarını, işsizliğin arttığını kaydetti. Hayat pahalılığından dert yanan vatandaşlar, “Özel sektörde iş bulsak da aldığımız maaşla geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. Gerçek mesleğini ekonomik şartlardan dolayı bıraktığını ifade eden bölgelilerden birisi, bunun yerine ayrelli toplayıp satarak geçim sağladığını belirtti.
Vatandaşlar, Kıbrıs Sorununun ülkenin en büyük sıkıntısı olduğunu söylerken, yaşanan iç sorunların da bunun etkeni olduğunu ekledi. Barış isteyen Lefkeliler, Kıbrıs Sorununa çözüm diledi, “Kendi adamızda tutsak gibi yaşıyoruz” dedi.
Devlet dairelerinin ‘yeterli ve düzgün’ hizmet vermediğini savunan vatandaşlar, işlerinin devamlı aksadığını, yeterli bilgilendirme alamadıkları için sorun yaşadıklarını ifade etti. Devlet dairelerine sıkı denetim talep eden Lefkeliler, işlerinin gereğini yerine getirmeyen çalışanların tespit edilmesini istedi. Lefkeliler, “Devlet dairelerinin görevini yapmaması, vatandaşlara devamlı zorluk çıkarması, bir işimiz düşüp de gittiğimizde düzgün hizmet vermemeleri en büyük sorunumuzdur” diye konuştu.
Ülkedeki altyapıya değinen vatandaşlar, yolların ciddi anlamda tadilata ihtiyacı olduğunu ve bu konuda gelişim ve yenilikler yapılması gerektiğine değindi. Yurttaşlar bu sorunların denetim ve bilinçlenme, yeni geliştirilecek politikayla düzelebileceğini dile getirdi.
- Hükümetin ilk yılına yönelik düşünceniz nedir?
- Sizce mutlaka atılması gereken adım hangisidir?
- Ülkede en önemli sorun neyi görüyorsunuz?
- Ülkede gerçek bir dönüşüm sizce nasıl mümkün olur?
- Bir seçim olsa sonuç değişir mi?
Lefkeliler ne dedi?
Ufuk Dora: “Senelerdir işsizim ve geçimimi ayrelli, hostes, gabbar satarak sağlıyorum”
“Hükümetin ilk yılının başlarda iyi geçtiğini düşünüyorum. Ancak yabancı üretici ve yatırımcılara daha çok teşvik ve destek verilmesi bana göre yanlıştır. Çünkü önceliğin her zaman yerlilere verilmesi gerekir. Senelerdir işsizim ve geçimimi ayrelli, hostes, gabbar satarak sağlıyorum. Bunlar zorlu ve uğraştırıcı, çok gelir sağlamayan türden işler. Bu sebeple de ülkedeki en büyük sorunu işsizlik olarak görüyorum. Ancak bir seçim olup sonuç değişse de, gelecek iktidarın bir şeyi değiştireceğine inanmıyorum çünkü daha önce de aynılarını yaşadık. Maalesef ki ülkemizde iktidara gelen, vatandaşları unutuyor.”
Arzu Volkan: “En büyük sorun işsizlik ve ekonomi”
“Son bir senede fark edilir bir gelişim ve değişim yaşandığını düşünmüyorum. Ülkemizde kirlilik çok ve bunu azaltmak adına kimse bir şeyler yapmıyor. Bunun dışında ise en büyük sorun işsizlik ve ekonomi. Hayat pahalılığı var ancak istihdam yok. Alınan maaşlarla kimse geçinemiyor. Tabii ki ülkenin tanınmamış olmasının verdiği dezavantajların etkenleri bunlar. Ancak hükümet değişse de elle tutulur bir şey olur mu emin değilim. Kıbrıs Sorunu da değinilmesi gerekilen en büyük sorunlarımızdan biri. Ben iki toplumun da barış sağlamasını, ancak iki farklı ülke olarak yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Sibel Solyalı: “Ne barış var, ne de bağımsız bir ülke, tutsak gibi yaşıyoruz”
“Ülkemizin en büyük sorunu bağımsız olmamasıdır. Tanınmayan bir ülke olduğumuz için, dış politikada çok fazla sorun yaşıyoruz ve bu da bizim iç sorunlarımıza yansıyor. Ne barış var, ne de bağımsız bir ülke, tutsak gibi yaşıyoruz. Bizim yaşadığımız aslında esarettir, çünkü biz bir ülkeyiz ve başbakanımız var diyemiyoruz, bunu Kıbrıslı Türklerden başka kimse tanımıyor, tanımadığı için de sorunlarımızı çözemiyoruz. Kesinlikle, ne olursa olsun barış olmalı ve Kıbrıs adası olarak bir bütün olmalıyız. Şu anki hükümetten ise memnunum ve seçimle değişirse ülkenin olumsuz etkileneceğini düşünüyorum. Çünkü kendi adıma konuşmam gerekirse, iktidarın yolsuzluk yapmadığını, dürüstçe ve adaletli bir şekilde ülkeyi yönettiğini düşünüyorum.”
Fırat Kaya: “Öğretmen olmama rağmen geçimimi ayrelli satarak sağlıyorum”
“Bana göre, ülkemizdeki en büyük sorun işsizliktir. Benim mesleğim ilkokul öncesi öğretmenliği olmasına rağmen ben geçimimi ayrelli satarak sağlıyorum. Özel sektörde bir iş bulsam bile, şartlar öyle bir hale geldi ki, aldığım maaşla geçinemiyorum. Bir milletvekili 20 Bin TL kazanırken, asgari ücretle çalışan insanlar 2.500 Lira kazanıyor. Şu an bulunduğumuz koşullar ele alındığında, bırakın 2.700 TL’yi, asgari ücret 5 Bin TL olsa insanlar ancak rahat geçinebilir. Tabii ki bu günümüzde bulunduğumuz koşullarda gerçekçi değil, özel sektör bunu ne kadar sağlayabilir bilmiyorum. Ev kiram Bin 300 TL, 350-400 TL de elektrik faturası ödüyorum. Daha bunun benzini var. Acaba benim yemek yiyip içmem için geriye ne kadar bir para kalıyor? Sadece maddi değil, insan hakları açısından da ülkemizde çok fazla sorun var. Örneğin şu anda ebeveynlerini kaybetmiş bir genç, devletten de hiçbir yardım almadan nasıl yaşamını sürdürebilir? Ben buna çevremde tanıdığım bir arkadaşım sayesinde bire bir tanık oldum. İşsiz olduğu için, akrabalarının desteğiyle yaşıyor. Farz edelim bir işi olsa da, alacağı ücretle zaten bir ay geçinemeyecek. Kardeşim zihinsel engellidir, aylık 1500 TL yardım alıyor. Eğer annem ve babamın maddi desteği olmasa, geçinmesi imkansız. Bir yemek yemek ne kadar, bir market alışverişi ne kadar yetkililer tarafından hesaplanılmalı. Halk yaşam mücadelesi veriyor.”
Haluk Sağkanat: “Yeni hükümetin biraz şanssız olduğunu düşünüyorum”
“Yeni hükümetin biraz şanssız olduğunu düşünüyorum. Tamamen bütün suçları onlara yüklemek bence doğru değil. Çünkü olumsuzlukların içinden geldiler. Zaten Temmuz Ağustos aylarında ekonomik kriz geldi ve devlet olarak onlar zan altında kaldı, ancak bu dış politikaya bağlı bir şeydir. Şimdi gelişmesi gereken en önemli iki şey ise eğitim ve sağlıktır. Bu iki sektörü geliştirmek için uğraşılmalı. Ben dörtlü koalisyondan somut ve gözle görülür şeyler yapmasını bekliyorum. Örneğin altyapıyı yenilemek gibi. Ancak hükümetin değişmesiyle olumlu şeylerin yaşanacağını düşünmüyorum. Şimdiki hükümetin daha sağlam adımlarla ilerlemesi gerekiyor.”
Kubilay Öğütveren: “Devletin elinde olmayan etkenlerden dolayı sıkıntılar yaşadık”
“Geçtiğimiz yılda, devletin elinde olmayan etkenlerden dolayı sıkıntılar yaşadık. Dolayısıyla hükümet biraz etkisiz kaldı. Özellikle ekonomide, yapabilecekleri bir şey yoktu. En büyük sorunumuz ise, yolsuzluktur. Bunu çözmek adına nasıl adımlar atılmalı bilmiyorum ancak denetim ve bilinçlenme ile bunun önüne geçilebileceğine inanıyorum. Seçimle başka parti gelmesinin bir şeyi değiştireceğini sanmıyorum.”
Fikret Cihan: “Devlet dairelerinde yeterli bilgi veya hizmet almıyorum”
“Yıllardır Kıbrıs’ta yaşadığım ve KKTC vatandaşı biriyle evli olduğum halde vatandaşlık hakkı elde edemedim. Devlet dairelerine gittiğimde, sorunun ne olduğu bile söylenmeden ‘henüz zamanın dolmadı, birkaç sorun var’ denerek gönderiliyorum. Ancak yeterli bilgi veya hizmet almıyorum. Özellikle devlet dairelerinde denetimin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sayede görevini düzgün yerine getirmeyen çalışanlar tespit edilebilir. Seçimle iktidar değişirse sorun da belki çözülebilir.”
Salih Okkıran: “Asla yeterli hizmet veya bilgilendirme alamıyoruz”
“Devlet dairelerinin görevini yapmaması, vatandaşlara devamlı zorluk çıkarması, bir işimiz düşüp de gittiğimizde düzgün hizmet vermemeleri en büyük sorunumuzdur. Asla yeterli hizmet veya bilgilendirme alamıyoruz. İşlerimiz hep aksıyor, yarım kalıyor, iletişim denen bir şey yok. Olası bir seçimle iktidar değişse de hiçbir şey değişmeyecektir çünkü bana göre gelen de aynı giden de. Devlet dairelerine denetim gerekiyor.”