Başbakan ve UBP Genel Başkan adayı İrsen Küçük, rakibi Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif’in, UBP Genel Başkanlığı'nı hak etmediğini ileri sürerek, dirayetli, açık, net, ne istediğini ve söylediğini bilen, devlet adamı ciddiyeti ve olgunluğuna sahip, ülke sorunlarını akılcı bir şekilde tahlil edip somut çözümler üreten ve kendi iradesiyle hareket edebilen bir genel başkana ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Başbakan Küçük, “Ulusal Birlik Partisi’nin, birtakım kesimlerin yönlendirmeleriyle hareket edenlere, hâlâ UBP üzerinde nüfuz sahibi olmak ve UBP'yi yönetmek isteyen bazı kesimlerin koltuk değneklerine ihtiyacı yoktur. Kendi iradesine sahip olamayan, başkalarının sözcüsü olmaktan öteye gidemeyecek bir zihniyetin UBP'yi yönetmekle bir ilgisi olamaz. Kendi iradesini dahi yönetemeyenlerin, iradesini, söylemlerini ve faaliyetlerini başkalarının emrine verenlerin KKTC'yi kuran partiyi yönetmek gibi bir beceri sağlaması imkansızdır” dedi.
Başbakan İrsen Küçük bugün yayınladığı açıklamada, Kaşif’in bakan olarak onay verdiği, desteklediği ve uyguladığı hükümet politikalarını eleştirmesinin, ya hafızasızlık, ya da siyasi hırsın insanlar üzerindeki kötü etkisine güzel bir örnek olduğunu belirtti.
“SİYASETSİZLİĞİNİN VE ÇAPSIZLIĞININ KURBANI”
Ahmet Kaşif'in cevabi açıklamalarının kendisini zor duruma düşürdüğünü ileri süren Küçük, “Zor duruma düşürmektedir çünkü yaptığı her açıklama ile açık vermekte, siyasetsizliğinin ve çapsızlığının kurbanı olmaktadır. Ufak bir darbede patlayacak balona benzer demeçleri ile kafa karıştırmak amacında olan Sayın Kaşif bilmelidir ki UBP delegeleri ve halkın boş laflara karnı toktur” dedi.
Beylik laflar ve içi boş argümanlarla etkileyip, yönlendirme yapmanın oldukça zor olduğunu kaydeden Küçük, şöyle devam etti:
“Son açıklamasında şahsımı hedef almakta ancak çuvaldızı kendine batırma erdemini gösterememektedir. ‘Herkes siyah, ben beyazım’ mealindeki yaklaşımı ne ahlaki, ne de bilimsel bir yaklaşım içermektedir. Kendisinin de üyesi olduğu kabinemizin icraatlarını eleştirirken daha dikkatli olması gerekmektedir.”
Sık sık 'ülkeye ve partiye verilen zararlardan' bahseden Kaşif’in bu zararların ne olduğunu somut olarak ortaya koyması gerektiğini kaydeden Küçük, “Ancak bunu yapamaz. Kendisine göre şu anda zarar olduğunu iddia ettiği ancak aslında ülke açısından köklü bir reform ve açılım anlamına gelen hükümet icraatlarımızın çok büyük bir çoğunluğu, kendisinin de Bakan olarak görev yaptığı dönemde hayat bulmuştur” dedi.
Küçük, “Hükümetimizin politikalarını yanlış buluyorsa bunu zamanında ve yerinde, hem de Bakan olduğu dönemde neden dile getirmedi? Burada ikiyüzlü bir yaklaşım söz konusudur. Sayın Kaşif ya yanlış gördüğü hamlelere ses çıkarmayarak yanlışa ortak olmuştur, ya da doğru olan icraatlarımızı sırf genel başkanlık yarışında rakibini yıpratmak uğruna yanlışmış gibi göstererek parti siyasetine, Anavatan Türkiye ile koordineli çalışmalarımıza darbe vurmaktadır” şeklinde devam etti.
Başbakan Küçük, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Kaşif’in zor durumlarla karşılaştığında kendini tekrar ettiği artık kanıksanmış bir durumdur. Kendisine yöneltilen eleştirileri, ithamları ve şaibe iddialarını siyaset adamına yakışır bir şekilde cevaplamak yerine, 'ben değil sensin’ şeklinde bir yaklaşıma takılıp kalmaktadır. Bu tür çocukça tavırlara KKTC'nin en köklü partisinde yer yoktur. Ya basiretli bir siyaset adamı olarak düşünüp tavır geliştirmeli ya da mahalle jargonuyla siyaset yapmaya bir son vermelidir. Sayın Kaşif neden bir türlü hakkındaki eleştiri ve ithamları olgular ve somut verilerle cevaplamaktan kaçınmaktadır? Çünkü verilecek cevabı yoktur. Köşeye sıkıştıkça da 'ben yapmadım sen yaptın', 'ben değilim sensin' türünde, siyasi literatüre en hafif tabiriyle basitlik olarak geçecek bir üslupla eleştirilerin üzerinden atlamaya çalışmaktadır. Sn. Kaşif'in somut yanıt verdiği bir soruya rastlamak neredeyse imkansızdır. Sayın Kaşif, sorulara soruyla karşılık vermeyi bir gelenek haline getirmiştir. Soruya soruyla karşılık veren, eleştiri ve ithamları cevaplamak yerine üzerinden atlayan, ‘somut proje getir’ denildiğinde beylik laflar dışında hiçbir argüman geliştiremeyen bir genel başkan adayı...”