Öncelikle Mustafa Bakır’ın Hamitköy’e attığı “dört gol ve bir asiste” değinmek gerekir düşüncesindeyim.
Karşılaşmanın tamamında toplasanız altı kez meşin yuvarlakla buluşan bu “küçük dev adam” görünümündeki Mustafa Bakır, son vuruşlardaki becerisi ile takımın sezonu mutlu kapatmasında önemli rol oynadı.
Son vuruş tekniği, yer alması ve defans arasında nereye koşacağını bilmesi Cihangir’in gol bölgelerindeki artısı oldu.
Halil Turan gibi bir “yıldıza” odaklaşan Hamitköy defansı, Bakır’a adapte olamadı ve kendi ipini çekmiş oldu. Defans arasına gelen toplarda veya arkaya atılan tollarda Bakır, Hamitköy kalesine cilayı çekti.
Play-aut oynayacak denildiği anda, bir başka sahada ve bir başka maçta mücadele eden Yenicami ise Hamitköy’ü ipten aldı.
Gençlik Gücü karşısında, Yenicami’nin galip gelmesi, Hamitköy’ün sezonu tamamlamasını sağladı.
Bir başka değişle, Hamitköy, kendi işini kendi yapamadı.
Hamitköy karşısında puan alması bile kendisine yeterli olacağı bilincindeki Cihangir, orta sahasındaki enerjisi, gol yollarındaki son vuruş güzelliği ile de işi bitirdi.
Defansı çok fazla hata yapmadı.
Gerçi, rakip Hamitköy defansı zorlayacak işler de yapmadı ya neyse.
90 dakikada Hamitköy, bir terk organize atak geliştirmedi.
Ceza sahası içerisinde çok etkili bir oyuncu olan Kenneth, bu bölgede topla buluşturulamadı. Kısacası, Hamitköy, puan veya puanlar alabilecek bir oyun ortaya koyamadı.
Orta sahada Halil Çürük ve Hamdi kayıpları oynadı.
Bu iki oyuncunun ayakları konuşmadı, dilleri konuştu.
Kanatlara toplar atılmadı.
Ağır defans arasında ise Mustafa Bakır “sahne aldı” ve işi bitirdi.
Halil Turan “dağıttı”, Bakır, tribünleri ayağa kaldırdı.
Şu da bir gerçek 5-1’lik mağlubiyete rağmen Hamitköy sevindi.
Çünkü, Play-aut oynamaktan kurtuldu.
Cihangir ise sezonu hem 5-1 gibi farklı bir galibiyetle tamamladı play-out oynamamayı garantilemiş oldu.
Yani kendi işini kendi yaptı.