Dilara Topcan
Kendimize özgü olmak yani doğal halimizde kalabilmek mutlu ve huzurlu yaşayabilmemiz adına çok önemli bir yere sahip. Bu sayede, kendimiz gibi olabildiğimiz müddetçe, bize benzeyen insanları kendimize çeker ve dolayısı ile de daha fazla ‘kendimiz gibi yaşayabilme’ şansına sahip oluruz.
Esasında aynı durum beslenme biçimimiz için de geçerli. Biz kimiz, nasıl yaşıyoruz, neleri seviyor veya neleri sevmiyoruz, hangi tatlar damak tadımıza uygun veya hangileri değil gibi daha birçok soruyu kendimize sorup cevaplayarak bize en uygun olan sağlıklı beslenme biçimiyle ömrümüzü tabii ki yine ‘lezzetli’ bir şekilde geçirebilmemiz de her zaman için mümkün olacaktır… Yeter ki isteyelim, kendimizi tanıyalım ve sağlıklı beslenmenin engin bilgileriyle kenarından köşesinden de olsa tanışalım.
KENDİNİZE ÖZGÜ OLDUĞUNUZUN FARKINA VARIN…
Hepimiz kendimize hasız, kendimize özgüyüz. Benzerliklerimiz olsa da aslında detayımızda farklıyız. O şununla besleniyor, şu sporu yapıyor ben de öyle beslenmeli ve o sporu yapmalıyım gibi düşünmekten de öncelikli olarak vazgeçelim. Başkalarına benzeme çabamızla uğraşırken kendimiz olamamanın verdiği huzursuzlukla ömrümüzü heba etmeyelim. Kısacası kıyas içerisinde olmaktan bir an önce uzaklaşalım. Zaten kendi özgünlüğünü kabul etmiş ve kendiyle barışık olan birisi başkalarıyla olan bu tip kıyaslamaları nadiren yapıyor, hatta hiç yapmıyordur. Taklit edilen kişi ister en yakın arkadaşınız isterse de bir Hollywood starı olsun bu tür ‘benzemeye çalışma çabalarınızı’ kesinlikle bir an önce bir kenara bırakarak özgünlüğünüzü kabul etmeli ve o doğrultuda bir yol izlemeye başlamalısınız. Bu noktada tabii ki çevreden gördüğünüz şeyleri örnek alabilir ya da gördüklerinize imrenebilirsiniz fakat tek bir şartla: onların sizi siz olmaktan uzaklaştırmalarına izin vermeden…
İLK SORU: ‘NASIL YAŞIYORUM?’
Kendimize özgü beslenme biçimini oluşturabilmek adına ilk etapta nasıl yaşıyor olduğumuzun farkına varmamız gerekiyor. Yatış kalkış saatlerimizi, çalışma yaşamımızı, ev düzenimizi, maddi durumumuzu, eğer varsa ortak yaşam alanı içerisine bulunduğumuz kişileri (eş, çocuklar, anne, baba, kardeş vb.) ve buna benzer daha birçok şeyi de hesaba katarak nasıl yaşıyor olduğumuza dair kendi kendimize bir özet sunmalıyız.
Öncelikle sağlıklı beslenmeyi yaşamınıza dahil edebilmeniz adına size yardımcı olabilecek şu soruları cevaplandırarak sağlıklı beslenme konusunda neler yapabileceğinizi ve nereden başlayabileceğinizi daha kolay bir şekilde belirlemeniz de mümkün:
-Yeme düzenim nasıl? Nerede hata yapıyorum? Bunları düzeltmek adına neler yapabilirim?
-Acaba yaşam biçimimim içerisinde daha sağlıklı beslenebilmek adına değiştirmem gereken ne gibi şeyler olabilir?
-Bütçem açısından nasıl bir sağlıklı beslenme programı oluşturabilirim?
-Evde yaşıyor olduğum kişilerle sağlıklı beslenme biçimimle ilgili olarak hangi hususlar hakkında konuşmam gerekiyor? Beni bu konuda negatif yönde etkileyebilecek faktörler neler olabilir (annemin yemekleri yağlı pişiriyor oluşu, eşimin sürekli olarak kızartma tüketmek istemesi, yiyecekler konusunda çok seçici olmam vb.)?
-Sağlıklı beslenebilme konusunda biraz mesai harcanması gerektiğini biliyorum. Peki zamanım kısıtlıysa bunu nasıl başarabilirim? Hangi pratik yöntemler bana bu konuda yardımcı olabilir?
Siz de bu gibi daha birçok soruyla kendinizi sorgulayabilir, sağlıklı beslenme yolunda size özgü sisteminizi de bu sayede daha rahat bir biçimde oluşturabilirsiniz. Yeter ki isteyin.
İKİNCİ SORU: ‘NELERİ SEVİYORUM?’
Kendinize sormanız gereken bir diğer soru da neleri sevip sevmediğinizdir… Bu da tamamen size özgüdür. Örneğin sağlıklı olmasına rağmen siz ıspanak sevmiyor olabilirsiniz. Bu durum tabii ki de dünyanın sonu değildir. Sağlıklı beslenme sistemini öğrendiğiniz zaman ıspanak gibi daha birçok sebzenin de sağlık açısından büyük faydaları olduğunu öğrenecek ve belki de daha farklı sebzeleri tercih ederek yine sağlıklı beslenme sisteminizi rahatlıkla oluşturabileceksiniz. Ya da örneğin aşırı derecede tatlı düşkünü olabilir, makarna, börek, pasta, çikolata gibi karbonhidrat zengini besinleri de fazlasıyla seviyor olabilirsiniz. İşte bu noktada da yine sağlıklı beslenme ışığında damak tadınızdan da fazlasıyla ödün vermeden dengeleme sistemini uygulayarak bu gibi yiyecekleri de beslenme programınıza dahil edebilirsiniz. Hatta bu yiyeceklerin daha sağlıklı alternatiflerine yer vererek sağlığınıza da ekstradan sağlık katabilirsiniz (örneğin beyaz undan yapılmış makarna yerine tam buğday unundan yapılmış makarnayı tercih etmek gibi).
Kısacası sevip sevmediğiniz tüm yiyecekler dahilinde de mükemmel bir sağlıklı beslenme sistemi oluşturmanız da her zaman için mümkündür.
ÜÇÜNCÜ SORU: ‘SAĞLIKLI BESLENME SİSTEMİMİ DAHA BAŞARILI BİR HALE NASIL DÖNÜŞTÜREBİLİRİM?’
İlk iki soruyla size özgü sağlıklı beslenme çerçevenizi belirlemiş olacak ve bu doğrultuda sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme konularında rahatlıkla kendi sisteminizi oluşturma şansını kazanacaksınız. Tüm bunlara ilaveten diyetisyeninizden de destek almanız çok önemli. Yalnızca bu sayede doğru bilgiler ışığında en sağlıklı diyet biçimini oluşturmanız mümkün olacaktır. Bu noktada diyetisyeniniz vücut kompozisyonunuzu inceleyecek, sağlık durumunuzu gözden geçirecek ve size en uygun olan beslenme sistemleri ve besin seçenekleriyle ilgili size en doğru bilgileri aktaracaktır.
Hepimiz için güzelliklerle dolu bir hafta olması dileğiyle… Sevgiyle kalın…