'KENT KÖTÜ YÖNETİLDİ'

MAĞUSA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI EROL ADALIER: Ortadoğu'nun en güzel kalesi bu şehirdedir ama…'KENT KÖTÜ YÖNETİLDİ'

Mert ÖZDAĞ

 

Mağusa Gençlik Tiyatrosu kurucusu, Kıbrıs Türk Hava Kurumu'nun ilk paraşütçüsü, amatör yat kaptanı, amatör pilot, profesyonel dalgıç…
Turizmci, çevreci, iş insanı ve sosyal aktivitelerin bilinen ismi…
Ve bir belediyeci…

Belediye meclis üyeliği sıfatıyla belediyecilik alanında deneyim kazanan Erol Adalıer, sırtını denize, tarihe, üniversiteye dönen Gazimağusa Belediyesi’ni yönetmeye aday.
20 yıl boyunca CTP'li belediye başkanı tarafından yönetilen Mağusa için yine bir CTP'li aday…

Cumhuriyetçi Türk Partisi'nın Mağusa Belediye Başkan adayı, Erol Adalıer…

Mağusa suriçinde büyümüş… Bölgeye aidiyetini her fırsatta dile getiriyor… Bölgenin turizme kazandırılması için planları hazır…

Ticaret hayatına Agah Necat'ın desteğiyle 9 adet tüp gazla atılmış. Sonrasında bu alanda kendisini ve işini geliştirmiş.

Şu sıralarda engelli ve yaşlı turistlerin rahatça tatillerini geçirebilecekleri bir engelsiz butik otel girişimi var.

Hâlâ belediye meclis üyeliği görevini yürütüyor, Mağusa Belediyesi'ni yakından tanıyor, izliyor.  

Alt yapıya, kent turizmine ve tarihe özellikle vurgu yapıyor.

Bir de üniversite ile denize!

"Kent, üniversiteye de, denize de, tarihe de sırtını döndü. Bunu değiştireceğiz" diyor…

Kale içini turistlerin konaklayacağı bir cazibe merkezi haline getirecek planlarını yazmış, dosyasında tutuyor. 

İşte Erol Adalıer'in anlattıkları ve onun gözünden Mağusa:

 

  • meşhur, klasik soru ile başlayalım, neden aday oldunuz.
  • Erol ADALIER: Mağusa'nın daha iyi bir kent havasına bürünebilmesi için aday oldum. Daha doğrusu 'aday olduk', ben ve ekibim bu dönüşüme hazırız.
  • Burada bir eksiklik olduğunu ima ediyorsunuz, yani kentin şimdiki halinin "kötü" olduğundan mı bahsediyorsunuz?
  • Erol ADALIER:  Yapılması gereken birçok iş- icraat vardır. Özellikle Altyapıda eksiklikler vardır.  Biliyorsunuz Tuzla  deniz seviyesine yakın bir yerleşim yeri. Ve artık Mağusa'nın büyük bir kısmı o bölgede yaşıyor, yaklaşık 7 bin nüfusa sahip bir bölge. Oraya altyapının ve arıtma tesisinin kurulması lazım. Böylelikle oradaki insanların huzurunu sağlayabiliriz. Bahsettiğimiz bölgede 1 metre toprağın altı su. Fosseptik dediğimiz durum o bölgede büyük sorun. Bölge insanının bu yöndeki rahatsızlığını biliyorum. Maraş bölgesine de kanalizasyon gitmedi, bunun yanında yağmur suyu drenajı gitmedi.

 

 “Serbest Liman'dan Glapsides'e, kıyı şeridinde bir rekreasyon alanı olacak. Parklar bisiklet yolları içeren bir projemiz vardır. Hayata geçireceğiz.”

 

  • Böyle başlamışken Mağusa'nın "görünen sorunlarını" genişletelim. Nedir Mağusa'da dikkat çeken sorunlar?
  • Erol ADALIER:  Mağusa'nın denize açılması gerekir. Deniz kenti olan Mağusa maalesef denize sırtını döndü. Bunu yıllardır söylüyoruz, fakat bir çözüm bulamadık. Serbest Liman'dan Glapsides'e, kıyı şeridinde bir rekreasyon alanı- araba gidiş gelişine açılacak yol, parklar bisiklet yolları içeren bir projemiz vardır. Bunun arkasında olacağız, çünkü bu kentin denize açılmaya ihtiyacı var. Plajlarımızda kum kalitemiz iyi. Fakat dar alanlar nedeniyle hem ulaşmak sorun hem de bazı bölgelerin 'kapalı' olması denize ulaşımı engelliyor. Bu sorunu mutlaka aşacağız.

 “4 yıllık ara dönemde( İsmail Arter döneminde), daha önce belediyenin aldığı ISO 2008 Belgesi kaybedildi, belgeyi yeniden alacağız.”

 

  • Mağusa uzun süre CTP'li belediye başkanı tarafından yönetildi. Siz de CTP'den Mağusa Belediyesi Başkanığı için adaysınız. Son 4 yıllık dönemi bir 'ara dönem' sayarsak son 4 yıllık dönemde hem belediyenin mali yapısı da dahil olmak üzere ne gördünüz, ne yaşadınız belediye yönetimi açısından,  gözleminiz nedir?
  • Erol ADALIER:  20 yılda sıfırdan alınıp bir yerlere taşınan bir belediye vardı. Daha önce bu konudan çok bahsettik, anlattık. Çeklerinin hiçbir yerde geçmediği, çalışanlarının sigortalarının yatmadığı bir belediye vardı. Araçlarının olmadığı, insanların mutlu olmadığı, köyden daha kötü görünümlü bir şehirdi Mağusa… Kent, Oktay Kayalp döneminde yaşadığı 20 yıllık dönemde alt yapısı tamam, kaldırımları yapılmış bir kent haline geldi. Oktay Bey kaldırımsız bir şehir mümkün değil diyerek bu yola çıkmış, kaldırımlar tüm kente yayılmıştı. Buna ek olarak yağmur suyu drenajı, kanalizasyon ve asfaltla Mağusa yeniden kurulmuştu adeta.
    Üniversitenin da büyümesiyle kentteki nüfus bir anda patladı. Şu anda nüfusumuzun yarısı kadar üniversite öğrencisi var Mağusa'da. Tüm bunlarla yaşanan sorunlar Oktay Kayalp döneminde çözüldü ancak şimdi farklı sorunlarla kent yeniden boğuşmaya başladı. Mesela bahsettiğiniz bu 4 yıllık ara dönemde, daha önce belediyenin aldığı ISO 2008 Belgesi kaybedildi. Bu belediye için çok önemliydi. O belgeyi almak çok zordu, aldıktan sonra korumak da çok zordu ancak mevcut belediye yönetimi bunu başaramadı ve kalite belgesini elinde tutamadı. Ben bunu başarıp tekrardan alacağım.

 

 “Belediyeye ait 13 milyon TL borçtan bahsediliyor. Bunun yanında Limasol Bankası'nda 4 milyon TL ödenmeyen fatura var. İhalelere ödenmeyen paralar var.”

 

  • Peki belediyenin mali yapısı ne durumdadır?  
  • Erol ADALIER: 13 milyon TL borçtan bahsediliyor. Doğrudur 13 milyon TL'lik borçlanma yapılmıştır. Bu rakam Vakıflar'da duruyor. Bunun yanında Limasol Bankası'nda 4 milyon TL ödenmeyen fatura var. İhalelere ödenmeyen paralar var. Çalışanların da geriye dönük alacakları vardır, Eylül’den itibaren… Ek mesailer, bayramlıklar, 1 Mayıs gibi ödeneklerin hiçbiri ödenmedi.Yani belediye maddi olarak çok da iç açısı değil.

 

“Bu sonuca gelinmesinin nedeni kontrolsüz istihdam ve kötü yönetimdir.”

 

  • Nedir peki bunun sebebi? Biz mesela bir dönem istihdam haberleri yayınladık. Kontrolsüz  istihdamların bu sonuçta payı var mı?
  • Erol ADALIER: Elbette vardır. Bu sonuca gelinmesinin nedeni tam da dediğiniz gibi kontrolsüz istihdam ve kötü yönetimdir. Biz bunu 4 yılda 18 kez açıklama yaparak belediye yönetimini uyardık. İstihdamın dışında fuzuli harcamalar da göz önündedir. Çok ciddi miktarlardan bahsediyoruz.  Her defasında sormamıza rağmen bize bu konuda belgelerle yanıt verilmedi. Hangi yerlere, kimlere hibe ya da yardım ettiklerini bir türlü açıklamadılar. Kaç kişiye mali konuda kaynak aktarımı yapıldı? Sürekli yuvarlak ifadelerle geçiştirildi. Bu konuda personelin de rahatsız olduğunu söyleyebilirim. Örneğin geçen gün belediyeye ait (gündelikçilere ödenen) çeklerin 3 gün sonra bozulduğunu öğrendik. Bu da kötü bir durum, insanlar emeğinin karşılığını alamıyor.

 

 “Emekli olup da gündelikçi olarak çalışanlar vardır, bir de oturanlar- hiç işe gitmeyenler vardır. Bunların gözden geçirilmesi şarttır.”

 

  • İstihdamı konusunda siz ne yapacaksınız? Belediye başkanı seçilmenin durumunda karşı karşıya kalacağınız bir tablo olacak. Belediyenin mali yapısı ve istihdam konusunda öngörünüz nedir?   
  • Erol ADALIER: Şu anda Mağusa Belediyesi'nin mali yapısı kurtarılamayacak noktaya henüz düşmedi. Son 2 aydır hesapları göremedim- belki de düşmüştür de bilemiyorum. Benim söylediğim bu rakamların toplamı 30 Milyon TL'nin üzerindedir. Bunu ödemek için de yaklaşık 1 yıllık yatırımları durdurmanız gerekir. Çünkü faiz oranları da gündeme gelecektir. Yani demek istediğim belediye 1 yıllık süreyi bir ön hazırlık dönemi olarak geçirecek, 1 yılın ardından yatırımlara başlayacak. Borçların ödenmesi ile belediye ancak yatırım yapmaya başlayabilir. Ben kısa sürede bunları toparlayabilecek bir hazırlık içerisindeyim, tüm planlarım yapılmıştır, buna hazırım. Yani öncelikle mali yapıyı toparlama yoluna gideceğiz, sonra da yatırıma geçeceğiz.
    İstihdamda ise şunu söyleyebilirim. Emekli olup da gündelikçi olarak çalışanlar vardır, bir de oturanlar- hiç işe gitmeyenler vardır. Bunların gözden geçirilmesi şarttır. Bu konuda çalışma yapılacak ve görevler gözden geçirilecek. Mesela makinist süpürgeci oldu. Kadroları olmadığı için işlerini yapamıyorlar. Herkesi kendi branşında yerlerine koymamız lazım.

 

“Ortadoğu'nun en güzel kalesi bu şehirdedir. Üstelik içerisinde yaşam olan bir kaleden bahsediyoruz. Aslında her şeyimiz var ancak hiçbir şeyimiz yokmuş gibi davranıyoruz.”

 

İŞTE PROJELERİ- NELER YAPACAK- NELER YAPMAYACAK?

"Aslında her şeyimiz var ancak hiçbir şeyimiz yokmuş gibi davranıyoruz"

  • Başkan adayları projeleri ile anılır. Ya yaptıkları ile ya da yapamadıkları ile. Sizin projeleriniz nelerdir?
  • Erol ADALIER:  Yapamayacağız hiçbir projeyi programa koymayacağız. Yani herkes hayal eder, bir şeyler yapmak ister, ama o hayaldir, bir de gerçekler vardır. Gerçekler neyse onu programımıza koyacağız.  50 tane proje koyup 10 tanesini yapmayacağım.

 

 “Sırtımızı döndük, hem tarihe, hem denize, hem üniversiteye… Kent bizim dönemimizde denize de, tarihe de, üniversiteye de yüzünü dönecek, bunu hep birlikte yaşayacağız.”

 

  • Biri "kentin yüzünü denize dönmesi" dediniz? Bir diğeri Maraş ve Tuzla için kanalizasyon… Başka nedir planınız?
  • Erol ADALIER:  Yapmış olduğumuz muhtarlar- bölge halkı buluşmalarında bölgesel ihtiyaçların farklılığını gördüm. Mesela; Maraş'ta kapalı spor salonu, derslik ve açık hal ihtiyacı var. Tuzla'da rekreasyon alanı talebi vardır. Tuzla'da yaşayan insanlarımız zamanlarını geçirebilecekleri sosyal mekanlar arıyorlar. Mutluyaka'da ise yaş oranı biraz daha yüksek, o bölge insanı da futbol sahasının etrafında bir yürüyüş yolu ve eski okulun el sanatları merkezine dönüştürülmesini talep ettiler.
  • Surlariçi'nde farklı bir ihtiyaç var. Bölgede atıl durumda birçok ev var ve bu binaların turizme kazandırılması lazım. Bunun öncülüğünü de bizzat kendim yapıyorum. Şu anda engelsiz konuk evi yapıyorum. Bahsettiğim bina dedemin dedesinindi. Binayı kendine özgü, hiç yapısını bozmadan. Bu tarzda teşviklerle bir sinerji yaratarak surlariçinin canlanması lazım. Orası bir açık hava müzesidir, bu tarihi zenginlik dünyanın hiçbir yerinde yoktur. 365 adet kilise vardır Mağusa'nın içerisinde, düşünün! Yer altı kiliseleri, yer üstü kiliseleri, camiler, katedraller… Bunlara ek hendek projesi ile turizme tekrardan kazandırılması gerekiyor.
    Günde yaklaşık 700-800 turist günübirlik gelip, kaçıyor. Bu turistlerin gece de konaklamasının yollarını aramamız lazım. Bu da bölgenin turizme teşvik yöntemiyle kazandırılması ile olur, bunun farkındayız.
    Ülkedeki sebzenin % 70'inin üretildiği Maraş bölgesi var. Oraların bir daha gözden geçirilmesi gerekir, yeniden düzenleme gerekir. Hatta üretici insanlarımıza eğitim ve ürünlerini birinci elden satabilme imkanı verecek bazı çalışmalarımız olacak.
    Bunun yanında Salamis, Tuzla ve kentin surlariçi bölgesinde her yerden tarih fışkırıyor. Birçok tarihi bina atıl durumda. Eşim turizmci ve gastronomi bölümünde öğretmendir, oğlum turizm öğrenimi görüyor, kayınpederim eski bir turizmcidir. Yani turizmce gönül vermiş bir aileyiz. Ailece sosyal alanlarda birçok faaliyetimiz oldu. İlk kaplumbağa hastanesini kurduk Mağusa'ya… Çevreciyiz, yeşile çok önem veriyoruz.
    Üniversiteler kentimizden uzaklaştılar. Kentle üniversiteler yeniden barışması- birleşmesi lazım. Öğrencileri surlar içine taşımak lazım. Bunu yapmak için projelerimiz hazırdır. Maraş'taki insanları, Mağusa'ya, denize taşımak gerekecek.
    Ortadoğu'nun en güzel kalesi bu şehirdedir. Üstelik içerisinde yaşam olan bir kaleden bahsediyoruz. Çok az ülkelerde var. Aslında her şeyimiz var ancak hiçbir şeyimiz yokmuş gibi davranıyoruz. Sırtımızı döndük, hem tarihe, hem denize, hem üniversiteye… Kent bizim dönemimizde denize de, tarihe de, üniversiteye de yüzünü dönecek, bunu hep birlikte yaşayacağız. Öğrenciler halktan koptu, onlara kimse halkla kaynaşması gerektiğini söylemedi, bu yönde eğitim çalışması yapılmadı. Yerli halkımıza bu öğrencilerin geleceğimizi olduğunu anlatan bilgiler verilmedi, halk bu yönde eğitilmedi, hazırlanmadı. Biz bu konuda kafa yoracak ve halkla öğrenciyi bir araya getireceğiz.
    'Teknopark' kavramını da kente taşıyacağız. Üniversite, işadamları, belediye ve halkın bir araya getirildiği çatıdır teknopark… Bunu kentte hayata geçireceğiz.    

 

 

 

 

İlgili Haberler

Röportaj Haberleri