Eroğlu hem "masada" rahat değil.
Hem de kuzeyde, içte, hükümete dair.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda önceki akşam gazete yöneticileri ile bir araya gelen Derviş Eroğlu, samimi bir atmosferde sorularımızı yanıtlarken, ilginç sohbetlere de ev sahipliği yaptı.
Önce "iç"e bakalım.
Eroğlu gelişmelerden rahatsız.
Şu sözleri çok manidar:
- İnsanlar hükümetin dağınıklığını görünce, "Keşke sizi Cumhurbaşkanı seçmeseydik" diyorlar. Öyle keşke ile falan değil tabii. Son Bakanlar Kurulu toplantısında Kıbrıs sorunu dışında, içteki sorunlarla ilgili rahatsızlıklarımı da dile getirdim.
***
Peki yeni "yasa tasarıları"...
Örneğin meşhur "Beyaz, yeşil" kimlik konusu!..
Üstelik tam da müzakerelerde "vatandaşlık" masaya yatırılırken...
- "Zamansız" diyor Eroğlu...
Soruyoruz:
- Sizin bilginiz oluyor mu?
"Sizin kadar" diyor ve ekliyor:
- "Tüm yeni yasaları biz de gazetelerden okuyoruz. Yoksa yasalarla ilgili önceden benimle istişare edilseydi, kimi sorunlar yaşanmazdı."
“Bilmiyorduk”
Eroğlu, Talat'a "muhalefet" yaparken diyordu ki, "Niye görüşmeci heyetinde Dışişleri Bakanı yok!.."
Oysa şimdi yine yok!..
Bunu hatırlatıyor Sami.
Yanıt net:
- Bu görüşmeler toplumlar arası. Toplum lideri olarak katılıyoruz. Eğer Dışişleri Bakanı heyete dahil olursa, hükümetler arası olacak ki, mümkün değil.
- Peki o zaman Talat'ı niye eleştiriyordunuz?
- Bilmiyorduk!. Talat da söylemiyordu.
***
Bu konuşmadan sonra ne diyelim ki!..
“45 bin. Çocuklar dahil...”
Eroğlu'na soruyorum: "Birleşik Kıbrıs için sınırsız yurttaş önerisi yaptınız. Bu öneriyi bırakınız Hristofyas'a, Kıbrıslı Türkler'e yapsanız, kabul ederler mi?"
Eroğlu diyor ki:
- Sınırsız yurttaşlık demedim, o çarpıtıldı. Bizim söylediğimiz, şu anda KKTC kütüğünde kayıtlı tüm yurttaşların, yeni devletin de yurttaşı olması yönünde. Hristofyas'a diyoruz ki, 1963'ten sonra sizin hükümetinizin aldığı kararlarda da bizim rızamız yoktur. Nasıl ki, Kıbrıs Rum yönetiminin yurttaşlıkları ve yaptığı işlemler yeni devlette geçerli olacak, bizimkiler de olmalı.
***
Peki Hristofyas'ın "yurttaşlıkla" ilgili masadaki önerisi ne?
- 45 bin!..
Ama bu 45 binin içerisine "çocuklar da dahil..."
Oysa Annan Planı'nda, 50 bin rakamına "çocuklar" dahil değildi.
Türkiye'den adaya göç edenlere ayrılmış bir 50 bin rakamı vardı, burada doğan çocukları da "doğal yurttaş..."
Özel Temsilci Kudret Özersay, "Annan Planı da bu konuda biraz muallaktı. Biz, plandaki rakamı çocuklar hariç gibi okumuştuk. Ancak Kıbrıslı Rumlar'a göre Annan Planı'ndaki rakama da çocuklar dahildi..."
Eroğlu ilginç bir diyalogu da anlatıyor:
"Hristofyas'a müzakere heyetimizden örnek verdim. Birinin eşi Türkiyeli, bir diğerinin annesi. Bir başkasının babası. Biz bu nüfus meselesinin içinden çıkamayız ki!.."
Eroğlu’na göre:
· “Petrol yüzünden Kıbrıs’ta savaş çıkmaz.
· "New York'tan masadan kaçan taraf biz olmayacağız..."
· "Ekim'den sonra ne olacağına Birleşmiş Milletler karar vermeli, bekleyip göreceğiz"
· "Talat, medya bülbülü oldu."
· "Hristofyas'ın güneydeki desteği % 30'lara düştü, yalnızlığa itildi."