UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, süresi dolan Emirname sonrası, ‘süresiz’ Emirnameye UBP’nin imza atmayacağını, şimdi ise ‘boşluk’ olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ise, Resmi Gazete’de yayımlanan Emirnamenin geçerli olduğunu belirtti.
YENİDÜZEN’e konuşan hukukçular, yasal mevzuatla ‘boşluğun’ kapatılması gerektiğini vurguladı, Hükümete ciddiyet çağrısı yaptı. Hukukçular, Resmi Gazete’de yayımlanan Emirname’nin yasal olarak geçerli olduğunu söyledi.
DİLA ŞİMŞEK
Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı sürecinde emirname geçerli mi değil mi tartışması tırmandı, hükümetin iki ortağının anlaşmazlıkları ‘belirsizlik’ yarattı.
UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, süresi dolan Emirname sonrası, ‘süresiz’ Emirnameye UBP’nin imza atmayacağını, şimdi ise ‘boşluk’ olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ise, Resmi Gazete’de yayımlanan Emirnamenin geçerli olduğunu savundu.
YENİDÜZEN’e konuşan avukatlar, yasal mevzuatla ‘boşluğun’ kapatılması gerektiğini vurguladı, Hükümete ciddiyet çağrısı yaptı. Avukatlar, Resmi Gazete’de yayımlanan Emirname’nin yasal olarak geçerli olduğunu söyledi.
Avukatlar, Resmi Gazete’de yayımlanan Emirname’nin, sözlü olarak değiştirilemeyeceği ve düzeltme olacaksa, kısa süre içinde tekrar yayımlanmak zorunda olduğunu ifade etti.
Süresiz bir Emirnameye UBP olarak asla onay vermeyeceklerinin altını çizen Saner, İmar Planının da %60’ının eksik olduğunu söyledi.
Öte yandan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, “Süreli Emirnameyi kesinlikle istemiyorum. Altı ayda hazır olmadı, şimdi bir ayda, üç ayda hazır olmazsa yeniden Emirname uzatıp toplum önünde mi tartışalım?” diye sordu.
Saner, Başbakanın İçişleri Bakanı tarafından yanıltıldığını savunurken, Baybars, Emirnamenin okunmadan yayımlandığı ifadelerinin ‘yakışmadığını’ dile getirdi.
Bunun yanı sıra avukatlar ise, tartışmalarda toplum menfaatinin gözetilmesi gerektiğini ifade ederek, toplum adına netlik ve ciddiyet istedi.
Saner: “Emirname yok, boşluk var”
UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, Kanal T’ye konuk olarak Serhat İncirli’nin sorularını yanıtladı, tartışmalara neden olan Emirname ve İmar Planı ile ilgili konuştu. Emirnamenin süresinin dolduğunu, ancak ‘yeni Emirname’nin imzalanmadığı için yürürlükte olmadığını söyleyen Saner, şu anda bir ‘boşluk’ olduğunu ifade etti. Süresiz bir Emirnameye UBP olarak asla onay vermeyeceklerinin altını çizen Saner, “Kimse bize bunun aksini zorlayamaz. İmar Planının %60’ı eksiktir. Bu plana UBP’nin imza atması mümkün değildir” dedi.
“Başbakan Bakanın iyi niyetine inandı, süre uzatılacak sadece başka değişiklik yok denilmişti”
Saner, katıldığı televizyon programında şu şekilde konuştu: “Öncelikle, UBP bugüne kadar hiçbir Emirnameye imza atmamıştır. Biz İmar Planlarıyla gelişmeye inanan bir partiyiz. 15 Temmuz 2020 son gündü, tekrar bir Emirname yayımlanacaktı, ama Bakanlığın yolladığı taslakta iki maddenin çıkarılmış olması krize neden oldu. Müteahhitler durumu yanlış anlayarak hemen eyleme koyuldular ancak biz onlara karşı değiliz. Neydi o iki madde, 2018 Kasıma kadar olan yarısı veya çoğunluğu tamamlanmış projelerin bir hak sahibi olmasıydı. Yani siz ruhsatınızı almışsınız, son aşamalara gelmişsiniz ama Emirname yürürlüğe girince proje gerçekleşememiş, bu nedenle hak sahibi oluyorsunuz. Bu ortadan kaldırılmıştı. Sayın Bakan çıkıp açıklama yapıyor bir şey değişmeyecek diye ama madem değişmeyecekse neden bu maddeler kaldırıldı? Sayın Başbakan Bakana güvenip Emirnameyi yayımlattıysa, Bakanın uyarması gerekirdi. Başbakan Bakanın iyi niyetine inandı, süre uzatılacak sadece başka değişiklik yok denilmişti. Emirnameye madde eklenip çıkarılacaksa bunun kamuoyuna da duyurulması lazım.”
“İmar Planına dokundurtmazlarsa asla imza atmayız. 26 Aralık 2019’da yazılı olarak veri talebinde bulundum, 2 Temmuz 2020’de verildi. Normalde bir ayda cevap verme zorunluluğu var, yedi ay geçmiş… İyi niyetle Şubat tatili, salgın derken zaman olmadı dedik ama artık politika yapacaksınız ego tatmin edeceksiniz diye, çalışan komiteyi zan altında bırakmak, kimsenin haddine değil. Vatandaşın karşısında komik duruma düşüyorlar”
“İmar Planının %60’ı eksik”
“İmar Planının noktasına virgülüne dokundurtulmazsa hükümet biter dedik. Dolayısıyla biz UBP olarak Emirnameye imza atmayız. 27 A ve B içermesine rağmen, Emirnamede süre konulmadığı için Başbakan yine imzalamadı. İmar Planında ulaşım, altyapı, eğitim, sanayi, ticaret, konut ve reklasyon alanları çok önemli başlıca temel unsurlardır. Bu unsurlar 20 yıl geçerli olacaktır. Buna baktığımızda, bu unsurların dördü planda yok, yani planın %60’ı eksik… Biz bunu yürürlüğe koyalım da, beş yıl sonra değerlendiririz mantığına karşıyız. 20 yıllık bir plan görmek istiyoruz. İlla bu halini imzalayın derlerse imzalamayacağız. 26 Aralık 2019’da yazılı olarak veri talebinde bulundum, 2 Temmuz 2020’de verildi. Normalde bir ayda cevap verme zorunluluğu var, yedi ay geçmiş… İyi niyetle Şubat tatili, salgın derken zaman olmadı dedik ama artık politika yapacaksınız ego tatmin edeceksiniz diye, çalışan komiteyi zan altında bırakmak, kimsenin haddine değil. Vatandaşın karşısında komik duruma düşüyorlar.”
“Biz Emirnamede süre istiyoruz, bu kadar basit, aksine bizi kimse zorlayamaz”
“Bizim ne istediğimiz nettir, siz ne istiyorsunuz? Ben 20 yıllık süre için bir plan görmek istiyorum. Bunu göremiyorsam bir eksiklik var demektir. Tüm derdimiz Hükümet krizi olmasın, ama bilgim olmadan nasıl fikir vereyim? Mağusa’yla ilgili bilgiler 2 Temmuz’da, İskele ve Yeniboğaziçi 16 Temmuz’da geldi. Şu anda Emirname geçerli değildir. Süresiz Emirnameye asla imza atmayız. Şu anda boşluk vardır, biz süre istiyoruz, bu kadar basit, aksine bizi kimse zorlayamaz.”
Baybars: “Emirname hala geçerlidir”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Haber Kıbrıs’a konuk olarak Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı, İmar Planı ve Emirname üzerine konuştu. Emirnamenin Resmi Gazete’de yayımlandığını ve yasal olarak geçerli olduğunu ifade eden Baybars, “Sayın Ersan Saner Başbakanın kandırıldığını veya kendisine verilen yazıyı okumadan hayata geçirdiğini savunuyorsa, bu ne partiye, ne de Başbakana yakışmaz” dedi.
Baybars, Mağusa, Yeniboğaziçi, İskele İmar Planının hayata geçmesini istediğini belirterek, süreli bir Emirnameyi asla istemediğini vurguladı.
“Saner ‘Başbakan bakmadı, Ayşegül yanılttı’ diyorsa, Başbakanın kandırıldığını ve okumadan bir şeyleri hayata geçirdiğini söylemek partiye de, Sayın Tatar’a da yakışmaz. Süreli Emirnameyi kesinlikle istemiyorum. Altı ayda hazır olmadı, şimdi bir ayda, üç ayda hazır olmazsa yeniden Emirname uzatıp toplum önünde mi tartışalım?”
Seçim yasaklarının yaklaştığına dikkat çeken Baybars, UBP’den İmar Planına yönelik görüş verilmediği için, bir ayda çalışmaların tamamlanmasının imkansız olduğunu dile getirdi.
Emirname sürerken, İmar Planı çalışmalarının bitmesi gerektiğini vurgulayan Baybars, UBP’den görüş beklediklerini açıkladı.
“Hem görüş vermiyor, hem de tutturmuş üç cümle, ki o da yalan, yanlış cümleler”
Baybars, katıldığı televizyon programında şu şekilde konuştu: “Altı aylık süreci atlattık derken salgın geldi, Sayın Saner’in salgın nedeniyle belki gündemi çok doluydu, çalışamadılar diye düşündük. Muhalefetin mecliste İmar Planı’nı sormasıyla Başbakan açıklamada bulundu. Belediyeler zaten anlaştıysanız artık yayımlayın diyor. Komitede yetkili olduğu iddia edilen kişiler görüş sunmadı. Tek söyledikleri ‘bana yedi ay görüş sunulmadı’… Ben artık aradan çekildiğimi ve görüşmeyi Şehir Planlama Dairesi’nden uzmanlarla yapmaları gerektiğini söylemiştim. Ancak hem görüş vermiyor, hem de tutturmuş üç cümle, ki o da yanlış cümleler, bize bir şey ulaşmadı deniliyor, peki öyleyse neden bir telefon açmadı? Bu artık çocuk kandırmaya geçiyor. İmar Planına madem hazırlanamadık, Emirname uzasın dedik. Bir aylığına uzatalım bizce bitebilir dediler. Biz de dedik madem elinizde veri yok, bir ayda nasıl çalışacaksınız? Zaten 11 Ağustos’ta seçim yasakları var. Birleşik Kurulu toplayıp görüşebilecek miyiz… Ben de dedim ki, topluma bir açıklama yapalım, uzlaştığımızı ama zamana ihtiyacımız olduğunu söyleyelim, ne hükümet krizi olsun, ne kırıcı sözler, ne de gündemi meşgul edelim, çünkü artık başka bir iş de yapamıyoruz…”
“Emirnameden çıkarılan maddeyi herkes biliyordu”
“Baktık görüş alamıyoruz, ben artık Sayın Başbakan Yardımcısına durumu bildirdim, dedim ki bir toplantı yapalım çünkü birçok kesim bu planı bekliyor. Başbakanlıkta bir toplantı yaptık 4 kişi olarak, uzlaştığımız şey şuydu, madem çalışamadılar, süre verelim, ama Emirname öncesi kazanılmış haklar olmayacak şekilde Emirname geçsin. Ben de 14 Temmuz’da Emirnameyi bu şekilde gönderdim. Herkes bunu biliyordu. Biz daha önce Emirnamede kazanılmış haklara yer verdiğimizde, Şehir Planlama Ara Emri almıştı, bu maddeyi koymamalıydınız demişti. Yani kaldırmak zorundaydık. Bunu kendileri de biliyordu. Bu kim tuttu kim ısırdı tartışmasından rahatsızlık duyuyorum ve yalan yanlış şeyler topluma aktarıldığı için mecburen açıklama yapma gereği duydum. Kendi görüşüm ve Bakanlığın görüşü Emirnameyi uzatmak değil, İmar Planını geçirmektir. Ancak biz doğru yaptıkça karalanmaya başladık…”
“Saner, planda olan projeleri öneriyor…”
“Saner günlerdir program program geziyor ancak ben ilk kez çıktım. Yetkisi, bir hakkı, sorumluluğu yoktur, kendisi partisine bilgi aktarmakla yükümlü. İmar Planına yönelik eğitim ve yollarla ilgili bazı şeyler söyledi. Mağusa’da Maraş’tan Güvercinlik’e yol olmasını, insanların anayola kolay çıkmasını istedi, biz de dedik ki İmar Planında bu var zaten… Bir okul önerdi, projede var… Ben yaptım oldu anlayışı var.”
“Kendileri hep birilerine göre hareketlerini değiştikleri için net duruş sergileyince tehdit olarak algılıyorlar”
“Sehven hatanın üzerine eski Emirnamede sadece zamanı düzeltip gönderirseniz yayımlarız diye bir açıklama geldi. Ama bizim için sonuç farklılaşmayacak dediğimizde bu tehdit olarak algılanıyor. Kendileri hep birilerine göre hareketlerini değiştikleri için net duruş sergileyince tehdit olarak algılıyorlar. Gece 11’e kadar arkadaşlarımız uğraştı, bu açıklama ne diye sorduğumuzda Başbakandan yanıt gelmedi. Dediklerini yapıp Emirnameyi tekrar gönderdik hala yayımlanmadı. Ki makul sürede yayımlanmak zorundadır. Bize göre Resmi Gazete’de yayımlanan Emirname yasal olarak uygulanmak zorundadır. Sehven hata talebini ilgili Bakan yapabilir, benim de böyle bir talebim yok. Bu Başbakanın şahsi yetkisi değildir. Emirnamede hiçbir zaman Başbakanın imzası olmaz zaten… Ben üstüme düşen görevi yaptım. Saner ‘Başbakan bakmadı, Ayşegül yanılttı’ diyorsa, Başbakanın kandırıldığını ve okumadan bir şeyleri hayata geçirdiğini söylemek partiye de, Sayın Tatar’a da yakışmaz. Süreli Emirnameyi kesinlikle istemiyorum. Altı ayda hazır olmadı, şimdi bir ayda, üç ayda hazır olmazsa yeniden Emirname uzatıp toplum önünde mi tartışalım?”
YENİDÜZEN’e konuşan Avukatlar ne dedi?
Av. Murat Metin Hakkı: “Yasal mevzuat düzenlenerek boşluk giderilmeli”
“Emirname şu an yürürlükten kalktı, yerine herhangi bir şey konulmadı gibi görülüyor. Ancak gelişmeleri takip etmekte hem toplum hem de hukukçular olarak bizler de zorlanıyoruz. Emirname ile ilgili şu an bir boşluk yaşanmaktadır. Yasal mevzuat düzenlenerek, bu boşlukla ilgili uygun görülen bir uygulama yapılmalıdır. Yaşananlar son derece gayri profesyoneldir. Tam bir kaos ortamı yaşıyoruz. Bu kadar ciddi ve hassas bir mesele olan imar konusunda çok daha özenli çalışılmalıydı. Binlerce yatırımcı, binlerce dönümlük arazilerin yanı sıra, bu toplumu da ilgilendiren bir konudur. Ortada herhangi bir belirsizlik olmaması gerekirken, yaratılan tam olarak da bu…”
Av. Ezer Özsoy: “Resmi Gazete’de yayımlanan bir şey ‘boşluk’ olarak nitelendirilemez”
“Şu anda tam bir kaos ortamındayız, ne olduğu belirsiz bir durum içindeyiz. Bana göre, Resmi Gazete’de yayımlanan bir şey ‘boşluk’ olarak nitelendirilemez. Bu çok büyük bir hatadır ve ciddiyetle ele alınmalı, boşluk yaratacak ortam doğurulmamalıdır. Dolayısıyla şu anda uygulanan nedir, yasal durum nedir, büyük bir soru işareti aslında… Netlik gerekirse, Resmi Gazete’de yayımlanan neyse onun uygulanması gerekir. Bu sözlü olarak kaldırılamaz. Eğer kaldırılacak veya düzeltilecekse, bunun kısa bir süre içinde tekrar yayımlanması gerekir.
Av. Mehmet Şahoğlu: “Yaşananlar kişisel menfaatlerin toplum menfaati önüne geçtiğini gösteriyor”
“Yaşanan süreçte Emirnamenin yayımlanması konusunda Hükümetin iki ortağının anlaşamaması, sürenin uzatılması konusundaki belirsizlikler bize kişisel menfaatlerin toplum menfaati önüne geçtiğini gösteriyor. Resmi Gazete’de yayımlanan Emirname sonrası Başbakan hukuken gayri yasal olarak düzelte işlemi yapacağını duyurdu. Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği ve Şehir Plancıları Odası bu konuda dava açtı, ben ve Öncel Polili de bu davanın avukatlarıyız. İmar çok hassas bir konu ve planlı, programlı olmak zorundadır. Artık son sözü yargı söyleyecek.”