Zekai Altan
Yaklaşık bir aydan beridir bir tedavi görüyorum. Evden otelden çıkış yasak. Toplum içeriisne girmek yasak. Tabii doktorlar tarafından. Bu arada beni arayan ve bana facebook, e-mail aracılığı ile geçmiş olsun dileklerini bildiren tüm dostlara teşekkür ederim. Yakında ayağa kalkıp restorant yorumlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu hafta da sizlerle biraz şarap konuşalım. Kıbrıs’ta Şarabın Tarihçesi.
Kıbrıs adası dünyada eşsiz, benzersiz ve kıyaslanamaz bir konuma sahiptir. Tarih boyunca zengin bir kültür, doğa ile romantik efsanelere sahiptir. Bu eşsiz ve benzeri olmayan Ada’nın diğer bir zenginliği de şaraplarıdır. Geleneksel bir özelliği de taşımakta olan Kıbrıs şaraplarının tarihi geçmişi 4000 yıl geriye kadar uzanmaktadır. Uygarlıklar öncesine kadar uzanmaktadır. Bu geleneksel şaraplar arasında en belirgin özelliği taşıyan ‘GUMANDARGA’ veya ‘COMMANDARİA’ olarak bilinen şaraptır. Dünyada ünvanı olan en eski şaraplardan biridir. Kıbrıs şaraplarının tarihi geçmişi arkeolojik kazılarla belgelenmektedir.
TRODOS EĞİMİ İDEAL
Baf’ta yapılan kazılarda ele geçen İ.Ö 3. yy’a ait paraların üzerlerinde asma figürü olduğu görülmektedir. İ.S 6. y.y’a ait kutsal şarap bardağının üzerinde de Kıbrıs yaşamını simgeleyen ve kaliteli bir şarap içiminin ‘mutlu ol ve iyi iç’ anlamını taşıdığını görebilmekteyiz.
Kıbrıs’ta yapılan kazılarda ortaya çıkan bulgular, üzüm ve şarabın 40 asırdan beri Kıbrıs’ta var olduğunu göstermektedir. Bu başarılı ürünün üretiminde ise Ada iklimi ve toprağı başlıca etken olmuştur. Trodos dağlarının eğimli olan Güney kısmı ile yükselen güneşin ısısının çok iyi ve temiz bir biçimde alınması bu iklimin üzüm yetiştirilmesindeki etkenliğini en iyi bir biçimde örneklemektedir. Bu iklimde en ideal toprak oluşmuş olup bu topraklarda Kıbrıs üzümlerinin yetiştirilmesi mümkün olmaktadır.
İşte böylesi bir tarihi geçmiş ile üzüm yetiştiriciliği konusunda muazzam bir iklim ve toprağa sahip olan Kıbrıs’ta kalitesiz bir üzüm ve şarap yetiştirmek de mümkün olamaz. Şu bir gerçektir ki Kıbrıs’ta ticari anlamda yetiştirilen ve satış amaçlı pazarlanan şarap endüstrisinin varlığı dünyadaki şarap üretimi yapan ülkelerden de eskidir. Bugün 400 yıllık bir geleneğe sahip olan Kıbrıs şaraplarında içilebilecek çok güzel ve lezzetli şaraplar vardır. Bugün, yeni teknoloji ile de olsa yapımı sürdürülmekte olan kaliteli şarapların temelinde önceden beri var olan geleneksel yapım tekniklerinin yatmasıdır. Yani, şarap yapımında önceden beri kullanılarak bugünlere kadar gelen şarap yapımının mirasını sürdürmeden kaynaklanmaktadır.
8000 YILLIK ÜZÜM
Elde edilen arkeolojik kazılardaki bulgulara göre üzümün tarihi 8.000 yıl geriye dayanmaktadır. Karadeniz’den başlayıp bize kadar gelen uzun bir seyahat. Küçük ve acı olan üzüm meyvelerinin topluca toplanıp kurutulması ile başlayan üzüm kullanımı Karadeniz’de başlamıştır. Karadeniz’den sonra zaman sürecinde güney-güneydoğuya doğru devam edip Mezopotamya ve sonradan da Suriye, Mısır ve sonra da Akdeniz’e gelmiştir. Akdeniz’de Yunanistan ve İtalya olmak üzere seyahati devam etmiştir. Dönemin en iyi ve en güzel şarap endüstrisine sahip ülkenin Suriye olduğunu kanıtlayarak söyleyebiliriz. M.Ö 3000 yıllarından, M.S 1000 yılına kadar devam eden üzüm ve şarap üretimi İslamiyet’in yayılması ile ortaya çıkan durumda alkol üretimi yasaklandı. 5000 yıl öncesinde yasaklanan alkol ile Suriyeli çiftçiler Kıbrıs’a geldi ve gelirken de (elimizde herhangi bir kanıt bulunmamakla birlikte) beraberlerinde üzüm çubuklarını da getirdikleri var sayılmaktadır. Buraya gelen Suriyeliler burada üzüm ve şarap üretimine başlamış oldular. Yunanlılar ile Romalılar Adaya geldiklerinde şarabı hazır bulmdular. Kendilerine özgü şarap yapımı ve tekniklerini de buraya taşıyıp şarap yapımı alışkanlığını biraz da onlar değiştirmiş oldular. Kıbrıs’ın tarihi sürecinde şarap yapımının durgunlaşması ve gerilemesi Kıbrıs’ta baş gösteren salgın hastalıklar, depremler ve Adanın işgalleri dönemine denk gelmektedir. Kıbrıs’ta şarapçılığın canlanması ve özellikle dünyaca tanınması ise İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard dönemine, yani Haçlı Seferlerinin başladığı M.S 1191 yılına denk gelmektedir. Özellikle ismi, markası ve bilinmişliği olmayan ‘Gumandarga veya Commanderia’ olarak bilinen tatlı şarabın ün kazanmasını örnek verebiliriz. Olağanüstü bir lezzete sahip olan Gumandarga şarabı bugün dünyaca ünlü tescilli ve sertifikalı bir şarap olarak dünyada yerini almıştır.
İSTİLALAR ŞARAP İÇİN Mİ?
Bu süreçten sonra yüzyıllar sonrasında yazarlar, papazlar, seyyahlar, askerler ve hükümdarlar Kıbrıs’ın bu tatlı ve ünlü şarabını hep övdüler, satın aldılar ve özellikle gemilerle de ülkelerine taşıdılar.
Kıbrıs’ı işgal ve istilalar devam ederken Lüsignan dönemi 400 yıl sürdü. 1489 yılında son buldu. Venedikliler aldı ve 1571’e kadar burayı yönettiler. Osmanlılar da 1571-1878 yılları arasında Adanın sahibi oldular. 1878 yılından sonra da İngiltere Adayı Osmanlı’lardan kiralayarak Adanın yeni efendisi oldu. İngiliz Sömürge İdaresine kadar geçen sürede Kıbrıs’taki şarap üretimi ve gelişimi konusunda önemli ve ciddi gelişmeler olmadı. Özellikle Osmanlı Döneminde artırılan vergiler ile şarap üretiminde ciddi gerilemeler yaşandı. Böyle bir durum söz konusu iken Kanuni Sultan Süleyman’ın Kıbrıs’ı şarabı için aldığı rivayetleri çelişki yaratsa bile Kıbrıs’ın şaraplarının ne kadar ün yaptığının da bir göstergesi olmuş oldu. İngiliz Sömürge döneminde ise Kıbrıslı şarap üreticilerinin delegasyon bazında yapmış oldukları girişimler sonucu elde etmiş oldukları birtakım haklar ile şarap ve modern tesislerle ve teknoloji ile şarapçılık endüstrisinin gelişimini sağlamış oldular. İleriki yayınlarımızda bu konudaki araştırma notlarımızdaki bilgileri aktaracağız.