Ve çok yakın bir zamanda, müzakereler başlayacaktır…
Efendim, Ersin Tatar demiş ki, “… Benim haberim yok, bana bir şey bildirilmedi…”
-*-*-
Bir kere, Ersin Tatar’ın veya KKTC hükümetinin hiçbir şeyden haberi yoktur!
Hiçbir şeyden haberleri olmamasını bir yana bırakın, tam bir çaresizlik ve siyasetsizlik içerisinde kurultay maskaralıkları ile uğraşılmaktadır!
-*-*-
KKTC’nin çok önemli –ve yasal - üç sektörü vardır…
Çok önemli, - gayrı yasal – üç sektörü daha bulunmaktadır…
-*-*-
Üç önemli “yasal” sektör; kumar turizmi, emlak konut satışları ve üniversitelerdir…
Kumar turizmi bir şekilde – şimdilik – devam ediyor…
-*-*-
Emlak konut satışlarında çok ciddi bir bunalım söz konusudur; tam bir siyasetsizlik mevcuttur. İçinden çıkılamaz bir tıkanma yaşanmaktadır… Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tutuklamaları devam etmektedir ve bu tutuklamalar – yatırımları – haliyle satıcıları, aracıları, alıcıları en üst seviyede alarma sokmuş durumdadır!
-*-*-
Üniversiteler, cazibesini yitirmiştir – kaldı ki – yitireceğini aklı çalışan bir yığın akademisyen çoktan bildirmişti!
Nerede çokluk orada boklukla başlayan üniversite çöküşü, Türkiyeli faşist partinin vekillerinin üniversitelerinde yaşanan ahlak dışı itibarsızlaştırma eylemleri ile çöküşün dibini görmeye doğru hızla ilerlemektedir…
-*-*-
Geriye “gayrı yasal” ya da yasa dışı üç sektör kalmaktadır…
1 – İnsan ticareti…
2 – Uyuşturucu ticareti…
3 – Kara para işleri…
-*-*-
Ve bu gayrı yasal üç büyük sektörün haliyle devlete “vergi” anlamında bir kazanım sağlamasını herhalde bekleyeniniz yoktur!
-*-*-
Şu anda üniversitelerle ilgili yapabileceğimiz en etkili şey; faşist Türkiyeli vekilin Güzelyurt’taki sahte diploma dağıtan üniversitesine, bronzonuz sıkarsa el koymak ve burayı anında devletleştirip, en etkili şekilde “yolsuzluğa – usulsüzlüğe zero tolerans” propagandası yapmaktır.
Yapamayacaksınız, dolayısıyla bu iş baddostur!
-*-*-
Kumar şimdilik devam!
Gelirinden devlet ne kadar kazanıyor?
Evet fena sayılmayan bir getirisi söz konusudur ama bunun çok daha akılcı bir şekilde daha çok gelire evrilmesinin yöntemleri çoğaltılmalıdır!
-*-*-
Ve gelelim en hayati, en popüler meseleye!
Emlak sektörü!
Bu sektörde, “tüm konutları TC’li zenginlere satalım, bir süre yan gelip yatalım” maksadıyla düzenlenen yasalar, kesinlikle yeterli değildir ve yine kesinlikle akıllı ya da sağlıklı olamaz!
Bir gün gelir, Alman ya da Yahudi yatırımcıların – alıcıların – satıcıların – aracıların başına gelenler, evrensel hukuk kapsamındaki Türkiyelilere de “iş” açabilir!
-*-*-
Şu anda odaklanılması gereken en önemli konu, Afik Grup patronu Simon Aykut’un Kıbrıs Cumhuriyeti hapishanesinden ve yargısından kurtarılması olmalıdır!
Ama bırakın bu konuda hiçbir pozisyon alamayışımızı, en başta Ersin Tatar olmak üzere, tüm yönetenlerimiz; doymak bilmeyen - hırsız – ganimetçi – sözde ulusalcı veya açık faşist güruhun baskısı altındadır.
Ve bu güruh; KKTC’yi siyasetsiz – çaresiz – zavallı duruma sokan bu meselede, Simon Aykut veya O’nun gibi “gerçekten masum” yatırımcıların KKTC’deki mülklerine çökme hesapları ile salya akıtmaktadır.
-*-*-
Türkiye de içinden çıkılmaz bir duruma geldiğimizi gayet iyi biliyor…
Son olarak Recep Tayyip Erdoğan için hazırlandığı iddia edilen çok kapsamlı bir raporda, Türkiye’nin KKTC’deki başarısızlığı ve KKTC’yi şu anda yönetenlerin açık acizliği yer almıştır…
-*-*-
Bir yanda yasa dışı kara para işleri; ki Rum mülklerinin her türlü satış – kiralama – aracılık – inşaat işleri de öyle sayılıyor – öte yanda satışların durmuş olması; hepsinin ötesinde Ersin Tatar ve çevresinin özellikle emlak meselesindeki mutlak çaresizliği “Kıbrıs’ta kalıcı siyasi çözümü” kesinlikle zorunlu kılmaktadır!
-*-*-
Eğer çözüm olmaz ve her şey olduğu gibi devam ederse; yakın bir gelecekte, KKTC’den mülk alan, satan, kiralayan, aracılık eden tüm üçüncü ülke yurttaşları aleyhine Avrupa tutuklama emirleri çıkarılabilecektir ve hepsinden öteye, Ersin Tatar, Londra’ya gidip, M&S’den kendisine kilot alamayacaktır!
-*-*-
Bunları yazanların ve söyleyenlerin Türkiye’ye girişleri yasak olabilir ama hırsız, ganimetçi, yalancı, şükrancı, eşit egemenci dangalaklar, iyi bilmelidirler ki, sadece Türkiye’ye gidebileceklerdir!
Ercan – Hatay!
Ercan – Adana!
Ercan – Ankara!
Ercan – İstanbul!
Ercan – Antalya!
Ne beleyim, İzmir, Trabzon da olabilir!
O kadar!
-*-*-
Haaa Türki devletler mi?
Vallahi buyurun gidin!
Sahi hala KKTC’yi tanımadı mı Türkiler?
Ha ha ha ha!
Not: Ağzımla gülmüyorum sizlere, bilesiniz!
Konuşarak helva yapma yeteneği!
İsrail’in akaryakıt ihtiyacını Azerbaycan karşılıyor!
Bu akaryakıt, İsrail’e, Türkiye üzerinden gidiyor…
-*-*-
Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı aracılığıyla Azerbaycan’dan Adana – Ceyhan’a gelen akaryakıt, buradaki Botaş tesislerinde tankerlere yüklenmektedir…
Ve tankerler, akaryakıtı İsrail’e ulaştırmaktadır…
-*-*-
Yani Türkiye ya da şöyle diyelim, “Botaş” isterse, bu akaryakıt naklini durdurabilir…
-*-*-
Yaklaşık bin 800 kilometrelik Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı’nın neredeyse bin 100 kilometrelik bölümü Türkiye sınırları içerisindedir…
-*-*-
Akaryakıt Azerbaycan’ın; bu akaryakıtı deniz ticaretine aktaran liman Türkiye’nindir.
Azerbaycan akaryakıtın sağlayıcısı, Türkiye’de sevkiyatın aracısıdır.
-*-*-
Peki, Türkiye isterse bu sevkiyatı durdurabilir mi?
Bir şey demeyelim lütfen, Azerbaycan yakında KKTC’yi tanıyacak!
Ver gazı canım benim, ver gazı!
-*-*-
Filistin’de masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülüyor mu?
Bu soruya verebileceğiniz yanıt, “Ama biz paramızı kazanıyoruz”dan başka bir şey olamaz!
-*-*-
İsrail’in vahşetinin, saldırganlığının en başta gelen sorumluları Batı mı?
Elbette en başta Amerika ve Avrupa Birliği’dir!
Peki Azerbaycan?
Ya da Türkiye?
-*-*-
Bir not aktarmak istiyorum; “… Adalet, siyaset, hak, kardeşlik, Allah, din, inanç”; konuşarak yapılan helva çeşitleri değildir!
Biliyoruz ki, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Afrika dışında Avrupa ve Asya'da vakalar tespit edildiğinden mpox'u uluslararası önemi haiz bir halk sağlığı acil durumu ilan etti… Kıbrıs Cumhuriyeti Halk Sağlığı Hizmetleri Direktörü Dr. Elisavet Constantinou Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Kıbrıs'ın mpox vakalarıyla baş etmeye tamamen hazır ve herkese yetecek kadar aşının mevcut olduğunu söyledi. KKTC mi? UBP kurultayını tamamlasın, Anavatanımız kimin başkan seçileceğine kararını versin, bakacağız!