Uluslararası camianın, Türkiye-AB, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununda kademeli olarak bir paket model uygulamak için perde gerisinde birbirine paralel yoğun bir çalışma yürütmekte olduğu, bu çalışmaların Eylül ayındaki BM Genel Kurulu’nda zirveye çıkartılmasının hedeflendiği bildirildi.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bugün gerçekleştireceği ziyaret sırasında 45 dakika baş başa görüşeceği Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis’ten “Atina’nın, içerisinde hareket edebileceği çerçevenin sınırlarını açık ve samimî şekilde çizmesini ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon söylemini uluslararası unsuru ikna edecek şekilde netleştirmesini” isteyeceği haber verildi.
Fileleftheros, “Bütün Açık Cepheler Satranç Tahtasında… Eylül’de New York Sahne Fonu Önündeki Çalışmalarda Almanya ve ABD Başrol Oynuyor” başlıklı manşet haberinde, çeşitli aktörler ve doğrudan müdahiller arasında perde gerisinde yapılan görüşmelerin Eylül’de New York’taki BM Genel Kurulu’nu Kıbrıs sorunu, Türkiye-AB ve Türk-Yunan ilişkileri için kavşak nokta haline getirmeyi amaçladığını yazdı.
Birçok şeyin, New York’ta yapılacak temaslardan çıkacak sonuçlara bağlı olacağı, ilerleme olur ve perspektifler oluşursa o zaman birbirinden farklı meselelerin “birleşik kaplar” olarak işlemesi, “bütün meseleler, tamamen ya da kısmen tamamlandığında sonuç getirecek bir bulmacanın parçaları gibi işlemesine çalışılacağı” kaydedildi.
Gazetenin aktardığına göre, Türkiye-AB ilişkileri bağlamında Kıbrıs Cumhuriyeti, AB’nin Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil olması çabalarını sürdürürken Türkiye’nin AB ile ilişkilerini “canlandırma ilgisi yeniden nüksetti.”
Brüksel, “küçük ama Türkiye için önemli meseleleri içerecek sepetle” Olumlu Ajanda’ya yöneliyor. Bu çerçevede Kıbrıs Cumhuriyeti, -belki Yunanistan da- sepete “Kıbrıs kökenli meseleleri” de koymak için müdahale edecek. Bu bağlamda Kıbrıs Cumhuriyeti ile Almanya arasında direkt iletişim kanalı oluşturulduğu ve çoğu gizli yürütülen karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmekte olduğu belirtildi.
Habere göre ABD’nin kendi sebepleriyle Türkiye-AB ilişkilerinin iyileştirilmesine ilgi gösteriyor olması gelişmeleri daha zorlayıcı hale getiriyor. Bu nedenle meselenin, New York’taki çalışma gündeminin bir bölümünü oluşturması bekleniyor. Washington’un F-16 savaş uçağı satışı planını kolaylaştırmak için Türkiye’yi, Batılıların sürekli muhatabı olması için bir normalleşme sürecine sokmaya çalıştığı da kaydedildi.
Kıbrıs sorununda ise “Kıbrıslı Türk lider” Ersin Tatar, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ve BM Genel Sekteri Antonio Guterres’in Eylül’de New York’ta görüşmesinin kesinleşmiş göründüğü kaydedilen habere göre Hristodulidis, Kıbrıs sorununa “olumlu” etki yapacak başka alanlarda da gelişmeler olacağı beklentisi ile Kıbrıs sorununu canlı tutmak için KŞK Antropoloji Laboratuvarı ziyareti gibi inisiyatifler alıyor.
Hristodulidis, Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir başlangıca vesile olan NATO zirvesi çerçevesindeki Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis görüşmesi, özellikle de Türk tarafının niyetlerini öğrenmek için Yunan Başbakan Miçotakis’in Güney Kıbrıs’a yarın yapacağı ziyareti bekliyor.
Gazete Atina’da, Ankara’nın Kıbrıs sorunundaki katı çizgisi değişmediğinden, fırsatı kaçırmamak için başka meselelerde ilerlemenin daha doğru olacağı algısı var. Kıbrıs Cumhuriyeti ise “başka projelerin ilerlemesi için Kıbrıs sorununun kurban edilmesini kabul etmeyeceğini” söylüyor.
Hristodulidis ve Miçotakis Yunan Başbakanı’nın ziyareti sırasında, karşılıklı yapılmakta olan icraat meseleleri ele alabilecekleri 45 dakikalık bir baş başa görüşme yapacak. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs sorunu, bundan sonra atılacak adımlar ve özellikle AB’nin çözüm süreçlerine daha aktif müdahiliyeti konusunda çok net olduğu kaydedilen haberde, netleşmesi beklenen şeyin, Atina’nın Türkiye-AB ilerleyişini engellememek için Kıbrıs meselesini Ankara ile görüşmelerin dışında bırakıp bırakmayacağı olduğuna dikkat çekildi.
Gazete, “Kıbrıs hükümeti Türk-Yunan ilişkilerinin iyileşmesine, Kıbrıs meselesine de yardımcı olabileceği gerekçesiyle iyi gözle bakıyor ancak Kıbrıs sorununun dışlanmasını uygun bulmuyor. İyi bilgili kaynaklar, ortaya çıkabilecek yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için Atina’nın niyetlerinin netleştirilmesi ve iş birliğinin kurumsallaştırılması gerektiğine işaret etti” ifadelerine yer verdi.
Politis ise Miçotakis’in Kıbrıs’ın güneyine yapacağı temaslarda Hristodulidis’e, özellikle Atina’nın Kıbrıs sorunundaki olguların gerçekçi şekilde ortaya konulmasına katkıda bulunmak için içerisinde hareket edebileceği çerçeveyi belirlemek üzere bir dizi soru sormak zorunda olduğuna, Türkiye ile başlattığı olumlu ajandanın hareket alanının genişliğini belirleyecek cevaplar beklediğine dikkat çekti.
Haberi, “Atina Lefkoşa ile Açık Görüşme Arzuluyor… Samimi ve Net Tezler Bekliyor” başlığıyla aktaran gazete, Hristodulidis’in önceki gün yaptığı “Yunan Başbakan’dan baskı gördüğü bilgilerinin doğru olmadığı” çıkışının, Politis’in geçen Perşembe yayımladığı, Miçotakis’in ziyaretinin önemli ve Türk-Yunan anlaşmazlıklarının çözümü için başlayacak diyalog arifesinde Rum-Yunan uzlaşısı için gerekli adım olacağı haberinden kaynaklandığını yazdı.
“Ziyaret aynı zamanda Atina için, muhtemel gelişmelerin yol haritasını Lefkoşa’nın nasıl algıladığına ve önüne konulan gelişmelere kararlılıkla eşlik etme dinamiğinin ne olduğuna dair bazı soruları çözme niyeti fırsatı olacak” ifadesini de kullanan gazeteye göre Miçotakis, yarınki görüşmede Hirstodulidis’e, son NATO zirvesinde konuşulanları Türk-Yunan ilişkileri referans noktası ile aktaracak. Yunan heyet “mümkün olduğunca, Kıbrıs sorununun kombine olarak Atina ile Ankara arasındaki görüşme paketinin bir parçası olup olamayacağı konusunda nabız ölçmeyi" hedefliyor.