Kıbrıs tarihinden yapraklar… 7

Sevgül Uludağ

DR. DERVİŞ ÖZER YAZDI:

 

***  Kıbrıs tarihinden onbirinci yaprak:

“Denizden toplanan balıklar…”

    Öğrencilik yıllarımızda, uzun gecelerde uzun sohbetler olurdu. Aynı evi paylaştığımız arkadaşlarla Kıbrıs’ın sorunlarını paylaşır, tartışırdık ve kaynak tarardık. O günlerde yaptığımız ve en çok tartışma çıkan konulardan birisi de Almanlar ve Kıbrıs idi. O zamanlar internet de yok Kıbrıs’a geldiğimizde eskilere sorup bir şeyler öğrenmeye çalışırdık, dizlerinin dibine yapışır onların ağzından çıkacak her lafı, yaşadıkları her şeyi belge kabul ederdik. Sonra bu duyduklarımızı Milli kütüphaneye gidip onaylayacak bir şeyler toplamaya çalışırdık. Toplamaya çalışırdık, belgelemeye çalışırdık ki yarım kalan, altta kaldığımız tartışmalar daha da alevlensin ve tartıştığımız arkadaşları yenelim ve yendiğimiz gece çayı onlara yaptıralım. Zahmetsiz çay içmek için neler öğrenmek isterdik nerelere gidip kitap karıştırırdık.
  

  Neyse gelelim yine Kıbrıs’a.

    Yine İkinci Dünya Savaşı ve yine zor yıllar. İtalyanlar, Yunanistan’ın birçok adasını ve anakaranın bir kısmını işgal ederler ama Yunanlılar Makedonya dağlarında yaptıkları savaşla İtalyanlar’ı yenilgiye uğratırlar. İtalyanlar bu yenilgi ile Yunanistan’ın içlerinden çekilirler ve adaları işgale hız verirler. Girit’i ve birçok adayı ele geçirince, Kıbrıs’a da göz dikerler ama Almanlar da Kıbrıs için iştahlanmaktadırlar. Ada üzerinde uçan Alman ve İtalyan uçakları bunu göstermektedir. Aldığı istihbarata göre de ada Alman ve İtalyan casusu kaynamaktadır ve işgal an meselesidir.  İngilizler bunun üzerine adada önlemler alırlar. İlk önce Kıbrıslılardan oluşan ATS (Auxuiliary teroitial service) adında bir birlik kurmaya ve oluşacak olan işgali engellemek için çeşitli savunma tedbirleri almaya başlarlar. Ayrıca kadınlardan oluşan bir geri hizmet birliği kurarak geri hizmetteki askeri ileri hatlara çekmeye ve savunma için güç toplamaya çalışırlar. Ama bu kadınlardan oluşacak birliğe ne Türkler’den ne de Rumlar’dan katılan olmaz. Çünkü adanın yapısı kadının asker olmasını istemez.

    Planörler iniş yapamasın diye Mesarganın ortasına Gugolar yaptırırlar. Karartma uygularlar. Geceleri muhtarlar ve askerler ev ev gezip dışarıya ışık sızan evleri uyarırlar. Gaz lambaları tamamen kapatılır. Mecbur durumlarda gaz lambalarının yakılma şekilleri halka açıklanır. Çocuklu evlerde ve doğum yapılacak evlerde gaz lambaları en kısık fitilde ve bir korunak altında yakılmasına izin verilir. Gaz lambası yakılması gereken evlerde ışık sızacak tüm deliklerin çaputla doldurulması gerekmektedir. Ancak bu şartlara uyulan evlerde karartma gecelerinde gaz lambası yakılmasına izin verilir.

    Eskiler, Kıbrıs üzerinde yapılan bir hava savaşından bahsetmez ve Almanlar da indirme yapmaz adaya, belki uzak oluşundan, belki de İngilizler’in adayı sıkı korumalarından dolayı bilinmez. Ama Mesarga ovasında bazı köylüler tarlaların içinde düşmüş Alman uçakları bulurlar ve parçalarını işe yarar diye evlerine getirip saklarlar. (Gonedra’dan bir arkadaşım, babasının eve getirdiği kanatın üzerinde gamalı haçın olduğunu belirtmişti) Bu uçak nasıl düşmüştü, neye düşmüştü bilinmiyor.

    Kıbrıs ve savaşla ilgili epeyce konuştuktan sonra gelelim denizdeki balıklara. Lefke’de CMC madeni kapalıdır ama denizin içinde yakıt depoları askeri amaçla durmaktadır, ayrıca yükleme limanı da. Bir söylentiye göre İtalyanlar, Lefke’de CMC’nin denizdeki yakıt depolarını bombalar. Lefke’liler bu bombalamayı seyreder. Uçaklardan defalarca bomba atılır ama hiç birinde isabet ettirilemez. Bütün bombalar denize düşer ve denizde patlar. Lefke’liler günlerce denizden sersemlemiş balık toplarlar. Ve Lefkeliler İtalyanlar sayesinde görmedikleri kadar balığı tavalarında görürler (Mustafa Ferlison ile yapılan söyleşiden)

DEVAM EDECEK