Fayka Arseven KİŞİ
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Candan Avunduk, 2020 Mart ayında ülkemizde başlayan pandemi ile birlikte tüketimin yüzde 50 oranında azaldığını söyledi.
Avunduk, hem ülke içerisinde yaşayan nüfusun azaldığını, hem alım gücünün düştüğünü hem de Güney Kıbrıs kapısının kapandığını ifade ederek, birçok kalemde tüketim olmadığını belirtti.
“Bu pandemi dönemi bize bir şey öğretti ki; bir ülkenin mutlak surette üretim yapması gerekir” diyen Avunduk, “Ürettiğini içeride tüketmelidir, ürettiğini ihraç etmelidir ki böylelikle dışa olan bağımlılık azalsın kendine yetebilme, ayakları üzerinde durabilme yetisine kavuşabilsin” vurgusunu yaptı.
“Düşünün bu ülkeye ithal ekmek, yoğurt geldi. Bunlar bizim ayıp taraflarımız” şeklinde konuşan Avunduk, “Neden biz ekmek üretemiyor muyuz? Olmayan şeylerin gelmesinde bizim bir sıkıntımız yok. Olmayan şeyler gelsin ama olan şeyleri de bırakın burası üretsin” ifadesinde bulundu.
Bu hafta KTSO Başkanı Candan Avunduk ile sanayi sektöründe neler yaşandığını konuştuk.
“374 bin nüfusun 200 bini sana gelmediyse adada tüketimde de ciddi düşüş yaşandı. Evler boşaldı, kiralar ödenmedi, hellim, ekmek, süt tüketilmedi. Birçok kalemde tüketim olmadı. Yani tüketim yüzde 50 oranında düştü.”
- YENİDÜZEN: Sanayici için 2020 yılı nasıl geçti?
- Candan AVUNDUK: Kriz 2018’de başladı. Sonra 4’lü hükümet krizi, tam bunların etkileri azaldı, kendimize geliyoruz derken 2020 yılının başında Covid 19 Pandemisi başladı. Mart 2020’de kapandık, ta ki Mayıs 2020’nin başına kadar. Bu süreçte hem canımız, hem ekonomimiz ile uğraştık. Öte yandan psikolojimiz bozuldu. Halen daha bozuk...
Kapandığımız dönem öncesinde ülkemizdeki nüfusun 374 bin olduğu söyleniyor. Ayda ülkeye yaklaşık 100 bin turist geliyordu. Mart ayından itibaren ise aylık 100 bin turistten mahrum kaldık, 45 bin civarındaki öğrenci gitti, geri gelmedi ortalama 50 bin çalışan gitti, gelmedi. Yani yaklaşık 200 bin insan adaya gelmedi.
374 bin nüfusun 200 bini sana gelmediyse adada tüketimde de ciddi düşüş yaşandı. Evler boşaldı, kiralar ödenmedi, hellim, ekmek, süt tüketilmedi. Birçok kalemde tüketim olmadı. Yani tüketim yüzde 50 oranında düştü.
Güney Kıbrıs kapısının kapalı olması sonucu da oradan gelen kişilerden ve turistlerden de mahrum kaldık. Temel tüketim maddeleri üzerinde veya günlük tüketim maddeleri üzerinde yüzde 50’ye yakın bir talep daralması ile karşı karşıya kaldık. Ekonomide de bir o kadar düşüş oldu.
Dayanıklı ürün yapan sanayicilerimiz için durum ise; Mart’ta kapandıklarında ellerinde bir takım siparişleri vardı. Açılınca bu işleri yapmaya devam ettiler. Burada ciddi anlamda iş sıkıntısı yaşanmadı ama kapalı kaldığımız süre içerisinde bir kere bu insanlar çalışmadı, çalışmadıkları için gelir elde etmediler, finansal sıkıntıya düştüler. Personel durdurmadılar, hepsini ödediler. Ama açıldıktan sonra hükümetin almış olduğu çeklerin öteleme kararı ile gerekse de hayatın donduğu noktada faizlerin bir tamam devam etmesi açıldıktan sonra önümüzde bulduğumuz sürprizdi.
Bir; paramızı tahsil edemedik, iki; kapandığımız için çarkın döngüsü tıkanmaya başladı ve bankalardan borç alınmaya başlandı.
“Elektrikte 25 kuruşluk destek devam etmeli”
“Özellikle elektrikle ilgili 25 kuruşluk destek iyi oldu ama bu desteğin 2021 yılında da devam etmesini istiyoruz. Çünkü pandemi halen daha devam ediyor”
- YENİDÜZEN: Hükümetin destek paketleri sanayiciye can suyu oldu mu?
- Candan AVUNDUK: Hükümet destek paketleri açıkladı. Özellikle elektrikle ilgili 25 kuruşluk destek iyi oldu ama bu desteğin 2021 yılında da devam etmesini istiyoruz. Çünkü pandemi halen daha devam ediyor. Pandemi geçse dahi sanayici ve turizmciye elektriğin daima rekabet edilebilir ölçülerde verilmesi gerekir.
İstihdamın devam edebilmesi için sosyal sigorta desteği yapıldı. Bunu da memnuniyet ile karşıladık. En azından üzerinden maliyet yükü azalan sanayici personelini durdurmamak için gayret sarf etti.
Yine nakit sıkıntısı için Merkez Bankası eliyle Kredi Garanti Fonu üzerinden düşük faizli kredi paketleri açıklandı. 1’nci paket olmamıştı ama 2’nci ve 3’ncü paket daha iyiydi. Önümüzdeki günlerde de beklenti bu paketlerin devamının sağlanmasıdır.
Bu pandemi dönemi bize bir şey öğretti ki; bir ülkenin mutlak surette üretim yapması gerekir. Ürettiğini içeride tüketmelidir, ürettiğini ihraç etmelidir ki böylelikle dışa olan bağımlılık azalsın kendine yetebilme, ayakları üzerinde durabilme yetisine kavuşabilsin.
“Biz ekmek üretemiyor muyuz?”
“Ambargolu olduğumuz ülkelere satmayız ama ambargosuz olduğumuz ülkelere satarız. Ya da gerek devlet gerekse TC destekleri ile dezavantajları bertaraf edebiliriz. O nedenle ambargolu veya ambargosuz ihracat yapma şansınız vardır. Yeter ki niyet olsun.”
- YENİDÜZEN: 2020 Mart ayından günümüze kadar ihracatta durum ne oldu?
- Candan AVUNDUK: İhracat sürekli gündemimizde olmalıdır. Ambargolu olduğumuz ülkelere satmayız ama ambargosuz olduğumuz ülkelere satarız. Ya da gerek devlet gerekse TC destekleri ile dezavantajları bertaraf edebiliriz. O nedenle ambargolu veya ambargosuz ihracat yapma şansınız vardır. Yeter ki niyet olsun.
“Düşünün bu ülkeye ithal ekmek, yoğurt geldi. Bunlar bizim ayıp taraflarımız. Neden biz ekmek üretemiyor muyuz? Olmayan şeylerin gelmesinde bizim bir sıkıntımız yok. Olmayan şeyler gelsin ama olan şeyleri de bırakın burası üretsin.”
Bu dönemde ihracat bazı stratejik ürünlerde örneğin süt ürünlerinde devlet gerçekten maddi manevi sütün dökülmemesi için çalıştı. Ama bu zorunluluktan kaynaklanan bir çaba olmamalı. Bu diğer sektörlere de sirayet etmesi lazım. Düşünün bu ülkeye ithal ekmek, yoğurt geldi. Bunlar bizim ayıp taraflarımız. Neden biz ekmek üretemiyor muyuz? Olmayan şeylerin gelmesinde bizim bir sıkıntımız yok. Olmayan şeyler gelsin ama olan şeyleri de bırakın burası üretsin.
- YENİDÜZEN: Normalleşme şuan için yok. Sanayi çevresinde bunların yansımaları nelerdir?
- Candan AVUNDUK: Küçük esnafta, zanaatkarlarda, turizmcilerde, eğitim sektöründe, sanayicilerde sürekli ‘kapanacağız’ endişesi var. Ansızdan çarşı donuyor, tahsilat donuyor. Kamuoyunun sağlığı çok önemli tabi ki ama sağlıkla birlikte ekonomi ve psikolojisi de çok önemli. Tüm bunları sağlam tutmalıyız. Birinden birini ön plana çıkarıp diğerlerini boşlarsak hiçbir anlamı yok. O yüzden alınacak olan tedbirlerin önceden düşünülmesi, sonuçlarının hesap edilmesi gerekir. Açıklanan kararların da arkasında durulması, devamının ve takibinin yapılması gerekir. 24 saatte bir karar değiştirilmemelidir. Çünkü dünyada her şey hız üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla alınan kararların sonuçları hemen çarşıya yansıyor.
“Birkaç fabrika kapandı”
- YENİDÜZEN: Sanayi sektöründe işsizlik yaşandı mı veya işyerlerinde kapanma oldu mu?
- Candan AVUNDUK: İşten durdurma yaşanmadı. Ama Türkiye’ye gidip de gelemeyen, orada kısılıp kalanlar oldu. Ama birkaç fabrikanın kapanma haberleri geldi. İşyerinin artık çalışamayacağını özellikle dışarıdan gelen ürünlerle rekabet edemeyeceğini söylediler.
- YENİDÜZEN: Turizm sektörü kapalı, üniversitelere ne kadar öğrenci geleceği belirsiz, pandemi sürüyor, güneyle kapılar kapalı, önemli oranda ekonomik kriz devam ediyor. Sizin sektörü önümüzdeki süreçte ne bekliyor?
- Candan AVUNDUK: Dünyadaki gelişmeleri yok sayarak hareket etmek imkansız. Aşının bulunması ve kullanılmaya başlanmasına sevindik ve geleceğe dair umutlarımızı artırır.
Benim şuan yegane beklentim TC’den aşı katkısının yapılması, AB topraklarındayız AB’nin aşılarından da Kuzey Kıbrıs’a verilmesi. Bu aşıların hükümet tarafından girişimler yapılarak ülkeye getirilmesi. Aşılanmayla birlikte psikolojik sorun ortadan kalkacak. Çünkü toplumsal bağışıklık kazanacağız. Dışardan gelişler de bizim sağlığımıza zararlı olmayacağı için rahat rahat kısa sürede açılabiliriz. Çok kısa vadeli almamız gereken tedbirlerden biri 2021 yılının turizm planlamasının yapılması lazım. Bunlar yerine geldiği zaman ekonominin çarklarını hızlandırmakta, ülkenin gelirlerini artırmakta, refah düzeyimizi yükseltmekte hiçbir engel kalmayacaktır.