Senalp Canlıbel
senalpcanli@gmail.com
Kıbrıs’ın basın ve edebiyat hayatına ömrünü vermiş gazeteci-yazar Hikmet Arif Mapolar (1), otobiyografisinin giriş yazısına, biraz abartarak, şu cümleler ile başlar: “Bizde örgütlü politika ancak 1943 yıllarında başlar. Bu ülkede uzun yıllar, politikayı kulüpçükle, kurumcukla yürütmüşüzdür.” (2) Her ne kadar küçümseyici bir şekilde bahsetmiş olsa da, inanıyorum ki kendisi burada Kıbrıs Türklerinin sosyal ve siyasi deneyiminde önemli bir gelişmeyi işaret ediyor: Kulüpçülük.
İlk kez 19. yüzyılın sonlarında cereyan eden üye bazlı ve özellikle elitlerin toplandığı kulüplerin çıkışı Kıbrıs Türklerinin modernleşme sürecinde incelenmeye değer oluşumlardır. Bu yazıda 19. yüzyıl sonlarında kurulan iki Lefkoşa merkezli kulüplerin kimler tarafından, kime yönelik ve ne zaman oluştuğundan, dönemlerinde yaptıkları kayda değer girişimlerden ve genel anlamla kulüplerin modernleşme sürecindeki önemlerinden bahsetmek üzere bir giriş yapmaya çalışacağım (3). İki farklı yazıdan oluşacak bu girişin ilk kısmı ekseriyetle Osmanlı Kıraathanesi hakkında.
İlk kulüpler: İtimad ve Osmanlı Kıraathanesi
19. yüzyılın son çeyreğinde, adanın Britanya İmparatorluğuna geçici olarak verilmesinin arifesinde İtimad Kıraathanesi Lefkoşa’da açılan (bilinen) ilk kulüp oldu. Kurucusu 93 harbinden dönen Mehmed Derviş Efendiydi (4). Kulüplerin hikâyesinde önemli bir kişilik olan Avukat Fadıl Niyazi Korkut’un anı kitabında bahsettiğine göre bu kulüpte “Derviş Efendi’yi çekemiyenlerin bozgunculuğu yüzünden üyelerin çoğu dağılmış ve... kısa bir müddet daha devam ettikten sonra kapanmıştır” (5). Yine Korkut’un hatıralarında yazdığı kadarıyla iki farklı yerde faaliyet göstermiş olan bu kulüp hakkında bilinenler şimdilik buraya kadar.
Anlaşıldığı kadarıyla İtimad’ın kapanmasına yakın veya hemen ardında, ondan bağımsız olup olmadığı belli olmayan 1880-90’lı yıllara denk gelen bir dönemde (6) önemli bir kulüp hâline gelecek olan Osmanlı Kıraathane’si kurulacaktır. Limasollu Ahmet Beliğ Paşa’nın (7) arzusu ve desteği üzerine Lefkoşa’nın bugünkü Atatürk Meydanında sadece “eşrafa” (toplumun ileri gelenlerine) mahsus olacak Osmanlı Kıraathanesi açıldı (8). Bu kulübün daha sonraları ikinci yazıda ele alacağım Terakki Kulübü gibi “yeni usul” kulüpler açılana dek bir tüzüğü veya yönetim kurulu bulunmuyordu, onun yerine Beliğ Paşa’nın görevlendirdiği biri üyelik ücretlerini toplar, mevcut üyelerin istemediği kimseler de Kıraathane’ye kabul edilmezdi (7).
Cemalettin Ünlü bu kulübün kurulma sebebinin esasında aynı dönem Kıbrıslı Rumların örgütlenmesinde etkili olan ve 1892’de kurulan Kypriakós Sýllogos (Κυπριακός Σύλλογος) kulübüne karşı bir tepki olduğunu yazar (9). Belirtmekte fayda vardır ki Kıbrıslı Rumların 1888-94 arası Lefkoşa’da Kypriakós Sýllogos da dâhil 4 kulübu vardı (10). Yani muhtemelen sadece bir kulübe karşı değil, genel anlamda gözlemledikleri bir akıma katılma niyeti de okunabilir Osmanlı Kıraathanesi hakkında.
Bu kulübün üyelerine münhasır olmasıyla beraber sadece elitlerin erişimi ve tahakkümünde olan bir müessese olduğunu iki farklı hatırata dayandırabiliriz. İlk olarak Fadıl Korkut anılarında kardeşi Ahmet Raik Çağlar’ın (11) Kıraathane’ye üyeliği gündeme gelir. Ancak, Raik’in Mısır’da yayınlanan Türk isimli gazetede çıkan ve İslam dinine birtakım reformları savunduğu yazısı üzerine “eşraftan” kişilerce “dinsiz” olmakla suçlandığı için üyeliği reddedilir (12). İkincisi ise Neriman Cahit’in tarihî Lefkoşa Kahveleri üzerine yaptığı çalışmasında Hüseyin Cahit Balman ile yaptığı röportajda aktarılan bir anıdır. Balman dedesinin kendisini şimdiki Vakıflar Bankasının binasında bulunan “Kıraathane’ye” (13) götürmeyi teklif ettiği zamanı anımsar. Ancak Kıraathane’ye varmaları üzerine işletmeci dedesine kahve yapmayı reddeder ve apar topar ayrılmak durumunda kaldıklarını belirtir. Balman olayı şöyle yorumlar: “Herhalde oraya bizim gibi halk tabakasından birinin gitmesi yakışık almazdı!” (14)
Şekil 1. 03.12.1897 tarihli Zaman nüshası. Kaynak: Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi. Kuruluşundan bir süre sonra Kıraathane üyelerince gazete basılması karar verilir. Bugün Derviş Paşa Konağı olarak bildiğimiz konağa ismini veren ve Kıraathane’nin etkili üyelerinden olan Derviş Efendi (Paşa) bu projenin öncülüğünü yapar. Öncelikle bu dönem Kıbrıs Türklerinin matbaası olmadığından ilk matbaa kurulur ve 25 Aralık 1891 tarihinde Zaman gazetesi ilk kez neşredilir. Özcan Mert, bir gazete basılması kararının arkasındaki sebebin, Kıraathane’nin kendi kurulma sebebi gibi, “Rum gazetelerinin Türklere yönelik iftira ve iddialarını reddedip zayıflatmak” olduğunu belirtir (16). Yine de, hem Kıraathane, hem de matbaasından çıkan neşriyatlar Kıbrıslı Türklerin Jön Türk akımından etkilenip (Osmanlıvari) modernleşme ideolojisine maruz kalmaları açısından büyük önem taşır. Kıraathane belki bir Jön Türk üssü olarak görülemez (17), fakat bu akıma karşı sempati besleyen üyeleri bulunuyordu ve örneğin 1909 Jön Türk Devriminde yapılan kutlamaların odak noktasıydı (18). Kulübün bu akımla ilişkisinden dolayı yaşadığı en ilginç olaylardan biri Derviş Efendinin önce paşa olup sonradan paşalıktan azledilmesi olayıdır. Zaman gazetesi çıktığında İngiliz yönetimi ile “savaşacağı” ve “anavatana güven ve bağlılığı” tesis edeceği vaatleri vermiştir (19). Bunun üzerine memnuniyetini belirtmek için Padişah hem Zaman gazetesinin basımı için düzenli olarak mali yardımda bulunacağını belirtir, hem de Derviş Efendinin hizmetlerini ödüllendirmek üzere paşalık rütbesi verir (20). Fakat gazetede Jön Türklerin nüfusunun büyümesiyle Babıaliye yönelik Jön Türklerin kaleme aldığı eleştirel makaleler yayınlanır (21). Bunun üzerine Derviş Paşa gazete üzerindeki imtiyazını Babıali’den gelen baskılar sonucu kullanarak bu makaleleri kaldırmaya ve genel anlamda siyasi içerikli yazıların neşrini engellemeye başlar. Bu Kıraathane üyelerince bir tartışma konusu olur ve basın özgürlüğünü savunan kesimle ters düşmesi üzerine bir grup yazar yine aynı Kıraathane’nin çatısı altında önce Yeni Zaman, sonra da Kıbrıs ismiyle yeni bir gazete yayınlamaya başlar (22). Buna rağmen Derviş Paşa 1900 yılında Zaman gazetesini kapatma durumunda kalır ve süregelen söylentilerin Babıali tarafından değerlendirilmesi sonucu Osmanlı hudutlarında ömür boyu mahkûmiyet kararı çıkar ve paşalıktan azat edilir (23). |
Böylece Lefkoşa’da kurulan ilk iki kıraathane hakkındaki literatürün bir özetini geçtiğimi umuyorum. Yukarıda da değindiğim gibi modernleşme sürecinde bu kulüplerin etkin bir rol oynadığını düşünüyorum ve özellikle Osmanlı Kıraathanesinden sonra önem kazanmış bir başka kulüp olan Kardeş Ocağı bu açıdan incelenmesi çok elverişli. Bu açıdan Kardeş Ocağı’na kadar olan süreçteki “yeni usul” kulüpleri ikinci parçada ele almaya çalışacağım.
Kaynakça
1. Bkz. Jenan, S. ed. (2009) Yaşamöyküsü ve Kaynakça (Biographies and Bibliography). Girne: Freebirds Yayıncılık, s.115-116.
2. Mapolar, H. A. (2002) Kıbrıs Güncesi: 40 yılın anıları 1. Lefkoşa: Galeri Kültür Yayınları, s.5. Alıntıda yazarın örgütlü politikanın 1943’te başladığını bahsettiği örgüt Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumudur (KATAK). Yine kendi hatırlarında, bu örgütün kurulmasındaki sürecin önemli bir bölümü alıntıda bahsettiği “kulüpçüklerden” Kardeş Ocağı’nda geçer (Mapolar 2002: 168).
3. Bu yazıdaki dönemin kulüpleri ve onların faaliyetleri hakkında daha fazla okumak icin bkz. An, A. C. (2012) Kıbrıs Türk Toplumunda İlk Kulüpler. Kişisel blog, erişim: https://can-kibrisim.blogspot.com/2012/12/kibris-turk-toplumunda-ilk-kulupler.html ve Nevzat, A. (2005) Nationalism Amongst The Turks of Cyprus: The First Wave. Thesis: University of Oulu, özellikle s. 141-152.
4. Müsevvid Osman Efendizade (İrık) Mehmed Derviş Efendi hakkında, doğum ve ölüm tarihleri dâhil, pek az şey biliniyor. Bkz. An, A. C. (2002) Kıbrıs’ın Yetiştirdiği Değerler (1782-1899). Ankara: Akçağ Yayınları, s. 118-120.
5. Korkut, N. F. (2000) Hatıralar. Ed. Fedai, Harid ve Altan, Mustafa H. Gazimağusa: DAÜ-KAM Yayınları, s. 59.
6. Altay Nevzat tezinde Kıraathane’nin kuruluş yılı olarak iki farklı kaynağın 1881 ve 1886 yıllarını işaret ettiğini belirtir. Öte yandan Ahmet An kuruluş tarihini 1891 olarak yazar. Bkz. An (2012) ve Nevzat (2005: 141).
7. Renkli bir kişilik olarak anılan Beliğ Paşa hakkında daha fazla bilgi için An (2002: 128-133) ve Korkut (2000: 89, f. 308)
8. Korkut (2000: 59).
9. Ünlü, C. (1981) Kıbrıs’ta Basın Olayı (1878-1981). Ankara: Basın-Yayın, s.17.
10. Polignosi (2022) Λέσχες [Kulüpler]. Τράπεζα Κύπρου & Εφημερίδα Πολίτης. Erişim: http://www.polignosi.com/cgibin/hweb?-A=6718&-V=limmata.
11. Sivri zekâsı ve kusursuz hafızası ile anılan Ahmet Raik kardeşi Fadıl Korkut gibi kulüpçülükle yoğun bir şekilde ilgilenmiştir ve “yeni usul” kulüplerin kurulmasında öncülük etmiştir. Bkz. An (2002: 345-351) ve Nevzat (2005: 149)
12. Korkut (2000: 59)
13. Bu mekânsal detay sayesinde Osmanlı Kıraathanesi’nden bahsettiğini anlıyoruz.
14. Cahit, N. (2001) Eski Lefkoşa Kahveleri ve Kahve Kültürü. Girne: Şadi Yayınları, s. 78-79.
15. Kıbrıs, 14 Ağustos 1893 (Türkçeye çevrilmiş hâli).
16. Mert, Ö. (2002) Osmanlı Belgelerine Göre Bir Kıbrıs Gazetesi: Zaman. Sunulmamış 15. Ciepo Sempozyumu makalesi, s.63.
17. Nevzat (2005: 149)
18. Nevzat (2005: 169)
19. Ünlü (1981: 18)
20. Mert, Ö. (2000) Kıbrıslı Hacı Ahmet Derviş Paşa (1843-1910). Üçüncü Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Kongresi, C:I, s.361.
21. Mert (2000: 362).
22. Ünlü (1981: 22-23).
23. Mert (2000: 363-364), Ünlü (1981: 17-27) ve ayrıca bkz. Bryant, R (2004) Imagining the Modern: The Cultures of Nationalism in Cyprus. London & New York: I. B. Tauris, Chapter 4.