KIBRIS’I YOK EDECEK!

Türkiye Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Mersin’de kurulması planlanan nükleer santral konusunu YENİDÜZEN’e yorumladı: Kıbrıs’ı yok edecek!

 

 

Türkiye Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Mersin’de kurulması planlanan nükleer santral konusunu YENİDÜZEN’e yorumladı:

Kıbrıs’ı yok edecek!

 

<< Tam da bu noktada, Türkiye’de yapılması planlanan bir nükleer santrale de Kıbrıslıların tepki vermesi, kendi toprağına, suyuna sahip çıkması, kanser korkusuyla yaşamak istemediğini dillendirmesi ülkemizdeki nükleer santral yapımına karşı verilen mücadeleyi besleyecektir. Hatta, daha da anlam kazandıracak ve hem Türkiye’nin hem de bölge ülkelerin enerji politikalarının tüm halkları etkileyebileceğini gösterecektir.>>

 

 

·        ÇEVRE İÇİN SES… Kıbrıs için doğa çok önemli, hem ekonomik hem de manevi açıdan. Bu nedenle Kıbrıslıların biran önce sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını hükümetlerinden talep etmesi bu yönde faaliyetlerde bulunmasını istemesi gerekiyor.

 

·        TÜKENİŞ VE SEFALET…  Kıbrıs halkı bunu yapmadığı sürece, kanalizasyonunu; gelir elde ettiği, gurur duyduğu denizine boşaltan, atıklarını yönetemeyen, tek enerji santralinin emisyonunu bile kontrol edemeyerek zehir solumayla karşı karşıya kalan öte yandan radyo aktif ve toksit maddelerle yaşamak zorunda kalan, hastalıklarla ve üstüne doğanın tükenişinden dolayı sefaletle karşı karşıya kalan bir halk olacaktır.

 

·        TORUNLARIMIZIN YAŞAYACAĞI FELAKET… Kıbrıslıların Türkiye’ye,  “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyerek çelişkiyi vurgulamaları, kendilerine sorulmadan Akkuyu’ya dair bu süreci neden başlattıklarını “dost”, “kardeş” Türkiye’ye sormaları gerekiyor. Bunu yapmayan Kıbrıslılar, bunu yapmayan Kıbrıs hükümeti, hiç kuşkusuz torunlarının yaşacakları felaketlerinde sorumlusu olacaklardır.

 

 

Baran Bozoglu…

Türkiye Çevre Mühendisleri Odası Başkanı…

Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin tehlikelerini ortaya çıkaran Baran Bozoglu ve ekibinin bilimsel çalışması konunun Kıbrıs’ta da tartışılmasına neden oldu.

Baran Bozoğlu’nu aradım ve sordum, nedir bu nükleer santral konusu ve Kıbrıs’ı ne derecede ilgilendiriyor.

Bozoğlu çok açık ve net konuştu, “Kıbrıslıların tepki vermesi, kendi toprağına, suyuna sahip çıkması, kanser korkusuyla yaşamak istemediğini dillendirmesi ülkemizdeki nükleer santral yapımına karşı verilen mücadeleyi besleyecektir” diyor…

İşte Türkiye Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ile yaptığım röportaj :

 

·        Mersin’e kurulması planlanan nükleer santralin zararlarını ele alan bilimsel verilere dayanan bir rapor hazırladınız, haritadan da gördüğümüz üzere Kıbrıs da en tehlikeli alanda yer alıyor.

 

Rapordan da görüleceği üzere, olası bir kazada, ki bu Türkiye koşullarında çok daha yüksek bir risk oranına sahip, sadece Kıbrıs değil bölge ülkelerin ve kentlerin de etkileneceği çok açık. Çernobil bunun en büyük örneğiydi, halen bunun sancılarını Türkiye dahil olmak üzere o bölgedeki  ülkeler yaşıyorlar. Türk Tabipler Birliği’nin yayımladığı raporlarda da bu etki görülüyor. Çernobil Nükleer (Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser  http://www.ttb.org.tr/halk_sagligi/BELGELER/cernobil_06.pdf)

Kıbrıs özeline gelecek olursak, küçük bir coğrafyaya sahip, güzel doğası ve ruhu güzel insanlarının bulunduğu bir ülkenin Türkiye’de yapılacak bir nükleer santralden kaynaklı zarar görme ihtimali hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir konu.

Sadece Türkiye ve Kıbrıs özelinde de değil, tüm dünyanın etkileneceği nükleer kazaların oluşmaması için, tüm halkların nükleer santrale karşı durması gerekiyor.

 

·        Karşı durmalıyız… Peki ama neden? Başımıza neler gelebilir?

Ancak üzülerek söylüyorum ki, ne Kıbrıslılar ne de Türkiye’deki insanlar doğasına yeterince sahip çıkıyor. Kıbrıs için doğa çok önemli, hem ekonomik hem de manevi açıdan. Bu nedenle Kıbrıslıların biran önce sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını hükümetlerinden talep etmesi bu yönde faaliyetlerde bulunmasını istemesi gerekiyor. Kıbrıs halkı bunu yapmadığı sürece, kanalizasyonunu; gelir elde ettiği, gurur duyduğu denizine boşaltan, atıklarını yönetemeyen, tek enerji santralinin emisyonunu bile kontrol edemeyerek zehir solumayla karşı karşıya kalan öte yandan radyo aktif ve toksit maddelerle yaşamak zorunda kalan, hastalıklarla ve üstüne doğanın tükenişinden dolayı sefaletle karşı karşıya kalan bir halk olacaktır.

İşte bu bilincin ve çevre hareketlerinin bilimsel bilgi ve teknik ile beslenerek gelişmesi Kıbrıs için de bölge için de oldukça önemli.

 

·        Kıbrıslıların tepkisi olumlu sonuç yaratır mı peki?

Tam da bu noktada, Türkiye’de yapılması planlanan bir nükleer santrale de Kıbrıslıların tepki vermesi, kendi toprağına, suyuna sahip çıkması, kanser korkusuyla yaşamak istemediğini dillendirmesi ülkemizdeki nükleer santral yapımına karşı verilen mücadeleyi besleyecektir. Hatta, daha da anlam kazandıracak ve hem Türkiye’nin hem de bölge ülkelerin enerji politikalarının tüm halkları etkileyebileceğini gösterecektir. Kıbrıslı kardeşlerimizin, tıpkı bizler gibi bu riskle yaşamak istemediklerini her platformda dillendirmeleri, hükümetlerinden Türkiye ile bu konuda diplomatik ilişki kurarak yanlıştan dönülmesine katkı sunmaları insanlık için önemli bir dönüm noktası yaratacaktır.

Ermenistan’daki , Iğdır’a 16 km uzaklıkta bulunan Metsamornükleer santralinin kapatılması için girişimlerde bulunan Türkiye’ye, Kıbrıslıların “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyerek çelişkiyi vurgulamaları, kendilerine sorulmadan Akkuyu’ya dair bu süreci neden başlattıklarını “dost”, “kardeş” Türkiye’ye sormaları gerekiyor. Bunu yapmayan Kıbrıslılar, bunu yapmayan Kıbrıs hükümeti, hiç kuşkusuz torunlarının yaşacakları felaketlerinde sorumlusu olacaklardır. Tıpkı Türkiye’de nükleer santrali savunan bürokratlar gibi…

 

·        Peki nükleer santrale karşı ortak bir ses vermemiz, buna karşı mücadele etmemiz mümkün olur mu?

Ortak bir ses kuşkusuz mümkün, Türkiye'de nükleer karşıtı platform olarak birçok meslek odası, sivil toplum örgütü, bilim insanı bir araya gelmiş durumdayız. Bu mücadeleye katkı vermek isteyen Kıbrıslı dostlarımız http://www.nukleerkarsitiplatform.org/  adresinden bilgilere ulaşabilirler. Kim bilir belki gelecekte Kıbrıs'ta Akkuyu Nükleer Santraline karşı ortak etkinlikler ve eylemlilikler de yaparız...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri