Çağıl GÜNALP
Kıbrıs gibi toplumlararası ihtilafların gündemde olduğu politik anlamda sorunlu coğrafyalar için, gazetecilik mesleğini icra etmek, dünyanın başka coğrafyalarına nazaran çok daha başka sorumlulukları bünyesinde barındırır.
Özellikle manipülasyona dayalı, devletlerin resmi tezlerini yaymak ile mükellef olan birçok “gazeteci” ve “medya kurumu”; adanın her iki yanında her geçen gün sayısal anlamda daha da artmaktadır… Gazetecilik ciddiyeti, sorumluluğu, eleştirel düşünce ve karşıt bir kültür yaratma kaygılarından uzak bir şekilde karşımızda duran bu medya kültürü, mevcut rejimin devamlılığının bekçisi durumundadırlar…
Yazımın başında belirttiğim gibi Kıbrıs ihtilafların hüküm sürdüğü bir adadır… Kıbrıs’ın kuzeyindeki medya kuruluşlarının, adanın güneyinde olup biten sosyal, politik ve ekonomik politik olaylar ile ilgili hemen hemen tek kaynağının TAK’ın Yunanca basın özetleri olması oldukça sıkıntılı bir durumdur…
TAK’ın resmi devlet tezleri ile olan ilişkisini ve misyonunu düşündüğümüzde ne gibi sıkıntılı bir medya anlayışının her gün okuyucu/izleyici ile buluştuğunu tahmin edebiliriz…
Tüm bu gerçekler karşımızda dururken Avusturya, Viyana merkezli OSCE Representative on Freedom of the Media’nın, Mart 2017’de başlattığı, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Kıbrıs Gazeteciler Birliği ve Basın-Sen yakın işbirliği ile hayata geçirdikleri Kıbrıslı genç gazeteciler için değişim programı; özellikle Kıbrıs’ta yaşanan sosyal ve politik problemlerin merkezinde olduğunu varsayabileceğimiz “diyalog” eksikliğinin bir nebze olsun giderilmesi adına büyük önem taşıyordu…
Bu durum ve gereklilik karşısında gazetem YENİDÜZEN’i temsilen 1 hafta boyunca Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’nda (CyBC) edindiğim bilgileri, gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım…
Özelde kamu hizmeti yayıncılığını, daha makro ölçekte ise güney medyasının algısını ve tavrını gözlemleme fırsatı bulacağımı düşündüğüm bu süre içerisinde ayrıca medyanın Kıbrıs’ta çok kültürlü bir iklim yaratılmasındaki rolünü, ortak yurt algısı oluşması ve toplumların aydınlatılması/eğitilmesindeki noktasındaki görevini de irdelemeye çalışacağım…
Değişim programı çerçevesinde Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’nu (CyBC) seçmemdeki sebep; günümüzde medya aygıtlarının politik ve sermaye odakları ile direkt veya dolaylı ilişkisinden ötürü ortaya çıkan etik sorunsallar, medyanın ideolojik bir aygıt olarak kullanılması karşısında kamu hizmeti yayıncılığı yapan kurumların barındırdığı potansiyel idi…
Esas gailesi toplumdaki tüm sosyal, ekonomik ve politik kesimlerin ihtiyaçlarını belirleyip tatmin etmek olan, toplumun eğitilmesinde öncül rol oynaması gereken kamu hizmeti yayıncılığı yapma hedefi ile kurulmuş olan CyBC’nin bugün bu ilke ve prensiplerin hangilerine hizmet ettiği, sorumlulukları ve vizyonunu 5 gün boyunca sizlere aktarıp özellikle yayınları oldukça tartışmalı BRTK ile CYBC arasında bir değerlendirme yapmak bir diğer hedefim…
Kurumun kısa bir tarihi
CyBC’nin kuruluşu 1953 yılına dayanmakta… 1953 yılında Kıbrıs Radyosu, 1957’de ise Kıbrıs Televizyonu olarak hizmet veren kurum, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile yayınlarını artırır ve sorumluluk sahasını genişletir…
Yarı resmi bir devlet kuruluşu olarak çalışmalarını sürdüren CyBC, 1982’de ilk renkli yayınını gerçekleştirir… RİK bugün 80 modern ara yayın istasyonuna sahip, kamu hukuku tüzel kişilik statüsüne sahiptir…
Misyon ve hedefler…
Kurum, Bakanlar Kurulu tarafından tayin edilen, görev süresi 3 yıl olan 9 üyeli bir yönetim kurulu tarafından idare edilmekte... Resmi sitesinde kurumun amacı “Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu yarı resmi bir devlet kuruluşu olup tüm gelirini hedeflerini ilerletmek yani Kıbrıs halkına bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme hizmetleri sunmak amacıyla kullanmakta” ibaresi ile belirtiliyor.
Kurumun yazılı olarak belirtilmiş başlıca misyonu arasında önemli kültürel etkinlikleri duyurmak, tüm halkın kültürel düzeyini kalkındırmak için çalışmak ve hükümet çalışmaları ile Kıbrıs sorununun üzerinde çözülmesi gereken tez ve ilkeleri ilerletmek bulunuyor…
Başlıca yayınlar
- BİZ/EMEİS programı ile haftada 5 gün PIK 1’de Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlara hitap edilen (iki dilli ve altyazılı) aktüel, haber ve kültür sanat programı özellikle Kıbrıslıların birbirleri ile ilgili empati geliştirmesi adına büyük önem arz ediyor…
- “Günümüzde Kıbrıs” adlı haftalık radyo programıyla hedef kitle ABD, Kanada ve Avustralya’da toplam 41 radyo istasyonu vasıtasıyla gurbette yaşayan Kıbrıslı Rumlara ulaşılıyor… Kıbrıs gibi göç veren bir ülkede bu tip yayınlar insanların anayurt algılarının kaybolmaması adına oldukça önemli…
- “Welcome to Cyprus” adlı Fransızca ve Almanca hafta arası her gün yayınlanan yarım saatlik radyo programı… Ülkede bulunan ve ana dili Fransızca ve Almanca olan azınlıklar için tasarlanmış… Kamu yayıncılığının gereksinimlerden biri azınlıklara da hitap edebilmek…
- Türkçe, Ermenice ve İngilizce programlar…
- Lefkoşa Belediyesi ile birlikte “Halk Üniversitesi” programı çerçevesinde seminerler düzenleniyor… Medya aynı zamanda informal bir eğitim aracı… Nitelikli SANAT ve EĞİTİM programları da kamu hizmeti yayıncılığının prensiplerinden kabul ediliyor
- Özel ihtiyaçlara sahip kişilere yardım amacıyla kurum tarafından “Radyo Maratonu” düzenleniyor...
- CyBC, tüm dünyaya yayın yapan CNN World Report ile işbirliği içerisinde…
- Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu RİK ΕBU, CIRGOM REGIONAL ORGANIZATION ve COPEAM gibi çeşitli radyo televizyon örgütlerinin aktif üyesi durumunda…
CyBC’de çalışan Salih Irmaklı, Tuba Özkamal ve İstanbul doğumlu Athina Komninou…
CyBC Yönetim Kurulu Balkanı Thanasis Tsokos ile… İlerleyen günlerde kendisi ile yapacağımız röportaj bu sayfalarda yayınlanacak…
RIK haber merkezi…
CyBC’den genel bir görünüm…
PIK stüdyoları…