Hanife Aliefendioğlu
hanife.aliefendioglu@emu.edu.tr
Doğu Akdeniz Üniversitesi-Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi Uluslararası Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Konferans dizisinin beşincisini 25-27 Mart 2015 tarihleri arasında “Neoliberal Söylem ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” başlığı ile düzenledi. Konferans başkanlığını KAEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr. Süheyla Üçışık Erbilen, ve Yrd.Doç.Dr. Seda Orbay Yücel, üstlendi. Konferansın Bilim Kurulu üyeleri arasında çok çeşitli üniversiteden öğretim üye ve görevlileri yer aldı. Bunlar arasında başta DAÜ olmak üzere Lefke Avrupa Üniversitesi, Ankara Üniveritesi, Tayvan Ulusal Tsing Hua Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Filipinler De La Salle Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, , Kadir Has Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi’nden temsilciler yer aldılar.
Uluslararası Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Konferansı, farklı disiplinlerden gelen katılımcılarla, disiplinlerarası bir yaklaşımla farklı bakış açılarından tartışmayı amaçladı. Şimdiye dek toplam dört kez ekonomi, sosyoloji, psikoloji, politika, hukuk, iletişim, sanat, ve çeşitli disiplinlerden akademisyenleri, araştırmacıları ve aktivistleri bir araya getirdi. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların toplumsal cinsiyet deneyimlerinin dünyamızda, içinde yaşadığımız coğrafyada nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşandığını, bu dönüşüm ve sarsıntınlarla toplumsal cinsiyetin nasıl yakın ilişki içinde olduğunu anlamaya çalışan konferanslar dizisinin son temalarını hatırlayalım. 2009 yılında gerçekleştirilen konferansın teması “Yol Ayrımında Toplumsal Cinsiyet”, tematik konferansların süreceğinin sinyalini vermişti. Bu konferansa gelen sunuşların geldikleri disiplinler, disiplinlerarası çalışma alanları, seçtikleri konular, sorun alanları, araştırma yöntemleri ve sunuş biçimleri bakımından içinde yaşadığımız dünyanın ne kadar çoklu, karmaşık, kaotik ve geçmiş büyük kanonik anlatılarla kavramayacak kadar yeni bakış açılarına ihtiyaç duyduğunu göstermişti.
4. Uluslararası Kadın/Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Konferansı 3-5 Ekim 2012 tarihleri arasında "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Hukuk" teması ile gerçekleştirdi. Çoğunluğu hukukçular olsa da çok çeşitli alanlardan akademisyenleri, araştırmacıları ve aktivistler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların deneyimlerinin hukuk sistemleri tarafından nasıl yapılandırılmış, etkilenmiş, kontrol edilmiş veya görmezden gelinmiş olduğunu, kadın haklarını yasalar yoluyla yeniden yapılandırmanın olasılık ve sınırlılıklarını tartışmıştı. Konferansın konuk konuşmacıları felsefeci Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi, Koç Üniversitesi öğretim üyesi, felsefeci, Tel Aviv Üniversitesi’den Prof. Dr. Anat Biletzki,İnsan Hakları aktiisti, avukat Emine Çolak ve İnsan Hakları Vakfı Bqaşkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı idi.
Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen bu seneki konferasın açılış konuşmasını, Londra Üniversitesi School of Oriental and African Studies’de öğretim üyesi, İran, Afganistan ve Suriye’de etnografik çalışmalar yapmış; Ortadoğu’da cinsiyet, evlilik ve İslam üzerine çok sayıda yayına imza atan Prof. Dr. Nancy Lindisfarne gerçekleştirdi. 1979 ve 1984 yılları arasında çeşitli aralıklarla Türkiye’de saha araştırması yapan Lindisfarne, geçtiğimiz yıl İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi’nde ders verdi.
Konferansın bu yılki temasını belirlerken, Neoliberal Söylem ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği genel teması altında, neoliberal söylem ve politikalar çerçevesinde, devlet-toplum-birey sorunsalını içeren çok boyutlu bir çerçeveyi dikkate aldık. Neoliberalizm kendini sağlık alanında metalaşmada, ülke ekonomilerinin Dünya Ticaret Örgütü gibi örgütlerin güdümüne girmesinde, kamu hizmetlerini azaltarak işgücünün özel girişimlerin insafına terk edilmesinde, yerel emek pazarının küresel sermayeye devredilmesinde kendini gösterirken, kadınların payına düşen; daha çok çalışmak, daha az ücret almak daha fazla yoksullaşmak ve sosyal hizmetlerden ve kamu hizmetlerinden daha az yararlanmak oluyor. Olanla olmayan arasında fark arttıkça, küresel düzeyde milyonlarca kadın her geçen gün olmayanlar arasına katılıyor.
Bu temelde konferans, neoliberal söylem ve politikalar üzerinden toplumsal cinsiyet kimliğini ataerkillik, feminist teori, sosyal adalet, siyasal katılım, cinsellik, medya, eğitim ve insan hakları bağlamında tartışmaya açmayı amaçlamaktaydı. Konferansta ataerkillik, feminist teori ve hareket, kadın hareketi, sosyal adalet , göç ve yerinden edilme, siyasal katılım, kadın emeği, kadın sağlığı, kadın bedeni ve cinsellik eğitim politikaları, medya, insan hakları, kadının insan hakları, sanat, kadın tarihi ve mekan alt alanlarında 100’ü aşkın sunum yapıldı. Türkiye’den katılan sunuşların 12 yıllık AKP iktidarının neoliberal hegemonyasının sonuçlarını ortaya koyduğunu gördük. Sunuşlar arasında, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP iktidarının kadın haklarına, kadın bedenine, kadınların üreme sağlığına ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ilişkin sorumsuz ve saldırgan dili çeşitli metinlerle analiz edildi.
Konferans içinde film gösterimleri ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilen dijital hikâye atölyeleri de vardı. Çocuk Gelinler sorununu ele alan ve Engin Aluç ile Mert Yusuf Özlük tarafından çekilmiş “Saklambaç” adlı kısa film gösterildi. Konferans’tan önce Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim üye ve görevlileri ile, Hacettepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dijital Film Atölyesi’nden Burcu Şimşek’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Neoliberal Düzende Akademiden Kadınların Dijital Hikayeleri” konulu dijital film atölyesinin çıktıları konferansta gösterildi.
Sunuşlarda medya metinlerinin analizi geniş yer tuttu. Geleneksel ve sosyal medyada temsil, film okumaları, direniş hareketlerinin medyada çerçevelenmesi gibi konulardı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Endeksi’nin toplumsal cinsiyete dayalı kalkınma göstergeleri hakkında bir sunuşun (Esra Nur Kazar) yanı sıra, çeşitli mikro politika üreten direniş gruplarından Femen (Ayşad Güdekli), Kadın vicdani redçiler (Cansu Akbaş Demirel) hakkındaki sunuşlar mikro politika yapan alt grupların neoliberal düzene karşı ne gibi yaratıcı direniş biçimleri geliştirdiğine ilişkin örnekler olarak yer aldı. Hiç kuşkusuz son birkaç yılda çok çeşitli tartışmaların konusu olan Gezi Parkı direnişi de Gezi parkı protestolarının medyada temsilli (Engin Aluç) de sunulan tebliğlerle irdelendi.
Ekonomi ve işletme alanından kadınların işgücüne katılımı analizlerinin içerildiği vaka çalışmaları, neoliberal politikaların çalışma yaşamına ve işgücüne etkilerini dikkat çeker nitelikteydi. Yeni esnek çalışma koşullarında amansız rekabetin ortaya çıkardığı mobbing kavramı (Mehmet Şahin)ve planlanmış ebeyevenlik (Akça Ataç), Avukatlık Mesleğinin Dönüşümü ve Kadın Avukatlar (Nagehan Gürbüz ve Burcu Konakçı) üzerine sunuşlar yer aldı. İnternet arama motorlarında unutulma hakkı üzerine (Emel Yılmaz) sunuş özel hayat kavramını yeni medya ortamında epeyce tartışmak gerektiğini ortaya koydu. Neoliberal/Muhafazakâr Bakım Politikaları kıskacında Kadın başlıklı (Özge Özateş Gelmez) Neoliberal Küreselleşme Sürecinde Feminist“Emek” ve “Kamusallık” Kavramına Agonistik Bir Perspektiften Bakmak, Neoliberalizm, Neo-liberal Dönüşümlerin Mekânsal Pratiklere Etkisi ve Toplumsal Cinsiyet (Elifhan Köse Arzu Maltaş), Neoliberal Kentleşme Kıskacında Yoksul Kadınlar (Burcu Hatiboğlu Eren) Toplumsal Cinsiyet ve Mekânın Karşılıklı İlişkisi: Patriarkanın Sosyal Mekânı Örgütleyişine Dair Bir Tartışma (M. Murat Yüceşahin) sunuşlar kadınların toplumsal cinsiyet rollerine neoliberal ortamda aldığı darbeleri anlatan birkaç örnek olarak verilebilir.
Konferans Farklı Disiplinlerin Kesişme Noktası Olarak Kadın Çalışmaları paneli ve Barış için Eylem ve Kıbrıs’ta toplumsal cinsiyet düzenini yeniden kurmak panelleri ile son buldu. Üç yıl sonra Konferansın dünyanın ve yakın coğrafyamızın hangi hallerine kadın ve toplumsal cinsiyet perspektifinden bakacağını göreceğiz.