Didem MENTEŞ
Kıbrıs’ın tarihine ışık tutacak bir kitap; Kıbrıs’ın Mücahit Hemşireleri… 1963 ila 1974 savaş yılları arasında çalışan 28 mücahide hemşirenin tarihe not düşülmesi gereken acılara ve olaylara tanıklıkları anlatılıyor. Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde 17 yıldır ameliyat hemşiresi olarak çalışan 42 yaşındaki Fatma Çeki’nin, bir ödevden yola çıkarak kitaplaştırdığı hayatlar… Yaşanan acılar ve yıllar geçmesine rağmen tükenmeyen korkular… Yıllardır hatırlanmayan savaş hemşirelerini konu alarak, hem tarih kitaplarına hem de hemşirelere vefa borcu ödeniyor…
YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİYLE DOĞAN BİR HİKÂYE…
1974 Erzurum doğumlu olan Fatma Çeki, 19 Mayıs Üniversitesi Hemşirelik Bölümü mezunu. Uludağ Üniversitesi’nde 3,5 yıl ameliyathane bölümünde çalıştıktan sonra Kıbrıslı olan eşiyle evlenerek, 1999 yılında Kıbrıs’a yerleşir. 2000 yılından beri de Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde ameliyat hemşiresi olarak hizmet veriyor. 3 yıl önce uzaktan eğitim programıyla hemşirelik lisans eğitimini tamamlamasının ardından geçen yıl Lefke Avrupa Üniversitesi’nde yüksek lisans programına 4 arkadaşıyla birlikte başvurur. Bu sene son aşamasında olduğu programda, Temmuz ayı içinde tezini teslim etmeye hazırlanıyor.
“SEVGİ HATİPOĞLU HOCAM VESİLE OLDU”
Kitap yazmak gibi bir fikri olmamış Fatma Çeki’nin. Ve tarihi açıdan önemli olan kitabının hikâyesini şöyle anlatıyor… “Hastanede nöbetçi olduğum bir gece 2 hemşire arkadaşım neden yüksek lisans yapmadığımı sordu. Bu yaştan sonra ne yapacağım dedim. LAÜ’de o dönem kayıtlar bitiyordu. Son 1-2 gün kala arkadaşlar beni ikna etti ve yüksek lisansa başladım. 2016 Aralık ayında kitabın editörü olan Sevgi Hatipoğlu hocam ile dersteyken, ‘Kıbrıs’ta 1963’den 1974’e kadar olan savaş hemşireleriniz yok mu” diye sordu. Konuştuk ama üzerinde çok durmadık. İnternette detaylı bir bilgi görmediğini ve ödev olarak araştırmamızı söyledi. Bu hemşireler İngiliz döneminde nasıl çalışıyorlardı? Savaş döneminde ne yapıyorlardı? Bir ödevden yola çıktık. Ben 1- 2 tane bulmuştum sonra bu 3, 4, 5 derken 15 oldu. Her yere haber salmıştım. Ses kayıt cihazı da aldım ve gittiğim yerde kayıt almaya başladım”
28 MÜCAHİDE HEMŞİRE İLE RÖPORTAJ…
Fatma Çeki, çalışmasının bir buçuk yılını aldığını, bu süreçte 28 tane mücahide hemşireyle görüştüğünü anlatıyor. Yaralanıp tedavi görenler, birçok acıya ve olaya tanık olanlarla görüştüğünü söylüyor Çeki… Hocası Sevgi Hatipoğlu’nun çok büyük bir katkısı olduğunu, kendisinde bir araştırma ruhu olduğunu fark ettiğini belirtiyor Fatma Çeki. Bir ödev ile yola çıkan Fatma Çeki, kitap fikrinin doğduğunu vurguluyor. Bu kitapla Kıbrıs’ın eksik bir noktasına değindiğini anlatıyor…
“İZMİR’DEKİ KONGREDE AYAKTA ALKIŞLANDIK, İNSANLAR AĞLADI…”
“İzmir’de Savaş ve Hemşirelik Kongresi’ne 13 kişilik bir ekiple gittik. Sunum yapacağımı bilmiyordum. Sevgi hoca, kongrede sunum yapacağımı söyledi. Kongreye hazırlanmamın ön çalışmasını yaptım. Kongreye gelmesi için mücahit hemşirelerden Emel Akgönül’ü de davet ettim ve birlikte sunum yapmayı teklif ettim. Beni kırmayıp kabul etti ve 4 Haziran 2016’da kongreye gittik. Kongre 4 gün boyunca çok güzel geçti. Emel Akgönül yaşadıklarını anlattı. Onunla birlikte ayakta alkışlandık. İnsanlar uzun dakikalarca bizi dinledi, ağlayanlar oldu.”
SAVAŞIN İZLERİNİ HALA TAŞIYORLAR, HALA KORKU YAŞIYORLAR…
28 mücahide hemşireyle yaklaşık 3’er saat sohbet edip, görüşmüş Fatma Çeki. Kimi mücahide görüşme talebini reddederken kimisinin ise hüngür hüngür ağladığını anlatıyor. Etkilendiği hayat hikâyesinden birinin hemşire Fatma Ali Arabacı olduğunu söylüyor. “O dönem Lefkoşa Hastanesi’ne hasta götürüyorlardı, acil serviste erkek kardeşinin öldüğünü gösteren defteri görmüştü. Fatma Ali’nin hikâyesi beni çok etkiledi. Buna benzer birçok etkilendiğim olaylar olmuştu. Hastane bombalandığı için yerdeki üzüm tanesini alamayan hemşireler var. ‘Savaşta gençliğim gitti’ deyip, hâlâ izlerini taşıyanlar var. Ramazan topu atıldığında ya da bir araba fren yaptığında ‘bir şey mi oluyor’ diye korku yaşayanları var. Bu röportajlarda ağladığım görülmesin diye güneş gözlüğü taktığım zamanlar oldu.”
“VEFA BORCUNU ÖDEDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM”
Bu hemşirelerin bir kenarda unutulduğunu, bu kitapla onlara vefa borcunu ödemeyi istediğini anlatıyor Fatma Çeki. 43 yıldır bu insanların aranıp sorulmadığını hüzünle aktarıyor. Yüksek lisans tezi bittiği zaman kitabın 2’ncisini yapmayı düşünüyor Fatma Çeki. Bu kitabın da mesleğe ve tarihi ışık tutacağını düşünüyor.
İlk Kıbrıslı Türk hemşire ve Hemşireler, Ebeler ve Hastabakıcılar ilk Müdürü Türkan Aziz…