"Guy de Lusignan, memleketi daha iyi idare edebilmek ve sorun çıkmasın diye Kıbrıslırumlar'ın nüfusundan fazla Katoliği Kıbrıs'a getirmişti..."
Josef Solomo Andreu, Aya Marina (şimdiki adıyla Gürpınar) doğumlu Kıbrıslı bir Maronit… Onunla aslında 1963’te Aya Marina’da Kıbrıslıtürkler’in hayatını kurtaran amcası Maronit papaz Andreas Frangu’yla ilgili bilgi almak için buluşmuştum. Ancak Josef Solomo Andreu bana bu olayı anlatmakla kalmadı, aynı zamanda Kıbrıslı Maronitler’in saklı tarihine ilişkin çok geniş bilgiler de verdi… Josef Solomo Andreu’yla röportajımızın devamı şöyle:
SORU: Templar Şövalyeleri kimlerdi aslında?
JOSEF SOLOMO ANDREU: Templar Şövalyeleri, Papa tarafından yaratılmıştı – bunların görevi kutsal topraklarda kalmaktı, Kudüs’te İsa’nın doğduğu yeri korumaktı görevleri. Kıbrıs’ı satın aldılar ve derhal halka ağır vergiler getirdiler! Ancak başa çıkamadılar bununla ve altı ay içerisinde Kıbrıs’ı onlar da sattı! Kıbrıs’ı Lüzinyan Kralı Guy de Lusignan’a sattılar.
SORU: Sattılar Kıbrıs’ı ama kendileri de kaldılar buralarda…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Evet, bazı yerlerde kaldılar. Pek çok yerleri vardı Kıbrıs’ta, Templos, Kollosi (Koloş), Kuklia (Kukla)… Burada kaldılar ve bölgelerinde vergiler empoze ediyorlardı, kendi geçinceleri için…
Lüzinyan, Kudüs Kralı idi…
SORU: Araplar’a yenilince Kıbrıs’ı satın aldı Lüzinyan…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Evet… Buraya yerleşti Lüzinyan ve kendisiyle birlikte Katoliklerin gelmesini ve Kıbrıs’a yerleşmesini de teşvik etti… Kıbrıs’a gelip yerleşen bu Katolikler arasında Maronitler de vardı… Filistin’den geldiler – Sihari’ye (Kaynakköy) yerleştiler. Burasına “Synchari” (“Sihari”) denmesinin nedeni, Filistin’deki “Sihar”dan gelmiş olmalarıdır.
SORU: Maşşallah! Bunları neden bize öğretmiyorlar, anlatmıyorlar!...
JOSEF SOLOMO ANDREU: Size öğretmiyorlar, ne sizin taraf, ne Rum tarafı, bunlar “gizli” şeyler – gerçeğin, tarihin bilinmesini istemiyorlar…
Gelenlerin pek çok avantajı vardı, vergi ödemeyeceklerdi, evlerini daha çok Beşparmaklar’ın güneyine inşa ettiler.
SORU: Maronitler’in kurduğu, yerleştiği, evlerini inşa ettikleri köylerden bazı örnekler verebilir misiniz?
JOSEF SOLOMO ANDREU: İşte Sihari var… Saint Romanos var yani Vuno (şimdiki adı Taşkent), burada hala bize ait bir kilise vardır. Şu anda bu kilise Dohni’de öldürülmüş olan Kıbrıslıtürkler’le ilgili bir müzedir. Kitrea var (Değirmenlik – Cirga) – bu köyde Saint Antonios adlı kilise hala bize aittir, Maronitler inşa etmişti bu kiliseyi… Hrisi İda, Eksomedoş (şimdiki adı Düzova), Gastria var Karpaz’da (şimdiki adı Kalecik), Akatu (şimdiki adı Tatlısu)… Girne’nin öteki tarafında Harça var (şimdiki adı Karaağaç) – bu köyü kuranlar Mısır’dan Kıptiler idi, ismi de Mısır’daki “Harça” kentinden geliyor. Oradan gelip yerleşmişlerdi çünkü. Bu tıpkı Mansura gibidir, Mansura var, Mansura’daki Mısırlılar gelmişti ve yerleşmişti oraya… Mansura’ya yerleşenler Mısırlı Kıpti Hristiyanlar’dı… Mısır’ın Mansura kentinden gelmişlerdi Dillirga’ya… Klepini var mesela, Arapköy… Kazafana (şimdiki adı Ozanköy) – Gaza Di Fani – İtalyanca’dır bu “Fani’nin Evi” demektir. Bu da bir Maronit köyü idi. Tümüyle Maronit değildir bu köy, İtalyanlar da vardı bu köyde – çünkü araziyi kiralıyorlardı ve Kıbrıs’taki krala vergi ödüyorlardı.
Aya İrini (Akdeniz) geçmişte Maronit köyüydü… Sonra Müslümanlığa ve Ortodoks dinine geçmişlerdi Osmanlı döneminde… Aynı şekilde Sirianahori (şimdiki adıyla Yayla) da Maronit köyüydü, Suriye’den “Sir”, “Syria”dan gelir adı…
SORU: Lüzinyan döneminde İtalyanlar da var mıydı Kıbrıs’ta?
JOSEF SOLOMO ANDREU: Vardı tabii, buraya çalışmaya geliyorlardı – özellikle Venedik’ten… Pek çok köy karmaydı…
Mesela Baf’ta Stavrokonnu köyü var, Mannavkia, Pano Kivides, Kato Kivides, Ayyorgi var… Kukla köyü var… Burada listesi var bende…
SORU: Geçen görüşmemizde bana Lüzinyanların ve Venedikliler’in çiftlikleri olduğunu, Maronitler’le çalışmayı yeğlediklerini çünkü Ortodoksları istemediklerini anlatmıştınız… Maronitler de Katolik’ti çünkü…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Katolik oldukları için Maronitler’i çalıştırmayı tercih ediyorlardı çiftliklerinde… Guy de Lusignan, memleketi daha iyi idare edebilmek ve sorun çıkmasın diye Kıbrıslırumlar’ın nüfusundan fazla Katoliği Kıbrıs’a getirmişti – çünkü sadece Ortodokslar bulunsaydı Kıbrıs’ta, kendisine karşı çıkacaklardı. Böylece Maronitler’i getirmeye başlamıştı Lusignan, nüfus yapısını değiştirmek ve adayı daha kolay idare etmek için çünkü Maronitler Katolik’ti… Şimdi sizde yaşananlar gibi – Türkiye’den nüfus getiriyorlar ve kolaylıkla idare ediyorlar. İsterseniz oy kullanabilirsiniz ama sayıları sizden fazladır, kendi iradelerini geçerli kılmak için yapıyorlar. Aynı şeydi Guy de Lusignan’ın yaptığı da…