Eren Şişik
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun (KTFF) danışmanlık görevini sürdüren eski FIFA Uluslararası Dış İlişkiler Genel Sekreteri Jerome Champagne’in Zürih zirvesi sonrası Yenidüzen’e yaptığı özel röportajın ikinci bölümünde yaşanan süreç ile ilgili açıklamalarına devam ediyoruz. Champagne altı ay önce böyle bir görüşme olacak dese kimsenin inanmayacağını belirtirken, 2015 yılında FIFA Başkanlığına dair öncemli açıkalmalarda bulundu.
Champagne “Zürih’te Sertoğlu ve Kostokoumnis’in imzaladığı metin çok önemli. Çünkü FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini’ni ile birlikte imzalanan bir metin. Bu Kıbrıslı Türkler için dev bir adım. Kıbrıs Türk futbolu için dev bir adım. Bugün burada tabi ki bütün problemleri çözmüş değiliz ama burada güven kazanmaya çalışıyoruz” dedi.
“Eskiden hayal bile değildi, ama şimdi gerçek”
“Şimdi Kuzey Kıbrıs’taki gençleri düşünün. Şu an onlar “10 yıl sonra Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağım, Milli Takım’da oynayacağım” diyor. Belki Çetinkaya ligi şampiyon tamamlayacak ve Avrupa Kupaları’nda mücadele edecek. Eskiden bunlar hayal bile değildi ama bugün gerçek. Ama bunları tamamen gerçeğe dönüştürmek için daha çok çalışmalıyız. Bugün Zürih’te sadece dev bir adım atıldı. Burada ben de üzerime düşen görevi yaptım ama gerek Sertoğlu gerek Kostokoumnis de üzerine düşen görevi yaptılar. Çünkü bu işin siyasi değil tamamen sportif olduğunu biliyorlar”
“6 ay önce böyle bir görüşme olacak desek kimse inanmazdı”
“Ben Jerome Champagne olarak konuşacak olursam, bugünkü imzalar benim için bir rüya gibiydi. Şimdi bunları gerçeğe dönüştürme zamanı diye düşünüyorum. Futbol insanları bir araya getirir. Tabi ki bu kolay bir şey değil ama bunu zorlukları aşacağız. Hasan Sertoğlu ve Costakis Kostokoumnis futbol oynayan gençlere bir mesaj gönderdi. Dediğim gibi çok büyük bir adımdı ama önümüzde daha uzun bir yol var. Altı ay önce böyle bir görüşme olacak desek kimse inanmazdı. Gerçek şu ki bugün FIFA Başkanı Sepp Blatter, UEFA Başkanı Michel Platini, KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu ve KOP Başkanı Costakis Kostokoumnis birlikte tarihi bir metne imza attılar”
“Bosna Hersek en büyük örnek”
“2001 yılında Bosna Hersek buna en büyük örnektir. Bugün Bosna Hersek tarihinde ilk kez 2014 Dünya Kupası’na katılıyor. Bundan 10 yıl sonra ne olacağını kimse bilemez”
“2015’de FIFA Başkan adaylığına henüz karar vermedim”
“Bazı insanlar 2015’de FIFA Başkan adayı olmamı söylüyorlar. Henüz aday olup olma konusunda kararımı vermiş değilim. Sepp Blatter’in ne yapmak istediği henüz net değil. Devam edip etmeyeceğini bilmiyorum. Ama şöyle bir açıklama yapayım. Futbol bugün çok küreselleşti ve dünyada 1 numaralı spor. Ama bugün futbolda azınlık çok başarılı olurken diğer takımlar acı çekiyor. Futbol bir denge üzerine kurulu olmalı. Takımlar eşit olmalı, ligler eşit olmalı. 10 yıl önce bu denge vardı ama bugün bu denge yok. 8-0, 10-0, 9-1 gibi skorlar görüyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde bile bu skorları görüyoruz. Geçen haftaya bakalım Manchester City, Norwich City’yi 7-0 yendi, Paris Saint Germain 4-0 kazandı, Real Madrid 7-3 kazandı, Borussia Dordmund 6-1 kazandı”
“FIFA’nın NBA gibi olmasına izin vermemeliyiz”
“2015’deki duruma bakacak olursak ne istiyoruz? Futbolun bir denge içinde olmasını mı? Yoksa bu şekilde büyük güçleri olan takımların diğer takımları ezmesini mi? FIFA’nın basketbol gibi olmasını istemiyoruz. NBA gibi olmasını istemiyoruz. Bugün NBA’ de oynayan takımlar federasyondan daha güçlü. Biz FIFA’yı bu hale getirmemeliyiz. FIFA daima gücü elinde bulundurmalı, demokratik olmalı ve aktif olmalı”
“Türkiye yabancı sınırı konusunda doğruyu yapıyor”
“İngiltere’ye bakacak olursak 30 yıl önce ligde oynayanların %70’i İngiliz’di. Eğer büyük takımsan Milli Takımını düşünmeyecek misin? Kupalar kazanmak için farklı ülkelerden futbolcuları sürekli büyük paralarla bünyene mi katacaksın? Türkiye bence bu alanda güzel bir uygulama yapıyor. Milli Takım’ını korumak istiyor ve korumalıda. 2000 yılında Galatasaray UEFA Kupası’nı alırken sadece 3 yabancı oyuncusu vardı. Bunun arkasından 2002 Dünya Kupası’nda Dünya üçüncülüğü geldi. Türkiye’de futbol çok güçlü bir yapıya sahip. Müthiş taraftarlar var, çok iyi futbolcular var ve maddi gücü yüksek olan takımlar var”
“FIFA gücünü kaybetmemeli”
“Şu an Dünya’da futbolda denge yok. Bundan 20 yıl önce Polonya, İsveç, Danimarka gibi ülkeler final oynuyordu ama bugün ortada yoklar. Bizim bu dengeyi oluşturmamız için FIFA’nın gücü kaybetmemesi gerek, elinde bulundurması gerek. Burada sormamız gereken soru şu; 2025’de futbolu nasıl görmek istiyoruz? Eğer bu şekilde devam ederse, futbolu şirketler yönetmeye, siyasiler yönetmeye ve maddi gücü yüksek olan takımlar kazanmaya devam eder. Benim bakış açıma göre dünyada herkesin bir şansı vardır”