Gezi Parkı’ndaki ağaçlar sökülmesin diye orada toplananların da TOMA’ya ihtiyacı(!) yoktu!
Mesele herhangi bir eylem için sokağa çıkan insanların TOMA’ya ihtiyaç duyup duymadığı değil, o insanların karşısına dizilenlerin (dizdirilenlerin) TOMA’ya ihtiyaç duyup duymadığıdır.
Bu yüzden ‘Kıbrıslı Türkler’in TOMA’ya ihtiyacı yoktur’ şeklindeki ve hangi saikle söylendiğini pek anlayamadığım bu açıklamaları dinleyeduralım, birileri o ihtiyacı hissetmiş ki, TOMA siparişi çoktan verilmiş.
***
Doğrudur, Kuzey Kıbrıs’ta taşlı, sopalı yürüyüşler ve mitingler olmadı…
Doğrudur, molotof kokteylli yürüyüşler ve mitingler de olmadı…
Doğrudur doğru olmasına da, bütün bunların olmayışı mıdır TOMA ihtiyacını ortadan kaldıran?
Bunlar olsaydı, TOMA’ya ‘İHTİYAÇ(!)’ mı olurdu o zaman?
***
Batı Şeria’da, Gazze’de Filistinli çocukların, İsrailli askerlere taş attığı binlerce fotoğraf bulmak mümkün.
Taş atınca, karşılığında kurşunlanmayı hak mı ediyor o küçücük çocuklar?
Olaya taş, sopa dahil olunca, silah meşru hale mi geliyor?
***
Niye, “yahu bizimkiler akıllı usludur, taşla sopayla işleri olmaz, gerek yok TOMA’ya falan” mealinde açıklamalar yapma ihtiyacı hissediyor bizim siyasetçimiz, bizim sendikacımız?
Niye askere karşı bize ‘kefil’ olmak durumunda hissediyorlar kendilerini?
‘Kıbrıslı Türkler sevecendir, demokratiktir, TOMA’ya ihtiyaçları yoktur’!
Bundan çıkan sonuç, ‘Türkiyeliler sevecen değildir, demokratik değildir, TOMA’ya ihtiyaçları vardır’ mıdır?
‘Kıbrıs Türk toplumunun yapısında şiddet yoktur, farklı görüşler, empati çerçevesinde uygarca tartışılabilir’!
Aslında Türkiye’de polis eylemcilerle empati yaparak uygarca tartışmaya çalışmış, oysa eylemciler yapılarındaki şiddet nedeniyle polisi TOMA kullanmak zorunda mı bırakmıştır?
***
Bütün bu açıklamaların kötü niyet barındırdığına dair en ufak bir şüphe taşıdığım falan yok.
Ama maksat aşılıyor bazen, başka başka yerlere gidiyor, tatsız duyuluyor söylenenler.
TOMA’yı istemiyoruz, çünkü TOMA insanlara karşı şiddet kullanmak demektir.
TOMA’yı istemiyoruz çünkü TOMA polisin insanları şiddet yoluyla sindirme aracıdır.
TOMA’yı istemiyoruz çünkü TOMA polisin savunmasız insanlara karşı orantısız güç kullanmasıdır ki orantısız güç kullanmak suçtur.
Ve TOMA’yı istemiyoruz çünkü bu ülkenin siyasi erki böyle bir talepte bulunmazken, karanlıklarda saklanmakta olan erk ‘bizim irademize rağmen’ TOMA’yı bize dayatmaya çalışmaktadır.
Ve TOMA’yı istemiyoruz çünkü bir hukuk devletinin (en azından kağıt üzerinde) demokratik yollarla seçilmiş Başbakanı’nın, bu aletin adaya girişini durdurmak için sahip olduğu tek güç, ‘gümrük kapısında eylem çağrısı yapmak’!
Bunun için mazeret üretmeye gerek yok.
Parmağımızın arkasına saklanmaya da gerek yok.
Biz ülkemizde TOMA istemiyoruz!