Esra Aygın
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi’ne, geçici temsilci Jane Holl Lute’un temasları ile ilgili değerlendirmesini sundu.
Güvenlik Konseyi’nin, 21 Mayıs 2018 - 5 Ekim 2018 tarihlerini kapsayan raporu 30 Ekim’de görüşmesi bekleniyor.
Guterres raporunda, hem Lute’un temasları, hem de kendisinin liderlerle yaptığı görüşmeler sonrasında, adada iki toplum arasında kapsamlı bir çözüm bulunması umutlarının halen canlı olduğunu belirtti.
Guterres, statükonun artık sürdürülemez olduğuna dair geniş bir konsensüs olduğunun altını çizerek, Kıbrıslıların “net bir ufukta ulaşılacak kalıcı çözümü” hak ettiklerini belirtti.
“Sonuç vermeyen süreçler geride kaldı”
Tarafların, bugüne kadar çözüme engel olan zorlukları aşmak için çalışması gerekeceği belirten Genel Sekreter, sonuç vermeyen sonu olmayan süreçlerin artık geride kaldığını vurguladı.
Guterres, statükonun artık sürdürülemez olduğuna dair geniş bir konsensüs olduğunun altını çizerek, Kıbrıslıların “net bir ufukta ulaşılacak kalıcı çözümü” hak ettiklerini belirtti.
BM Genel Sekreteri, geçici temsilci Lute’u, temel konulardaki yakınlaşmayı ve tarafların sürece yeni öneriler katma istekliliğini ölçmek için yeniden adaya göndereceğini belirtti.
Lute, yeniden geliyor
Tarafların Haziran ayında kendilerine sunulmuş olan Guterres çerçevesini hatırladığını, ancak yeni bir çabanın sonuç verici olması için yeni fikirlere de ihtiyaç duyulabileceğini vurgulayan BM Genel Sekreteri, Lute’u, temel konulardaki yakınlaşmayı ve tarafların sürece yeni öneriler katma istekliliğini ölçmek için yeniden adaya göndereceğini belirtti.
Guterres, raporunda, kapsamlı müzakereler başlamadan önce, tarafların, bu yeni çabaya hangi noktadan başlayacakları ile ilgili anlaşması gerektiğini de vurguladı.
Doğal gaz
Guterres 2018 sonunda yapılması planlanan sondaj çalışmalarının yeni gerginliklere neden olabileceğini ve taraflar arasındaki diyalog umutlarını zorlaştırabileceğini belirtti.
Genel Sekreter, “Kıbrıs’ta ve etrafında bulunan doğal kaynaklardan her iki toplumun da faydalanması gerektiğini ve doğal kaynakların, karşılıklı kabul edilebilir ve kapsamlı bir çözüm doğrultusunda çalışmak için taraflara güçlü bir teşvik teşkil etmesi gerektiğini bir kez daha tekrarlarım” ifadelerini kullandı. Guterres taraflara önümüzdeki aylarda gereksiz gerginliklerden kaşınmaları ve bu konuda diyalog kurmaları çağrısında bulundu.
Güneye eleştiriler
Raporun kapsadığı dönem boyunca iki toplumlu ilişkilerde yaşanan bir dizi anlaşmazlığın, devam eden bölünmüşlüğe dair sert birer hatırlatma olduğunun altını çizen Guterres, buna örnek olarak güneydeki bazı siyasi aktörlerin, Kıbrıs (Rum) Ulusal Senfoni Orkestrası’nın müzisyenlerinin kuzeydeki bir festivalde sahne almasına karşı çıkmalarını gösterdi. Guterres’in verdiği bir diğer örnek, bir grup Kıbrıslı Rum gazetecinin AGİT Basın Özgürlüğü Temsilciliği himayesinde hazırlanan ve toplumlar için hassas kelime ve ifadeleri içeren iki-toplumlu sözlüğe karşı çıkmaları oldu.
“Ekonomik faydaların göstergesi”
Kıbrıslı Rumların ekonomik nedenlerle kuzeye geçişlerinde yaşanan artışa dikkat çeken BM Genel Sekreteri, bu olgunun, kapsamlı çözümün getireceği ekonomik faydaların somut bir göstergesi olduğunu belirtti
“Derinya ve Aplıç geçiş noktalarının henüz açılmamış olması üzücü”
Guterres, raporun kapsadığı dönem boyunca yeni güven artırıcı önlemler konusunda çok az ilerleme olduğunun altını çizdi. Daha önce liderler tarafından üzerinde anlaşılmış güven artırıcı önlemler konusunda da herhangi bir ilerlemenin yaşanmadığını belirten Genel Sekreter, Derinya ve Aplıç geçiş noktalarının henüz açılmamış olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü vurguladı.
İki Toplumlu Teknik Komitelerin çalışmalarının da yeterli ivmede olmadığını belirten Guterres, “Liderlerin iki toplumlu komiteleri canlandırma konusunda dile getirdikleri kararlılık henüz daha fazla veya daha verimli faaliyetlere dönüşmedi” dedi.