‘Kıbrıslırum kayıp yakınları sürecin yavaşlığından şikayetçi...’

Lefkoşa, 12 Aralık 11 (T.A.K): Kıbrıslırum kayıp yakınları, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin son iki yılda ortaya koyduğu çalışmaların “hayal kırıklığı yarattığı” iddiasında bulundu. Simerini ve diğer gazeteler, Kıbrıslırum Kayıp Yakı

 

 

 

 

 

Lefkoşa, 12 Aralık 11 (T.A.K): Kıbrıslırum kayıp yakınları, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin son iki yılda ortaya koyduğu çalışmaların “hayal kırıklığı yarattığı” iddiasında bulundu.

Simerini ve diğer gazeteler, Kıbrıslırum Kayıp Yakınları Örgütü Başkanı Nikos Theodosiu’nun, örgütün danışma komitesinde dün yaptığı konuşmada, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin son iki yıldaki işleyiş hızının “hayal kırıklığı yarattığını” söylediğini yazdılar.

Habere göre Theodosiu; özellikle son aylarda programın neredeyse durmuş durumda bulunduğunu iddia ederken, bu durumdan, kimisi az, kimisi çok olsa da tüm tarafların sorumlu olduğunu savundu.

“Bu kadar büyük umutlarla başlayan bir programın neredeyse çökme noktasına gelmesinin üzücü olduğunu” belirten Theodosiu, Antropoloji Laboratuarı bilim insanlaryla, Rum Genetik Enstitüsü DNA Bölümü bilim insanları arasındaki anlaşmazlıklardan ötürü kayıpların kimliklerinin belirlenmesinde de gecikmeler yaşandığını ifade etti.

Kayıp yakınları olarak arzu ettikleri şeyin, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kayıpların kimlik tespiti ile ilgili programının Kıbrıs Genetik Enstitüsü’nde kalması ve tüm ilgili organların işbirliği yapması olduğunu vurgulayan Theodosiu, kayıp kazılarının gerçekleştirilmesinde Türk tarafı ve Türk askerinin engeller çıkardığı iddiasında da bulundu.

Theodosiu ayrıca, örgüt olarak Brüksel’de yaptıkları yoğun temaslar sonucunda, Kıbrıslırum AP milletvekillerinin de yardımıyla, AP’de kayıplar konusunda yeni bir raportör atanmasını sağladıklarını, bu kişinin Maltalı Simon Busuttil olduğunu sözlerine ekledi.

 

(TAK Haber Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 12.12.2011)

 

 


 

 

“Hollanda katliamlar nedeniyle Endonezya'dan özür diledi...”

 

Hollanda Endonezya'dan bağımsızlık mücadelesi döneminde Hollanda askerlerinin öldürdüğü Endonezyalılar için resmen özür diledi.

Hollanda hükümeti Endonezya'nın bağımsızlık mücadelesi sırasında, 1947'de, Endonezyalıların Hollanda askerleri tarafından öldürülmesi nedeniyle özür diledi.

Resmi özür 9 Aralık'ta, Cava adasındaki Ravagede köyünde yapılan anma töreninde konuşan Hollanda'nın Cakarta Büyükelçisi Tjeerd de Zwaan tarafından dile getirildi.

Askerlerin, Hollanda hükümetine göre en az 150 kişiyi öldürdüğü Ravagede köyünde konuşan Zwaan, yaşananların bir trajedi olduğunu ifade etti. "64 yıl önce Hollanda askerlerinin eylemleri nedeniyle ölen aile fertlerinizi anıyoruz. Hollanda hükümeti adına bu trajediden dolayı özür diliyorum."

Öldürülenlerin yakınlarından dokuz kişinin 2011'in başlarında açtığı bir davaya bakan Hollanda mahkemesi 14 Eylül'de, Endonezya'daki bağımsızlık savaşı sırasındaki ölümlerden Hollanda devletinin sorumlu olduğu yönündeki kararını açıklamıştı. Karar üzerine resmi özür ve kurbanların ailelerine tazminat verilmesi gündeme gelmişti. Kurbanların ailelerine ne kadar tazminat ödeneceği henüz netleşmiş değil.

Hollanda Dışişleri Bakanı Uri Rosenthal da mahkemenin kararı sonrası yazılı bir açıklama yaparak tazminatların, kurbanların ailelerine hayatlarındaki bu zor dönemi kapatıp, önlerine bakmalarına yardımcı olacağını ümit ettiğini belirtmişti.

 

KATLİAM KURBANLARI 430 KİŞİ OLABİLİR

 

Köydeki katliamla ilgili iddialara göre, 9 Aralık 1947'de direniş lideri Lukas Kustario'yu arayan Hollanda askerleri Rawagede köyünü bastı. Köylülerden istedikleri bilgiyi alamayan askerler köyün tüm erkeklerini çeltik tarlalarına götürüp öldürdü. Bazı insan hakları örgütlerine göre Ravagede köyünde öldürülen Endonezyalıların sayısı 430.

Hollanda daha önce bu konuda "üzüntü duyduğunu" dile getirmiş, ancak bu açıklamaya kadar resmi olarak özür dilememişti.

Endonezya'nın bugünkü topraklarının büyük bölümü, 19'uncu yüzyıldan 2. Dünya Savaşı'na kadar Hollanda'nın hakimiyetindeydi.

Hollanda, Endonezya'nın bağımsızlığını 1949'da resmen tanıdı.

 

(BİANET.ORG – 12.12.2011)

 

 

 


 

 

 

 

“Kim kaç kişiyi öldürdü...”

 

Yaman Törüner

 

Dünyada yaşanan en ölümcül olay 2. Dünya Savaşı oldu. Bu savaşta, 66 milyon kişinin öldüğü hesaplanıyor. O dönemdeki TC Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Türkiye’yi  savaşa sokmamakla yaklaşık 4 milyon Türkiye  vatandaşının hayatını kurtarmış oldu. İstiklal Savaşı sırasında Türklerin ve Yunanlıların toplam zayiatının 400 bin kişi olduğu düşünülürse, bu savaşa girilmemekle kurtarılan insan sayısı anlaşılabilir.

İnsanlık tarihinin en büyük insan kıyımlarının ikincisi, Cengiz Han’ın 13. yüzyılda gerçekleştirdiği 40 milyon kişiye varan karşılıklı kıyımdır. Yine, Çin’e komünizmi getiren Mao Zedong’un 1949-1976 yılları arasında 40 milyon vatandaşının ölümüne neden olduğu biliniyor.

 

27 MİLYON HİNTLİ ÖLÜME TERK EDİLDİ

Yukarıdaki rakamlar iç savaş veya genel savaş sırasında verilen zayiatı gösteriyor. Ama, bunların çok daha ötesinde hiç bir savaş olmadan aç bırakılarak ölmesine göz yumulan 27 milyon Hintlinin kaybı, insanlık tarihinin dördüncü büyük kıyımı olarak yerini alıyor. Ölümler, İngilizlerin Hindistan’ı sömürge olarak kullandıkları 1769-70, 1876-79, 1896-1900 yılları arasında toplam 11 yıl içinde oldu. İngilizler, Hindistan halkına ürettirdikleri hububatın tümüne el koyup, halka yaşayacakları kadar bile yiyecek vermeyince bu kıyım ortaya çıktı. Bu kıyımdan hala dünya tarihçilerinin birçoğunun haberi bile olmadığı için kıyım nedeniyle İngiltere kınanmıyor.

 

38 MİLYON KÖLE ÖLDÜ

Köle ticareti sırasında 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar toplam 34 milyon 500 bin Afrikalı ve Orta Doğulu kölenin öldüğü biliniyor. Örneğin, sadece Afrika’dan Amerika’ya Atlantik Okyanusu üzerinden götürülen zenci kölelerin 16 milyonu 1452-1807 tarihleri arasında çeşitli şekillerde hayatını kaybetti.        

Romalıların birbirleriyle savaştırarak öldürdüğü Gladyatörlerin sayısının da 3 milyon 500 bini aştığı düşünülüyor. Bir çeşit köle kabul edilebilecek olan gladyatörlerin kıyımı M.Ö. 264 yılı ile M.S. 435 yılları arasında gerçekleşti.

 

Öldürülen kızılderili sayısı Birinci Dünya Savaşı’nın kayıpları kadar

Tarihin en büyük soykırımı Avrupalıların Amerika’yı fethinden sonra 1492 tarihinden itibaren yaşandı. Avrupalıların en az 15 milyon Kızılderili’yi öldürdükleri tarihçiler tarafından kabul ediliyor. Bir karşılaştırma yapılmak istenirse, Amerikan İç Savaşı(Civil War)’nda ölenler 620 bini asker olmak üzere 675 bin kişi idi. Öldürülen Kızılderili sayısı 1. Dünya Savaşı’nda kaybedilen asker ve sivillerin toplamına eşittir.

 

YÜKSEK İNSAN KAYBI YAŞANAN BAZI SAVAŞLAR

* Vietnam Savaşı (1959-75) 4 milyon 200 bin

* Haçlı Seferleri (1095-1291) 3 milyon

* Kore Savaşı (1950-53) 3 milyon

* Rus – Afgan Savaşı (1979-92) 1,5 milyon

* İtalyan – Habeş Savaşı (1935-41) 750 bin

* İran – Irak Savaşı (1980-88) 700 bin

* Büyük İskender (M.Ö. 336-325) 500 bin

* Türk – Rus Savaşı (1877-78) 500 bin

* Irak’a karşı müttefiklerce yürütülen savaşlar (1990-2003) 350 bin

* Saddam Hüseyin’in kıyımları (1979-2003) 300 bin

Matthew White’ın “The Great Book of Horrible Things” kitabından aldığım yukarıdaki rakamlar, hem asker hem de sivil kayıpları içeriyor.

 

(MİLLİYET – Yaman TÖRÜNER – 12.12.2011)

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri