AKEL Milletvekili Takis Hacıyeorgiu’nun davetlisi olarak “kayıp” yakınlarıyıla birlikte Avrupa Parlamentosu’nda temaslarda bulunduk, Kayıplar Komitesi’nin fotoğraf sergisinin açılışına katıldık… Sergi açılışında konuşan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz, çalışmalarımızın “kayıplar” konusunda tabuların yıkılmasında “kilit rol” oynadığını söyledi…
Serginin açılışında Kayıplar Komitesi’nin üç üyesi ile Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker konuşuyor… Benim için en büyük sürpriz, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz’un sergi açılış konuşmasında bizzat adımdan ve çalışmalarımdan ve grubumuz BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’den bahsetmesi oluyor. Elbette Schultz’un konuşmasının bu bölümü Kıbrıslırum Haber Ajansı tarafından da, haberlerini Anadolu Ajansı üzerinden aldığı için – kaynak bu – TAK Ajansı tarafından da bir tür sansüre uğruyor… Eğer bir Kıbrıslırum gazetecinin adından söz etmiş olsaydı, eminim Kıbrıslırum Haber Ajansı CNA böyle bir “sansür”e gitmezdi – eğer Türkiyeli bir gazetecinin adından söz edilseydi, eminim Anadolu Ajansı da böyle bir “sansür”e başvurmazdı… Olan hep bize oluyor ve verdiğimiz emek, Avrupa Parlamentosu’nun Başkanı Schultz’un ağzından takdirle karşılansa dahi, Kıbrıs’ta çeşitli çevreler tarafından bilinçli olarak “görünmez” kılınmaya çalışılıyor. Ancak ne tesadüf ki grubumuzun lideri Hristos Eftimiu, Schultz’un konuşmasını videoya almış – böylece Schultz’un söylediklerini kağıda geçirebileceğiz…
“Kayıp” yakınları birer beyaz gülle sergi açılışına katılıyor…
Bu etkinliğin en önemli yanı, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının birlikte burada bulunmasıdır… Üç gün boyunca birarada olmaları, konuşmaları, acılarını paylaşmalarıdır… Sergiye kitabın yazarı Rory MacLean de katılıyor – fotoğrafları çeken Nick Danzinger ama o bu sergide yok…
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz, Kayıplar Komitesi’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki sergi açılışında özetle şöyle konuşuyor:
“Birkaç ay kadar önce Kayıplar Komitesi laboratuvarını ziyaretim esnasında bu genç bilim insanlarının – ister Kıbrıslıtürk, ister Kıbrıslırum olsunlar - antropologların, arkeologların, psikologların işlerine büyük bir bağlılık ve tam bir uyum içerisinde onurlu bir amaç için nasıl canla başla çalıştıklarını bizzat kendi gözlerimle gördüm… Şunu söylemeliyim ki kişisel olarak örgütünüzün çalışmaları beni derinden etkilemişti…
Kayıplar Komitesi’nin kaydadeğer katkıları, Avrupa Birliği tarafından, özellikle de Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu tarafından tanınmaktadır ve kuvvetli inancım odur ki Avrupa Birliği, çalışmalarınızı desteklemeye devam edecektir.
Çünkü değerli hanımlar ve beyler, bu bilimsel çalışmaların arında çok derin ve kişisel bir boyut da vardır. Sizlerin çalışmaları sevdiklerini kaybetmiş olan ailelere yas tutma olanağı sağlar, çok büyük acılar ve belirsizliklerle dolu uzun dönemler ardından, bunların bir yerde noktalanması olanağını verir. Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün getirdiği kişisel trajedileriyle barışma olanağı verir. Ve değerli arkadaşlar sizlerin çalışmalarınız Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın geçmişin acılarıyla başederek nasıl birlikte çalıştıkları ve daha iyi bir gelecek kurmak için inanç ve enerjiyi bulabildiklerinin örneğidir.
İşte bu nedenle bugün çok duyguluyum ve Avrupa Parlamentosu’ndaki bu önemli etkinliğe katılan kayıp yakınlarına da tekrardan hoşgeldiniz demek istiyorum. Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum kayıp yakınları olarak buradaki varlığınız, yeniden yakınlaşmanın güçlü bir simgesidir.
Bu fırsattan yararlanarak aranızda bulunan araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ’ı da selamlamak istiyorum. Araştırmacı bir gazeteci olarak kayıpların ve kayıp yakınlarının öykülerini yazarak, sürekli olarak insanları ortaya çıkarak gömü yerlerini göstermeye teşvik ederek, sürekli ailelerin yanında durarak Kıbrıs’ta kayıplar konusundaki tabunun yıkılmasında anahtar rol oynamıştır. Kendisi aryıca “Birlikte Başarabiliriz” grubu aracılığıyla iki toplumdan kayıp yakınları arasında karşılıklı güven ve işbirliği oluşturulmasına yardım etmiştir.
İşte bu konulara bağlılığı nedeniyle Bayan Uludağ, iki yıl önce burada “Avrupa Yurttaşlık Ödülü”nü kazanmıştır. Bugün burada bizimle olmanızdan onur duyuyoruz.
Bayanlar ve baylar, Avrupa Parlamentosu uzun zamandan beridir Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesini desteklemiştir ve Kıbrıs halkı da bizlerin desteğine güvenebilir çünkü Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesinin anlamı, zaten birbirine ait olanların bir araya getirilmesidir. Ve bizler birleşik bir Kıbrıs ülkesini ailemize katmaya hazırız. Kıbrıs birleşmediği sürece, Avrupa tam bir bütün olamaz. Kıbrıs için ihtimaller her zamankinden daha parlaktır. Kıbrıslı iki toplumun liderleri olan Sayın Anastasiades ile Sayın Akıncı’nın çabalarını ve tüm Kıbrıs halkının çıkarlarına hizmet edecek yaşayabilir, federal bir çözüme ulaşmak için göstermekte oldukları cesaret ve kararlılığı selamlamama izin veriniz. Eminim ki eğer bu görüşmeler empati ve yeniden yakınlaşmayla dengelenirse, - ki bu hem Kayıplar Komitesi’nin çalışmalarında, hem de burada bulunanların gözlerinde mevcuttur – o zaman pek yakında barış içinde birlikte varoluşun çiçekleneceği birleşik bir Kıbrıs bir düş değil harika bir gerçeklik olabilir.
Bugün Kıbrıs’ın dünyaya güçlü bir umut mesajı verme şansı vardır, uzun süredir devam eden çatışmaların bir gün çözülebileceği, intikama susamışlık yerine barış isteğinin daha güçlü olduğu umududur bu… Ve ben kişisel olarak da Avrupa’nın böylesi mucizelerin hala gerçekleştirilebileceği bir kıta olduğu yönünde Kıbrıs’ın örnek olabileceği umudunu taşıyorum.
Avrupa Parlamentosu’nun Alman Başkanı olarak şunu da eklemek istiyorum… Ben 1955’te bölünmüş bir ülkede dünyaya geldim. Hayatımda uzun yıllar boyunca bugün burada birleşmiş bir Almanya’nın temsilcisi olarak bulunabileceğimi düşünemezdim… Batı Almanya ile Doğu Almanya arasındaki sınırlar, bugün adanın iki tarafındakinden çok daha tehlikeliydi. Almanya’da mümkün olan şey, Kıbrıs’ta da mümkün olmalıdır. O nedenle benim umudum yeniden yakınlaşma ve birleşmedir ve Kayıplar Komitesi’nin yeniden yakınlaşmaya giden yolu açan çalışmalarını görmeye gelenlere de teşekkür ediyorum – buna hepimizin ihtiyacı vardır.
Avrupa Birliği’nde bugün yaşamakta olduğumuz karışıklıklarda dahi, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi mümkündür, eğer çözüm için bir irade varsa… Bence böylesi bir istek vardır…”
Serginin açılışı böylece yapılıyor ve hep birlikte sergiyi dolaşıyoruz… Ardından Kariolu’nun Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum genç keman öğrencilerinin verdiği resital ve resepsiyona katılıyoruz… Yeni bağlantılar, yeni düşünceler, daha büyük kararlılıkla yurdumuza geri dönüyoruz – bu insani konuda gönüllü çalışmalarımızı sürdürmek ve yurdumuzun yaralarını sarmaya devam etmek üzere…