Kanser Araştırma Vakfı (KAV) Başkanı, Kanser Biyolojisi Profesörü Mustafa Camgöz, kanserin modern yaşamın büyük bir parçası olduğunu kaydederek “her iki erkekten birinin ve her iki kadından birinin yaşamı boyunca bir kanser türüne yakalanmasının beklendiğini” belirtti.
Kanser Farkındalık Haftası dolayısıyla yazılı açıklama yapan Camgöz, “Kıbrıs’ta büyük bir kanser problemi yoktur. Biz ve başkaları birbirinden bağımsız birkaç çalışmada KKTC’deki kanser sıklığının Avrupa’nın geri kalanı ile benzer olduğunu gösterdik” ifadelerini kullandı.
“ÖNEMLİ OLAN ERKEN TANI”
Camgöz şöyle devam etti:
“Neden ben diye sorma! Bu soruyu cevaplamak, sigara içmek veya asbest ile akciğer kanseri ilişkisindeki gibi belirli bir neden olmadığı sürece mümkün olmayabilir. Şansın da önemli bir rol oynadığı artık genel olarak kabul edilmektedir. Örneğin İngiltere’de sigara içmeyen kadınlar arasında artan bir akciğer kanseri eğilimi görülmektedir ve bunun nedenini kimse bilmemektedir. Önemli olan kanseri mümkün olduğunca erken tanımak ve de klinik ve tamamlayıcı (alternatif değil) tıp ile onunla başa çıkmaktır.
Epigenetik: Bu fenomen, genomumuzun yaklaşık yüzde 99’unun sadece yüzde 1 olan kodlanan genlerin anlatımını/aktivitesini düzenlemekte ilişkili olduğu gerçeğini açıklar. Normal beden işlevlerini kontrol eden genler bunlardır ve bunların normal dışı anlatımı (ekspresyonu) kanser dahil olmak üzere hastalıklara neden olur. İyi haber şudur ki epigenetik, beslenme ve yaşam şekline karşı tepki vererek herhangi bir bozuk gen anlatımını normalleştirir. Bu, bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dolaysıyla, tamamlayıcı tıp önemlidir ve klinik onkoloji ile birlikte en iyi sonuç için kanserin ‘entegre’ yönetimini sağlar.”
Kök hücrelerin değişme ve başka bir hücreye dönüşme özelliğine sahip olduğunu belirten Camgöz, “Bu çoğu zaman gelişimin erken safhalarında gerçekleşir. Örneğin yumurta ve spermden vücudun tüm hücrelerini, sinir, kas, sindirim sistemi vb. oluşturabiliriz. Kanser hücrelerinde de kök hücre benzerlikleri vardır. Bu da karakterlerinin ani bir şekilde değişebileceği anlamına gelir. Bir terapiye karşı tepki sırasında da bu olur. Dolayısıyla, birçok kanser ilacı ilk başta işe yarasa da tedaviye karşı resistansa sıklıkla rastlanır. Bu nedenle hastalık gidişatını takip etmek çok önemlidir ve en iyi/en uzun süreli etkili tedaviyi elde etmek için gerekli düzenlemeleri yapmak gereklidir” ifadelerini kullandı.
Kanser Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz, saydığı prensipler öncülüğünde ve doğru destek sayesinde kanserle daha güvenli ve etkili bir şekilde savaşılabileceğini vurguladı.