*** Tüm bu süreçte önemli rol oynayan bir diğer örgütlenme ise, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum ilerici örgüt ve sendikaların katkılarıyla oluşturulan “Savaşa Hayır Koalisyonu”nun faaliyetleri oldu. Toplu mezarlara ziyaretler, geçmişle “yüzleşme” konusunda konferanslar, film gösterimleri, “kayıp” yakınlarının ve katliam kurbanlarının tanıklıklarıyla iki toplumlu “yüzleşme” için adımlar atılmaya devam edildi.
*** “Savaşa Hayır Koalisyonu”yla birlikte İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, Lefkoşa’da Uzunyol’daki Barış Holü’nde “Savaşta birbirini kurtaranlar” için bir ödül gecesi düzenleyerek, savaş esnasında tecavüzleri durduran, birbirini koruyan, bazıları hayatta, bazıları hala “kayıp” olan bazı Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ı birer plaketle ödüllendirdi. Gece “Açık mikrofon” şeklinde insanların bildiklerini paylaştıkları en dokunaklı gecelerden birine dönüştü…
*** “Savaşa Hayır Koalisyonu”yla birlikte İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, Kondea’da da (Türkmenköy) “kayıplar”ın bulunmasına aktif katkıda bulunan ve isimlerinin açıklanmasında sakınca görmeyen bazı Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ı ödüllendirerek, Kondea Barış Parkı’ndaki gecede bulunan “kayıplar”ın ve “toplu mezarlar”ın öykülerini anlatmayı sürdürdü…
*** Bu süreçte Kıbrıslıtürk film yönetmeni Derviş Zaim de “Çamur” ve Panikos Hrisantu’yla birlikte yaptığı “Paralel Yolculuklar”, ayrıca “Gölgeler ve Suretler”le “yüzleşme” sürecine filmleriyle katkıda bulunmayı sürdürdü.
*** Kıbrıslırum gazeteci Sulla Hacıkiriaku da bu süreçte RIK için çektiği çeşitli belgesellerle “yüzleşme” sürecine katkı yapmaktaydı…
*** “Kayıp” yakını Leyla Kıralp da “yüzleşme” sürecine kendi yaşam öyküsünü anlattığı “Paylaştığımız Islak ve Beyaz Mendil” başlıklı kitabıyla katkıda bulundu. Dohni katliamında yitirdiği eşi için köyü Tatlısu’da tüm “kayıplar” anısına bir anıt-mezar inşa eden Leyla Kıralp, POGO’nun organizasyonuyla pek çok etkinliğe katılarak yaşadıklarını anlattı ve “yüzleşme” sürecine önemli katkılarda bulundu ve bulunmaya devam ediyor…
*** Yüzleşme sürecine çok önemli bir katkı da Dr. Derviş Özer’den geldi… “Ona Selam Söyle” başlıklı öykü kitabında ağırlıkla “kayıplar”, savaşta yaşanmış olanlar, tecavüzler üstünde durarak bu konuların görünür olmasını sağlamaya çalıştı.
*** İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, iki toplumdan ressamları, Nilgün Güney Atölyesi’nde sekiz ay sürecek atölye çalışmalarında “kayıplar” ve “toplu mezarlar” konusu etrafında bir araya getirdi… Bu süreçte iki toplumdan “kayıp” yakınları ve katliamlarda yakınlarını yitirmiş, vurulup öldü sanılarak sağ bırakılmış Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar ressamlara yaşadıklarını anlattılar… Ressamlar birlikte toplu mezarları ve “kayıp” yakınlarının evlerini ziyaret ederek bundan sonra resimlerini çizmeye giriştiler. “Gerçeğin Rengi” başlıklı bu sergi Lefkoşa’da ara bölgede Goethe Enstitüsü’nde iki “kayıp” yakını tarafından açıldı ve o kadar büyük ilgi gördü ki, serginin kapanışı ertelenerek uzatıldı…
*** 2015-2016 yılarında Kıbrıslırum ilerici gençlik örgütü EDON ve İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz” yedi atölye çalışmasıyla 500 kadar Kıbrıslırum gence geçmişle yüzleşme, “kayıplar”, “toplu mezarlar” konusunu anlatan atölye çalışmalarını Lefkoşa, Leymosun, Baf, Larnaka, Pervolya’da düzenlediler. Bu etkinliklere iki toplumdan “kayıp” yakınları ve yakınlarını katliamlarda kaybeden Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar katılarak gençlere yaşanmış olanları anlattılar, gençlerle birlikte neler yapılabileceğini konuştular. EDON ve CTP Gençlik’le birlikte İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, geçtiğimiz Şubat ayında da her iki toplumdan Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gençlerle “kayıp” yakınlarını buluşturdular, Kıbrıs’ta geçmişte yaşanmış ancak gençlerin duymadığı, bilmediği katliamları, “kayıp” öykülerini aktardılar… 500 gence yönelik bu “yüzleşme” süreci bir yıl boyunca devam etti…
*** 2009 yılından bu yana bazı ilerici Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum örgütler ve sendikaların oluşturduğu “İki Toplumlu Barış İnsiyatifi” de “yüzleşme” konusunda özellikle Lefkoşa’da ara bölgede çeşitli etkinliklere imza attı…
*** İki toplumlu eğitmenler grubuyla 1994-1997 yıllarında çatışmaların çözümü (conflict resolution) sürecinde başlayan ve giderek genişleyerek ve değişerek bugünün Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği (AHDR) de “yüzleşme” konusunda pek çok somut adımın atılabilmesini sağladı. Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi, gerek Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın, gerek Kıbrıslıermeniler’in, Kıbrıslımaronitler’in yaşanmışlıklarını anlatabildikleri ve geçmişle “yüzleşme” çabalarına katkı koydukları bir mekana dönüştü. Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği, her iki toplumdan öğretmenleri bir araya getirerek geçmişi nasıl ele alabilecekleri konusunda seminerler düzenledi, çeşitli konularda, örneğin “kayıplar” konusunda öğretmenler için üç dilde – Türkçe, Rumca, İngilizce – kitaplar yayımladı… Bu faaliyetleri nedeniyle AHDR geçtiğimiz günlerde uluslararası alanda bir de ödül kazandı: Max van der Stoel ödülü…
*** Yeni Kıbrıslılar Derneği de “yüzleşme” konusunda çeşitli dönemlerde çeşitli etkinliklere imza attı, her iki toplumdan üyeleriyle birlikte faaliyetlerde bulundu… Yeni Kıbrıslılar Derneği ayrıca bu konularda çaba gösteren aktivistleri de her yıl geleneksel olarak ödüllendirmeyi sürdürdü.
*** Akademisyen, yazar Niyazi Kızılyürek son dönemde “federalizmi” anlatmayı hedef alan bir hareketi Sotos Ktoris’le birlikte başlattı ve çeşitli faaliyetlerde bulundu… Niyazi Kızılyürek gerek makaleleri, gerek kitapları, gerekse kendi kurduğu yayınevi aracılığıyla “yüzleşme”ye yardımcı olacak kitapları yayımlayarak bu sürece önemli katkılarda bulunmayı sürdürdü.
*** Son dönemde (2016) “Dayanışma” grubu, “yüzleşme” konusunu çeşitli makaleler ve Kayıplar Komitesi’nin ara bölgedeki antropoloji laboratuarına iki toplumdan aktivistlerle birlikte ziyaret ve ortak açıklamayla ele almaya başladı…
*** “Yüzleşme” konusuna araştırmaları, yazıları ve kitaplarıyla önemli katkı yapanlar araştırmacı/yazarlar Mete Hatay, Tufan Erhürman, Ahmet Cavit An, Makarios Druşodis, Fatma Azgın, gazeteci Andreas Paraskos ve Şener Levent ile şair Neşe Yaşın, Faize Özdemirciler ve Neriman Cahit’ten de mutlaka söz etmek gerek…
*** “Yüzleşme” konusunu son dönem gündeme getiren FEMA, özellikle Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde etkinlikler düzenledi. FEMA lideri, aktivist milletvekili Doğuş Derya da, “yüzleşme” konusunu Meclis konuşmalarına taşıyarak, konunun tartışılmasını sağladı…
*** KIBES ile Yunanistan’da yaşayan Kıbrıslırumlar’ın örgütü, “yüzleşme” konusunda son dönem çeşitli etkinliklere imza attılar.
*** Bu konuda mutlaka eksik bıraktıklarımız olabilir. Bu eksiklikleri de sizlerin yardımlarıyla tamamlamaya çalışabiliriz. Bu yazıda eksik bıraktıklarımız hakkında okurlarımızı 0542 853 8436 numaralı telefonumuzdan bizi aramaya davet ediyoruz. Kıbrıslırum okurlarım için telefonum 99 966518’dir.