Hasan Can SERMET
Kıbrıs'ta yazın güzellikleri artık sadece turistlerin gözünde var gibi görünüyor. Yıllar boyunca adanın doğal güzellikleri, sıcak hava ve deniz, gençler için özgürlük ve hayallerle dolu bir mevsim olarak görüldü. Ancak bugün, gençler artık yazın sadece bir yük olduğunu düşünüyor. Peki, ne değişti?
Kıbrıs'ta son yıllarda hükümetlerin önceliği rant sağlamak oldu. Hükümet yetkilileri, ülkedeki doğal güzellikleri korumak ve geliştirmek yerine, inşaat sektörüne öncelik vererek doğal alanları tahrip ettiler. Böylece, yazın artık sıcak hava ve güneş ışınları yerine, inşaat gürültüsü, toz ve kir kirliliği hakim oldu. Bu durumun sorumlusu ise mevcut hükümet yetkilileridir.
Ancak bu sorunlar yalnızca çevre kirliliği ile sınırlı değil. Mevcut hükümet, gençlerin hayallerini yok etmek için çalışıyor gibi görünüyor. Ülkede eğitim sistemi ve iş imkanları yetersiz kaldığından, gençlerin birçok hayali suya düşüyor. Üniversite eğitimi almak isteyen gençlerin sayısı artarken, üniversite sayısı ve eğitim kalitesi yetersiz kalmaya devam ediyor. Ülkemizde sadece 1 yarı devlet yarı vakıf üniversitesi olan DAÜ ve vakıf üniversitesi olan LAÜ var.
Bu ekonomik şartların altında yurtdışında eğitim almalarından söz etmiyorum bile. Eskiden yüksek öğrenim maliyetleri neredeyse yurtdışıyla aynıydı ve sınırlı burs olanakları nedeniyle birçok öğrencinin yurtdışında eğitim almaya yönelmesine sebep olmaktaydı. Ancak, günümüzde Türk Lirası’nın değer kaybından dolayı yurtdışı eğitim maliyetleri ve yaşam giderleri oldukça yüksek oldu ve öğrenciler birçok ekonomik zorlukla karşılaştığından dolayı, yurtdışında eğitim görmek sadece bir hayal olarak kalacak gibi. Yurtdışında eğitim almış öğrencilerin avantajları, farklı kültürleri tanıma, yabancı dil öğrenimi ve daha iyi iş fırsatlarına sahip olma imkanlarıdır.
Kıbrıs'ta gençler artık sadece birer üretim aracı olarak görülüyor. Mevcut hükümet yetkilileri, gençlerin hayallerini yok etmek yerine, onları ülkede tutmak için gerekli adımları atmaları gerekiyor. Ülkenin geleceği olan gençleri ihmal etmek, ülkenin geleceğini de tehlikeye atıyor.
Daha geçen gün Ünal Üstel’in yaptığı açıklamada gençlere müjde olarak ilk evim kredisini gençlere vereceklerinden bahsettiler. Trajik olan şu ki ülkemizdeki gençlerin çok büyük bir kısmı asgari ücrete çalışıyor. Peki nasıl olacak bu iş? Çünkü kredi yükümlülüklerine göre bu kredinin aylık taksiti 17.200₺, aylık asgari ücret ise 11.800₺.
Özgürlüklerimizi kısıtlayan, ülkeyi yönetenlerin tek amacının kendi çıkarları için hareket etmek olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Kıbrıs'ta da durum aynı. Gençlerin hayallerini yok sayan, geleceğimizi karartan bir hükümetle karşı karşıyayız.
Yaz aylarında bir zamanlar gezmek, tatil yapmak, festivallere katılmak, denize girip eğlenmek anlamına geliyordu. Şimdi ise sıcakların altında tam mesai çalışıp kendi geçimimizi sağlamak için çabalıyoruz. Ülkede birçok sorun varken, yöneticilerimiz bunları çözmek yerine kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bu durum da gençlerin hayallerini yıkıyor.
Gençler artık hayallerini gerçekleştirmek için çalışmaktan çok göç etmek zorunda kalıyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olanlar döviz kazanmak için adanın güney kısmında çalışarak para biriktirip hayallerine kavuşmak için savaşmak zorunda kalıyorlar. Özellikle karma evlilik çocukları veya yıllardır ülkede yaşayan ama sadece KKTC vatandaşlığı olan gençler hiçbir imkandan yararlanamıyorlar. Ülkede işsizlik oranı yüksek, geleceği belirsiz birçok genç varken, hükümetimiz rant sağlamakla meşgul.
Kıbrıs'ta hayat şartları giderek zorlaşıyor. İnsanlar artık gelecekten umudunu yitiriyor. Hükümet ise halkın sorunlarını çözmek yerine kendi çıkarlarını düşünüyor. Kıbrıs'ta yaşayan gençler olarak, ülkemizdeki sistemi değiştirmek için el ele vermemiz gerekiyor. Çünkü geleceğimiz bu ülkeye bağlı.
Biz gençler olarak hayallerimizden vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs'ta yaşayan gençler olarak, umutlarımızı kaybetmeden mücadelemize devam edeceğiz. Hükümetimiz, bizim geleceğimiz için adım atmalı ve sorunlarımızı çözmeli. Aksi takdirde, gençlerin hayalleri birer birer yok olacak.