(Dünden devam...)
650 seçim bölgesine ayrılmış durumda olan Birleşik Krallık’ta her seçim bölgesi bir milletvekili çıkarıyor ve yasama organı olan Parlamento, yani Avam Kamarası (House of Commons) 650 milletvekilinden oluşuyor.
Birleşik Krallık biliyorsunuz 4 ayrı unsura sahip; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda.
Ve 650 seçim bölgesi, bu 4 unsur arasında şu şekilde dağılıyor:
İngiltere 533, İskoçya 59, Galler 40 ve Kuzey İrlanda 18.
İskoçya’nın sahip olduğu 59 milletvekilinin partilere göre dağılımı ne?
Mayıs 2010 genel seçim sonuçlarına göre İskoçya’da İşçi Partisi’nin açık ara egemenliği var.
59 milletvekilinin 40’ı İşçi Partisi’nden seçilmiş.
David Cameron’un liderliğindeki hükümetin büyük ortağı Muhafazakarlar ise İskoçya’da sadece ve sadece 1 milletvekiline sahip.
Galler’de ise yine İşçi Partisi üstünlüğü var; İşçi Partisi 26, Muhafazakarlar ise 8 milletvekiline sahip.
En küçük unsur olan Kuzey İrlanda’da ise hiçbirinin milletvekili yok.
Peki ya en büyük unsur olan İngiltere’de?
İngiltere’nin 533 milletvekiline sahip olduğu parlamentoda Muhafazakarlar 296, İşçi Partisi ise 191 kişiyle temsil ediliyor.
Yani özetle, Muhafazakarlar neredeyse bütün güçlerini, İngiltere’den alıyorlar.
Bütün bu rakamların, Cameron’un söz konusu önerisiyle ilgisi ne?
Önerinin hayata geçmesi durumunda Avam Kamarası’nda şu anda toplam 256 milletvekiline sahip olan ana muhalefet İşçi Partisi’nin 66 milletvekili, İngilizleri yani en büyük seçim bölgesini ilgilendiren yasalarda oy kullanma yetkisini kaybedecek.
Yani İşçi Partisi’nin oy ağırlığı mevcut parlamentoda tamı tamına %26 oranında azalacak.
Böylelikle Muhafazakarlar’ın oy ağırlığının da ciddi anlamda artmış olacağını eklemeye sanırım gerek yok.
Miliband liderliğindeki İşçi Partisi, Cameron’un bu önerisine şiddetle karşı çıkıyor ancak İskoçlara verilecek yetkiler konusunda hazırlanacak yasa taslağı oluşturulurken, İşçi Partisi’nin bu itirazının nasıl sonuç vereceğini, yakın gelecekte göreceğiz.
Ama Cameron’un önerisinin kabulü durumunda, referandumun en çok da İşçi Partisi’ne pahalıya patlamış olacağını söylemek sanırım şimdiden mümkün.
Hele de, İskoç halkının %45’inin referandumda ‘Evet’ demesine rağmen buradaki milletvekillerinin 3’te 2’sine sahip İşçi Partisi liderliğinin ‘Hayır’ oyunu desteklemesi, zaten İskoçlar arasında bu partiye yönelik güven kaybı yaratmışken ve bu güven kaybının Mayıs ayında yapılacak seçimlerde partiye milletvekili kaybı olarak dönmesi ihtimal dahilindeyken...
SON