Kim kimin peşine düşecek

Cenk Mutluyakalı

 

Çok parti, çok fikir, çok uzlaşı!
Dört parti birbirini denetleyecek.
Ve toplumdaki hemen her görüş aslında hükümette yer bulacak, temsil edilecek.
Hele “ana kara”daki “tek adam”ı görünce!
Alışmalıyız buna...
Başarmalıyız.

*  *  *

Koalisyonlara dair bir yanılgımızı da anımsamak da yarar var.
CTP’liler bilecek ki, “Bu bir CTP hükümeti değildir…”
Tıpkı DP ya da TDP ve HP hükümeti olmadığı gibi!

*  *  *

Başbakan ya da bakanlara ve hatta bürokratlara onca anlam yüklememizin yegane sebebi sistemsizliktir.
“Devlet taklidi” bu yapının kendine dair bir işleyişi yok.
Prensipler ve kurallar üzerinden yürümüyor işler ve böylece “makamlar”a dönüyor gözler!
Tam da bunun kırılması gerekiyor aslında.

*  *  *

“Devlet” dediğin aygıt yurttaşına “hizmet” için vardır.
Hayatını kolaylaştırmak, adil ve eşit yaklaşmak, özgürlükler sunmak...
Ömrüne ömür katmak için!

Oysa…
Tam tersi buralarda…

Yurttaşlar işi olsun diye “devlet”in peşine düşüyor... Ve bakanların, müdürlerin...
Her işe bir telefon, bir aracı, bir torpil şart.
“Git bu kağıdı al, buraya götür, oradan al mühürle, şuradan geç pul yapıştır, bunu al getir, falanı ara”dır bürokrasinin özeti.
Sistem böyle kurulmuştur.

*  *  *

Siyasiler ‘peşlerine düşülmesini’ severler.
Böylece…
“İşinizi çözmüş” olurlar, prim toplarlar!
Ve karşılıklı olarak yaşatılır bu düzen.
“Öğrenilmiş çaresizliğimiz” böyle...

*  *  *

İşte şimdi bu “çarpık” yapıyı tersine döndürmenin zamanıdır.
Birileri, tek saniye dahi kaybetmeden ne kadar yalan, yanlış, usulsüz iş varsa mercek altına almalı, yolsuzlukları araştırmalıdır.
Birileri de hayatı kolaylaştırmalı, yeni çözümler sunmalı, ömrümüze ömür katmalıdır.
Bir başına “hesap sormak”la da karın doymuyor çünkü...