Kimileri aş peşinde, kimileri statü

Cenk Mutluyakalı

“Şu anda kim bilir kaç kişi daha işsiz kaldı. Kim bilir hangi esnaf kepenk kapatmaya karar verdi. Bir yanda sağlık, bir yanda ekonomiye dair endişeler sürerken, hükümet pazarlıklarıyla boğuşuyoruz.”

***

Bu sözler dün basınla bir sohbet toplantısında buluşan ana muhalefet lideri Tufan Erhürman’a aittir.
Tam da bu sözler dile gelirken, hükümet, Bakanlar Kurulu’nda grev yasaklamak için toplanmıştır.

***

Peki gece gündüz “yeni koalisyon arayışları” üzerine yoğunlaşan ve aslında birbirlerine güvenmeyen bu insanlar nasıl yüz yüze geliyorlar?

***

Yine geçmişte aldıkları ancak uygulayamadıkları kararları yineliyorlar, yeni ve süslü cümlelerle, yine yönetmiyor, yine savruluyorlar.

***

Uçuşların engellenmesini hele zor zamanlarda doğru bulmam.
Böyle bir ‘grev’ mantığı olmaz.
Yurtseverlik değil bence…
Öyle de…
Hem Bulaşıcı Hastalıklar Yasası gereği aylar sonra bir Bilimsel Kurul oluşturmak, hem de bu kurulun tavsiyelerine uymamak nedir?
Üstelik “Bizi Türkiye’yle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar” gibi sorumsuz ve hedef gösteren bir açıklama yaparak!

***

Bu köşenin sürekli takipçileri bilirler, salgın boyunca “kapanmayı” pek savunmadım.
Tedbirden yanayım.
Tüm diğer hastalıklar gibi covid’le de birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.
Herkesi ayakta tutacak kadar çok paranız varsa, kapanırsınız.
Eğer yoksa tedbirinizi alır, açılırsınız.
Öyle salt “memuru ödeyim, gerisi de aç kalsın” diyerek kapanmak salgından beter sonuçlar üretir.
Bu kadar çok test bürokrasisi ve karantina altında ülkeye ne turist gelir, ne de öğrenci!

***

En ileri testleri uygular, takip süreçlerini güçlendirir, pandemi hastanesini yapar, sağlık altyapısını destekler ve hayatı normalleştirirsiniz.
Kişisel hissim böyledir.
Ama hem hiçbir adım atmaz hem de kendi görevlendirdiğiniz bilim kurulunu aşağılarsanız eğer o zaman samimi değilsiniz.

***

İnsanlar işsiz kalıyorlar.
Hiç görmediğimiz kadar çok boşaltılmış iş yeri var, “Kiralık” ya da “Devren Satılık” tabelaları çoğaldıkça çoğalıyor.
Peki neyi konuşuyoruz?
- “UBP-DP-YDP anlaştı.”
- “Hüseyin Özgürgün’ü ikna etmeye çalışıyorlar.”
- “HP-UBP aslında tamam da YDP ile DP’yi de süreçte tutmak istiyorlar.”
- “Bakanlık dağılımında uzlaşma yok.”


***

Yönetim sorunumuz olduğu gün gibi ortadadır.
Bir de samimiyet sorunu…

***

“Ülke bölünerek yönetilmek isteniyor” diyor Tufan hoca…
“Liderlik sorunu var, her alanda… Çünkü ülkede bir yürütme var ve Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı bu sürece liderlik yapmıyor.”
Yalan da söylemiyor.