Kimse Kaymaklı’dan büyük değildir

Kulübü’nden izinsiz oynadığı bir voleybol maçında sakatlanan K.Kaymaklı kalecisi Ali Duvarcı’nın yedeği olan genç Emre’nin, geçtiğimiz hafta oynanan Lefke - K.Kaymaklı maçında kalede yer almaması ve onun yerine dört yıl önce futbolu bır

 

 

Kulübü’nden izinsiz oynadığı bir voleybol maçında sakatlanan K.Kaymaklı kalecisi Ali Duvarcı’nın yedeği olan genç Emre’nin,  geçtiğimiz hafta oynanan Lefke - K.Kaymaklı maçında kalede yer almaması ve onun yerine dört yıl önce futbolu bırakmış Kaymaklı kaleci antrenörü İbrahim Reis’in, Teknik Direktör Mehmet Bolkan’ın tercihiyle kalede yer alması tartışmaları devam ediyor.

Bu konundaki polemikler had safhaya çıkarken, Mehmet Bolkan yaptığı icraatı savunuyor ve doğru yaptığını iddia ederken, mağlup olan takımına sahip çıkacağı yerde, “Bu takım benim değildir, ben kendi takımımı ikinci yarıda kuracağım” diyor.

Sayın Bolkan, “Benim değildir” dediğiniz takımın, 25 yıl sonra K.Kaymaklı’ya şampiyonluğu getiren takım olduğunu unuttunuz herhalde. Eğer, bu takımda bir başarısızlık varsa, önce faturanın size kesilmesi gerekir diye düşünüyorum sonra, futbolculara.

Buna mukabil, K.Kaymaklı’yı 25 yıl sonra lig şampiyonluğuna taşıyan efsane başkan Ali Başman ise, büyük bir erdemle yönetim olarak hata yaptıklarını kabul ederken, geçtiğimiz gün gazetemiz YENİDÜZEN’e verdiği demeçte “Gençlere güvenmeliyiz” derken, en doğru teşhisi yapıyordu.

Zaten, K.Kaymaklı geleneğinde futbolcu altyapısı vardı ve bu konunda alınan doğru kararlar, geçtiğimiz yıl çeyrek asır sonra şampiyonluğa imza konmasındaki en büyük faktördü.

Hoş, zaman zaman böylesine altyapıdan yetişen ve K.Kaymaklı’da yer alan en az beş-altı futbolcu zamanın K.Kaymaklı başkanı, şimdiki Futbol Federasyonu başkanı Hasan Sertoğlu tarafından “Adeta harcanmıştır”. Neyse, eski defterleri açmaya gerek yok.

Ancak, 1951 yılında büyük ve gerçek efsane başkan Ali Kani Kanol’un o günkü ekibiyle “KOCAKARI’NIN KAHVESİNDE” kurduğu K.Kaymaklı 60 yıla yakın başarıları ile dolu geçmişi ile Kıbrıs Türk futboluna damgasını vurmuştur. Benim de, en büyük abim Hüseyin Bladanlı’nın hem futbolcu, hem de veznedar olarak yer aldığı K.Kaymaklı benim de ikinci yuvamdı.

Bir dönem yöneticilik de yaptığım Kaymaklı ile aramıza giren Kaymaklı rantçılarından dolayı kulüpten ayrılmış olabilirim ama Kaymaklı sevgisi benimle mezara gidecek.

Nereden, nereye. Gelelim Emre olayına. Kuzey Kıbrıs’ın en büyük kalecilerinden olan Ali Duvarcı’nın bir sorumsuzluk örneği ile voleybol maçında sakatlanması sonucu, kalenin genç Emre’ye verilmesi gerekirken, komik bir şekilde bu genç futbolcuya olan güvenin olmadığının Teknik Direktör Bolkan tarafından ifade edilmesi ve kaleci antrenörü İbrahim Reis’in kaleye konması belki de sezonun en yanlış ve trajik kararıydı.

Nitekim, bu maçın sonucuna direk etki eden bu olay, Kaymaklı’nın Lefke karşısında havlu atmasına neden olurken, kalenin Emre’ye verilmesi konusunda isyan eden Ali Duvarcı’nın, bu genç arkadaş sahip çıkması güzel bir olay olmasına rağmen hiç de etik değildi. Ali, bu konunda bir temennide bulunabilirdi. Bundan sonrası da teknik kadroya kalmıştı.

Ali Duvarcı, K.Kaymaklı’nın bir futbolcusudur. 25 yıl sonra şampiyon olan takımın diğer takım arkadaşları ile mimarlarından biridir. Ama kimse K.Kaymaklı’nın üzerinde değildir. Bu konunda, geçmişte bir Mustafa Yaşinses (Kabira) olayı yaşanmıştır. Bu çok güzel bir örnekti. Nitekim büyük başkan ve Kaymaklı için büyük bir şans olan sevgili Ali Başman, otoriter ama insan sevgisiyle Mustafa Yaşinses’i yeniden Kaymaklı’ya kazandırmıştır.

Bugüne kadar K.Kaymaklı’dan çok başkan, teknik adam ve çok futbolcu gelip, geçmiştir ama Kaymaklı her zaman dimdik ayakta durmuştur. Ne var ki, bu giden başkanlar, futbolcular ve teknik adamlar arasında K.Kaymaklı ile adeta sembolleşen ve bugün saygı ve sevgiyle anılan Ali Kani Kanol, Menteş Aziz, Veli, Özel Ölçmen, Taşkıran ve son başkan Ali Başman, teknik adam Ali Çetin Amcaoğlu, Enver Sedat Simavi, Mehmet Ali Özgürgün, futbolcular, Hüseyin Ruso, Kaleci Şevki, Özer Komando, Levent Ruso, Metin Özerem, Muharrem Mertdin ve adlarını yazamadığım kişiler Kaymaklı ile birlikte efsaneleşen isimlerdir.

Bunların, tümü gelip, geçmiştir ama “KAYMAKLI EFSANESİ DEVAM ETMİŞTİR VE EDECEKTİR”.

O Kaymaklı marşında dendiği gibi “RUSOYLA, LEVENT’İNLE KIBRIS’TA BİR EFSANESİN” KAYMAKLI.

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri