Ayşe GÜLER
Kormacit'teki (Koruçam) muhtar adaylığı Dışişleri Bakanlığı tarafından reddedilen, Maronit Maria Skoullou, hakkında böyle bir karar verilmesini beklemediğini söyledi, “Kırgınım. Herkes bana soru soruyor ama bilmiyorum” dedi.
Sosyal medya hesabından Polis Genel Müdürlüğü’nden aldığı resmi sabıka kaydı belgesini de paylaşan Skoullou, Bakan Tahsin Ertuğruloğlu’na “Güvenlik tehdidi ben miyim?” diye sordu.
Kormacit’in ‘simge’ isimlerinden, Kıbrıslı Türklerle sıkı dostluğu ile bilinen ve sevilen Skoullou,
dün Avukatı Adem Hoca ile birlikte Dışişleri Bakanlığı’na dilekçe vererek, alınan kararın gerekçesini sorguladı, yanıt aradı.
YENİDÜZEN’e konuşan Skoullou’nun Avukatı Hoca, “Bakanlık, yasal olarak cevap vermek zorundadır. Ama vermezse de yasal haklarımız saklıdır. Dava edebiliriz. Maria değerlendirecek” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanlığı da Maria Skoullou’nun ‘muhtar adaylığı’nın reddedilmesi ilişkin kararına gelen tepkiler sonrasında açıklama yaptı, “Devlet politikamıza ters hareket etmelerinin saptanması halinde bu kişilerin yerel yönetimlerimizde yer almaları kabul edilmemektedir” dedi.
İlgili kesimler konuştu…
YENİDÜZEN, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Maronitlere kendi muhtarlarını seçebilme kararının verildiği, 2005 yılındaki CTP-DP Hükümeti dönemindeki bakanlarla görüştü.
Dönemin Başbakanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Dışişleri Bakanlığı’nın aldığı kararın ne hukuka ne de insan hakları ile bağdaştığını söyledi, “Bu konuda mevzuat yok. Bakanlık bu yetkiyi nereden buldu?” diye sordu.
2005 yılında CTP-DP Hükümeti döneminde İçişleri Bakanı olan Özkan Murat, Maria’nın muhtar adaylığının reddedilmesinin keyfi ve faşizanca alınan bir karar olduğunu belirtti.
Murat, “Bir önceki seçimde aza olan bir kişinin muhtar adaylığının reddedilmesi çok kültürlüğe aykırı” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, “İki devlet esasında çözümü’ savunanların Kormacit’te yaşayanlara muhtarlarını belirleme izni verilmedi” diyerek, bu kararı eleştirdi.
2005’ten beri seçiyorlar…
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Maronitler, kendi muhtarlarını 2005 yılında CTP-DP Hükümeti tarafından yapılan düzenleme ile seçebiliyor.
Bu konuda herhangi bir yasal mevzuat yok.
Seçimler, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gözetiminde değil, Dışişleri Bakanlığı kontrolünde yapılıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI NE DEDİ?
KİM, NE DEDİ?
Dönemin Başbakanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat:
Ne hukuk, ne de insan hakları ile bağdaşıyor
Dönemin Başbakanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Dışişleri Bakanlığı’nın aldığı kararın ne hukuka ne de insan hakları ile bağdaştığını söyledi, “Bu konuda mevzuat yok. Bakanlık bu yetkiyi nereden buldu?” diye sordu.
Talat, Maronitlerin kendi muhtarlarını seçme hakkının 2005 yılında verildiğini hatırlattı.
“Yaşananlar çok ayıp. Yasal yönünü bırakın, etik açıdan çok kötü” diyen Talat, “Akıl dışı, inanılmaz bir karar. Maria, KKTC vatandaşı. Bir devletin vatandaşına bunu yapması çok ayıp” değerlendirmesinde bulundu.
Talat, 2005 yılında CTP-DP Hükümeti döneminde Maronitlerin muhtar ve azalarını seçme hakkıyla ilgili sürece yönelik de özetle şunları söyledi: Referandumdan sonra bu yönde karar alınmıştı. O dönemde ilk etapta Maronitlerin mallarını tanıma yönünde adım atmıştık.
Örneğin, İçişleri Bakanlığı tarafından arazileri Kıbrıslı Türklere kiralanıyordu. Bizler, bu malların Maronitlere ait olduğunu kabul etmiş, kiralamayı da onların yapmasını sağlamıştık. İçişleri Bakanlığını devreden çıkarmıştık. Diğer köylerdeki Maronitlere de aynı hakkı tanımıştık. Sonrasında da ilk seçimde kendi adaylarını, kendi muhtarlarını seçmeleri yönünde karar üretmiştik. Bu kararın mevzuatta yeri yok, uygulama olarak yapıldı. İlk etapta, Kıbrıslı Rumlar seçilen muhtarı tanımadı, kendi atadıkları muhtarla devam ettiler. Sonrasında Kıbrıslı Rumlar da bu kararı tanıdı. Bu bölgeye Yüksek Seçim Kurulu karışamaz.
Dönemin İçişleri Bakanı Özkan Murat:
Bir önceki seçimde aza olan bir kişi muhtar adaylığının reddedilmesi çok kültürlüğe aykırı” değerlendirmesinde bulundu
2005 yılında CTP-DP Hükümeti döneminde İçişleri Bakanı olan Özkan Murat, Maria’nın muhtar adaylığının reddedilmesinin keyfi ve faşizanca alınan bir karar olduğunu belirtti.
Murat, “Bir önceki seçimde aza olan bir kişinin muhtar adaylığının reddedilmesi çok kültürlüğe aykırı” değerlendirmesinde bulundu.
“Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklerle bu kadar iç içe olan bir kişinin muhtar adaylığı, ne gerekçe ile kabul edilmedi, anlayamadım” diyen Murat, “Güvenlik gerekçesi olmuş olsaydı geçtiğimiz seçimde neden aza olarak seçildi?” diye sordu.
Murat, kuzeyde yaşayan Maronitlere bu hakkın 2005 yılında dönemin CTP-DP Hükümeti döneminde verildiğini de ifade etti.
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş:
Demokratik bir devletsek, Maria’nın adaylığına izin verilmeli
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, “İki devlet esasında çözümü’ savunanların Kormacit’te yaşayanlara muhtarlarını belirleme izni verilmedi” diyerek, bu kararı eleştirdi.
Denktaş, “Alınan bu kararla, Dışişleri Bakanlığı, güney tarafından atanan Kormacit muhtarı ile muhatap olacak” dedi.
“Demokratik bir devletsek, Maria’nın adaylığına izin verilmeli. Kormacit’te yaşayanlar kimi isterse, onu seçsin” şeklinde konuşan Denktaş şöyle devam etti: “2005 yılında ilk kez o köyde yaşayanlara kendi muhtarlarını seçme hakkı kullandırmıştık. Dönemin Dışişleri bakanı olarak bu karar, orada yaşayan Maronitlerin bizimle muhatap olacak muhtarlarını kendilerinin belirlemeleri, güneyden atanan Muhtarı muhatap almayacağımızın ilanı idi.”
Maria Skoullou, sabıka kaydı belgesini paylaştı, Ertuğruloğlu’na sordu:
Maria Skoullou’nun Avukatı Adem Hoca:
Dışişleri Bakanlığı’na yazı yazdık, cevap bekliyoruz
Avukat Adem Hoca, Dışişleri Bakanlığı’na dün bir yazı yazarak, Maria Skoullou’nun muhtar adaylığının neden reddedildiğine yönelik yanıt istediklerini kaydetti.
Hoca, “Bakanlık, yasal olarak cevap vermek zorundadır. Ama vermezse de yasal haklarımız saklıdır. Dava edebiliriz. Maria değerlendirecek” dedi.
Kormacit’teki seçimin Yüksek Seçim Kurulu bünyesinde yapılmadığını, Dışişleri Bakanlığı tarafından organize edildiğini, sonuçların ilanın ise Girne Kaymakamlığı tarafından yapıldığını kaydetti.
Hoca, Girne Kaymakamlığı’nın 17 Kasım’da seçimle ilgili duyuru yaparak, 25 Kasım’a kadar süre tanıdığını kaydederek, hem Maria Skoullou hem de 4 aza adaylarıyla ilgili talep edilen tüm belgelerin tamamlanarak, adaylık başvurusunda bulunduklarını dile getirdi.
Köyde bir önceki seçimde 76 olan seçmen sayısının şu anda 141’e çıktığını da kaydeden Hoca, bu konudaki sıkıntılardan bahsetti.
Hoca, 23 Aralık’taki seçimle ilgili kesinleşen aday ve seçmen listelerinin 16 Aralık’ta duyurulduğunu kaydetti, bakanlık ve kaymakamlığa ulaştıklarında ‘Bu dosya çok gizlidir. Bu konuda kimse bilgi veremez. Yetkili tek kişinin bakan olduğu’ cevabını aldıklarını belirtti.
Hoca, Skoullou’nun tüm aza adaylarının kabul gördüğün listede sadece Maria’nın olmadığını dile getirdi, “Alınan bu kararla, insan haklarına müdahale edildi, demokratik değil” şeklinde konuştu.