CTP-BG Lefkoşa Türk Belediyesi Başkan adayı Kadri Fellahoğlu, önceki akşam Haspolat’taki seçim ofisini açarken, “Lefkoşa’yı haramilerin elinden hep birlikte kurtaracağız” demiş. Haramiler deyince aklıma masallardaki Ali Baba ve 40 haramileri geldi. Açıp baktım:
Haramiler 40 eşkıyadan oluşur. Yol keser, çalıp çırpar ve ele geçirdikleri her şeyi bir mağarada saklarlar. Bir gün gariban Ali Baba haramileri mağaranın önünde ‘Açıl susam açıl’ diyerek içeriye girdiklerini görmüş. Haramiler mağaradan ayrılınca kendisi de gidip ‘Açıl susan açıl’ demiş ve kapı açılınca içeriye girerek altınları yüklenmiş.
Hikayenin devamı da var. Hikayenin birinci bölümü yaşadığımız gerçeklere ne kadar da uyuyor. Yani bizdeki haramilere. Yalnızca Lefkoşa’yı değil tüm ülkeyi çalıp, çırpan, talan eden ve kendi mağaralarında saklayan bildiğiniz haramiler...
Gelelim Haramileri suçüstü yakalayan ve ‘inlerine’ girebilen Ali Baba’ya. Masala göre haramilerin altınlarını alıp götüren Ali Baba hem kendisi zengin olmuş hem de garibanlara dağıtmış.
İşte bu nedenle Fellahoğlu, “Lefkoşa’yı haramilerin elinden HEP BİRLİKTE’ kurtaracağız” diyor. Fellahoğlu tek başına değil tüm Lefkoşalıların birer ‘Ali Baba’ olmasını istiyor.
İşte o zaman haramilerin mağarasına dönüştürülen Lefkoşa’nın kapısı ‘Açıl susam açıl’ demeden açılacak.
Nasıl mı?
Haramilerin kim olduğunu hatırlayıp hiç unutmayarak!
***
3-5 piliç!
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan her fırsatta kadınlara ‘en az üç çocuk doğurun’ diyor. Bazen de üçü beşe çıkarıyor. Erdoğan’ın bu tavsiyesinin ne kadar ciddiye alındığını bilmiyoruz ama ona oy veren ya da ona hayran olan kadınların doğurma konusunda heveslenecekleri de bir gerçek. Tabii Erdoğan’a hayran olan kocalarının da yardımı ile elbette!
Nasıl olsa işin içinde bir de milliyetçi damar var. Ne diyor Erdoğan, “Böyle giderse nüfusumuz azalır ve Türkiye yok olur”. Neyse ki; ‘barış süreci’ ile birlikte Türkiye denilince artık Türkler ve Kürtler algılanıyor. Çünkü bir zamanlar herkes Kürt kadınların çok çocuk doğurduklarından şikayetçiydi. Bunu önlemek için bölgede dağıtılan doğum kontrol hapları PKK’nın karşı propagandası ile kadınlar tarafından alınmıyordu. Kadınlara takılmak istenilen spiraller ise ‘dinleme cihazları’ olabilecekleri düşüncesiyle istenmiyordu.
Peki başka ülkelerde durum ne?
Örneğin Çin. Yapılan son açıklamaya göre 1973-2010 yılları arasında 330 milyon kürtaj yapılmış. Son sayım ile nüfusu 1.354 milyar olan Çin’de tek çocuk politikası uygulanıyor. Kız çocuklarının fazla istenmediği Çin’de bebeklerin kız olduğunu anlayan aileler hemen kürtaja koşuyor. Bunun sonucu olarak Çin’de kadınların sayısında çok büyük bir azalma meydana geldi.
Her iki örnekte kadınlara ya da ailelere seçme hakkı verilmiyor ve insanların yatak odasına kadar giriliyor.
Oysa kaç çocuk doğuracağına ya da bu çocukları nasıl yetiştireceğine öncelikle ve tek başına kadın ve onun eşi karar vermeli. Çünkü bu markete gidip kızarmış 1-2 piliç almaya benzemez.