Bir buldozer gibi demokrasinin üzerinden geçiyor bu hükümet.
Medyayı dağıtıyor.
Hep birlikte yaşıyoruz etkilerini, çok daha görünür, çok daha dramatik.
Çünkü “hırs” keskin, “iktidar” müptelalığı büyük, “hesaplar” derin…
* * *
Ne yazık ki hükümeti oluşturan iki partinin başkanları bu sürecin başrol oyuncusudur.
Bir de seyirci kalanlar...
Sessizce...
Umarsızca…
Hesap kitap içinde…
* * *
Şimdi "kirli para" yönetiyor algıları...
Bal gibi de biliyorlar nereden aktığını kaynağın...
"Uyuyormuş" numarasına yatıyorlar.
* * *
Yine bu köşeden yazdım gelişmeleri, yine buralardan anlattım.
Hepsi bir bir ortaya çıkıyor, tüm hakikatler…
Evet, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu var.
Lanet olsun koltuk hırsına, siyasi arsızlığa, riyakârlığın böylesine...
* * *
Önce soluk borusunu kestiler yüzü temiz, alnı açık, geleceği ışıklı umudun...
Parti profesyoneli karıştırıcıların ayakları eksilmedi medya patronlarının tepesinden!
Kumar baronlarının, bahis patronlarının, mafya eskilerinin gölgesine sığındılar...
Bir elleri ana karada oldu, altın tepsi içinde sundular bu toplumun iradesini...
Bir elleri lekeli paranın orta yerinde…
Süslü lafların ve safiyane bakışların arasında katlediliyor masumiyet!
* * *
Çünkü eleştiriyi “düşmanlık” sayıyorlar.
Çünkü yalanın, hilenin, entrikanın gizlenmesini istiyorlar.
Çünkü ayıplı iktidarlarını korumak peşindeler.
* * *
Çok açık sormuştum, çok naif.
“Bu ülkede daha ne kadar birbirimizin yüzüne bakarak demokrasi oyunu oynayacak, dürüst siyasetten söz edecek, yalan söyleyecek, gerçekleri gizleyecek, taklit yapacağız.”
Gözümüzü bağlıyorlar.
Dipsiz kuyuda kayboluyoruz giderek.