BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, liderlerin masaya dönmenin yolunu bulacaklarından emin olduğunu söyledi.
Politis, "Eide Kısa Zaman İçerisinde Yeni Bir Başlangıç Olacağından Emin- Krizin Hafifletilmesi İçin Somut Hareketler Bekliyor” başlıklarıyla manşetten yer verdiği Eide ile röportajında, “Eide’nin krizin hafifletilmesine yönelik olarak, bu hafta somut hareketlerde bulunulmasını beklediğini” aktardı.
Eide’nin “Krizin geçmişte kalması durumunda, ne yapılabileceği konusu üzerinde özellikle durduğunu” da yazan gazete, Eide’nin “artık bütün konuların paket olarak birlikte ele alınmasının zamanı olduğunu ve liderlerin hangi konuların hayati öneme sahip oldukları konusunda anlaşması gerektiğini” yönünde konuştuğunu yazdı.
Gazeteye göre, Eide, “Önümüzde çok fazla ay yok. Yazdan önce en azından esaslı bir çalışma yapılması gerekir” dedi.
Enosis Plebisiti’nin anılmasıyla ilgili kararın neden olduğu krize de değinen Eide, “Ortalama bir Kıbrıslı Türk’ün, Yunanistan’la birleşme hedefine sahip olan somut bir politika olduğuna inanmadığını” ifade etti.
Eide’nin açıklamalarını iç sayfadan “Liderlerin Adım Atmasını Bekliyor- Eide Enosis Plebisiti Kararının, İki Tarafta da Çözüm İstemeyenlere Argüman Verdiği Değerlendirmesinde Bulunuyor” başlıklarıyla yer verdi.
Eide’nin liderlerle yaptığı görüşmelerden sonra ve ABD’ye hareketinden önce gazeteye konuştuğunu yazan Politis, Eide’nin, Cenevre konferansının ardından Atina ve Ankara’da gerçekleştirdiği temaslarda “güvenlik ve garantiler konusunda, kendisinin işlevsel olduğunu düşündüğü bir uzlaşma çerçevesi belirlenmesine ilişkin yeterince yol alındığına işaret ettiğini” de aktardı.
Gazeteye göre, Eide, “Geriye kalan bütün tarafların, Cenevre’ye dönülmesinden önce, Kıbrıs’taki tarafların, Kıbrıs’ta somut ilerleme adımları atmaları gerektiği konusunda hem fikir olduklarını” da ifade etti.
Müzakerelerdeki kriz
“Bugünkü krizin, hem Enosis Plebisiti konusunda Mecliste yapılan oylama, hem de ortaya çıkan tepkilerden ibaret olduğunu” dile getiren Eide, “Taraflardan birinin, bu kadar hassas bir zamanda, diğer toplumun temel korkularına dokunan bir konuya isteyerek veya istemeyerek atıfta bulunduğu zaman, bunun gerçek bir meseleden ibaret olduğunu” ifade etti.
Gazeteye göre, Eide, “Her iki tarafın da, ezelden beridir, diğer tarafı rahatsız eden kutlamalar yapmakta olduğunu burada söylemem gerekir. Bu kez, daha milliyetçi bir gidişata yönelik küçük veya büyük bir hareketin olduğu, yeni bir unsur var. Ancak hiçbir Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rumların Yunanistan’la birleşme istediğini gerçekten düşünmüyor” ifadelerini de kullandı.
Eide, konuyla ilgili bir soruya karşılık şu yanıtı verdi:
“Söylemek istediğim şey, ortalama bir Kıbrıslı Türk’ün, Yunanistan’la birleşme hedefine sahip olan somut bir politika olduğuna inanmadığıdır. Ancak, bu husustaki ifadelerin, siyasi bir arzu teşkil etmeseler dahi, iki toplumdaki milliyetçi eğilimlere argüman verdiğini düşünüyorlar. Kıbrıslı Türkler için kötü anıları olan bir sembole/simgeye seslenildiği zaman, milliyetçi bir yaklaşımı ifade etmesinden ötürü, bu çağrının neden yapıldığının bir önemi olmuyor. Bu, Meclis içinde ve dışında, birçok Kıbrıslı Rum’un farkında olduğu bir problemdir. Ve çekimser kalanlar, bunun zarar verici olduğunu söylüyor. Sayın Anastasiadis de bu karar karşısında eleştirel durdu. Önceki Kıbrıs Türk liderlikleri için, “Enosis ruhunun”, Enosis çabasının henüz bitmediği argümanıyla birlikte, kuzeyde bir milli birlik inşa edilmesi için slogan teşkil ettiğini anlamamız gerekir.”
Eide, “Liderler arasındaki güvenin, Enosis Plebisitin’nin kutlanması kararı ve görüşmeden ilk önce kimin ayrılmasını izleyen anlaşmazlığın ardından yara aldığı hususundaki” bir yorumla ilgili “samimi olarak söylüyorum ki, odadan ilk önce kimin çıktığı, açıkta kalmayı sürdüren ve çok da ilginç olmayan bir soru işaretidir. Görüşme çok duygusaldı ve artık yeterince şey söylediğimi düşünüyorum. Esas probleme, sebeplerine ve bütün tarafların bunu ele alış biçimine odaklanacağım. Bu yöntemin ideal olmadığını söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“Zaman azalıyor”
Gazeteye demecinde, önlerinde çok fazla zaman kalmadığını dile getiren Eide, kendisinin genel olarak tarihler konusunda dikkatli olduğunu, ancak yazdan önce en azından sağlam bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
Durumun, zamanın geçmesiyle birlikte, politik dinamikler, doğal gazla ilgili konular, bölgesel gelişmeler ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin kötüleşmesiyle birlikte daha iyi olmayacağını da savunan Eide, “İçtenlikle söylemem gerekirse ‘meşhur fırsat penceresi’ orada kaldıkça, açık kalmasını beklemiyorum” dedi.
Gazeteye göre, “Hali hazırda sürecin sınırlarına dokunduklarını ve burada işlerin daha zor olduğunu” ifade eden Eide, “sürecin çökmesi durumunda, bunun nazik bir şekilde değil, kötü bir şekilde gerçekleşebileceği konusunda endişeli olduğunu” da dile getirdi.
“Artık yeni metodoloji gerekli”
Liderlerin masaya dönmeyi istediğinden emin olduğunu ve bunu yapacak yolu bulacaklarını ifade eden Eide, bu gerçekleştiği zaman hazır olmalarının, kendisi ve grubu için başlıca hedef olduğunu söyledi.
Anlaşmaya yakın oldukları bir dizi konu olduğunu ancak bunların beklemede olduğunu çünkü herkesin bir şey istediğini ve ilk adımı diğer tarafın atmasının istendiğini ifade eden Eide, şu an tüm konuların, bütünsel bir yaklaşımla bir paket içerisine girmesinin zamanının geldiğini kaydetti.
Bunun bir iki günde olmasının mümkün olmadığını da dile getiren Eide, bunun gerçekleşmesi için aylar gerekmediğini de belirtti.
Bir ‘al-ver’in başlamasından mı söz ediyorsunuz sorusuna karşılık ise Eide, karşılıklı fayda sağlayan bir müzakereden (win-win/ kazan-kazan) bahsetmeyi tercih ettiğini dile getirdi.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kısa zaman önce verdiği demeçte, şu an temel konulara odaklanılması gerektiğini söylediğini anımsatan Eide, artık ilk önce kolay konuları kapatmaya çalışmalarının mümkün olmadığını ifade etti.
Ne kadar konunun beklemede olduğunun, bunları nasıl tanımladıklarına bağlı olduğunu da ifade eden Eide, “Süreç açısından hayati olan kaç konunun beklemede olduğunu bana sorarsanız, bunlar çok azdır” dedi.
Gazeteye göre Eide “Tarafların, geride teferruatların kaldığı ve bunların çalışma grupları tarafından çözülebileceğini söylemelerinden önce, net yanıtlara ihtiyaç duydukları üç dört konuyu nasıl bir sonuca ulaştırmaları gerektiğini” de dile getirdi.
Bugünkü durumun mantığa aykırı görünmediğini de söyleyen Eide, bir müzakerenin bu şekilde geliştiğini; bunun ya bir savaşın sonuyla ya da ortakların birleşmesiyle alakalı olduğunu kaydetti.
“Liderlerle ve başka aşamalarda gerçekleştirdiği temasların akabinde, liderlerin söylemlerinin tonlarını düşürmek için elle tutulur adımlar atmayı üstlenip üstlenmeyecekleri” sorusuna karşılık ise Eide, kısaca şu yanıtı verdi;
“Evet bekliyoruz. Bu görüşmelerden sonra başka açıklamalar yapıldığını görmedik ve bu iyi bir şeydir. Liderlere, tarafların konuyla ilgili görüşlerini ortaya koyduklarını söyledim. Artık bu ülkede tarafların yaklaşımlarını bilmeyen hiç kimse yoktur. Artık krizin nedeni ve kötü etkilerinin aşılması için, sakin olma zamanıdır. Bunun için de yalnızca bir tarafın bir şeyler yapması yeterli değildir. Sanırım ortaklaşa bir işbirliği ve kararlılık gereklidir.”
Haberde, Eide’nin röportajının devamının, gazetenin web sitesinde olduğuna da yer verildi.
Foto arşiv