▶ Orta ve küçük ölçekli işletmelerin direktörleri hayat pahalılığını, asgari ücret artışı ve açıklanan prim desteğini YENİDÜZEN’e değerlendirdi, gelecek için “umutlu olmadığını” söyledi.
● Tolga Ahmet Raşit (Arun Un Direktörü): “Hayat pahalılığını durdurmak; hem işvereni, hem de emekçiyi koruyacaktır”
● Ali Çıralı (Çıralı Plastik Direktörü): “Bu bir kısır döngüdür. Ben daha pahalıya üretiyorum, vatandaş da daha pahalı tüketiyor. Bundan kurtulmamız lazım”
● Fatih Karayel (Ustam Unlu Mamülleri Direktörü): “Hayat pahalılığını bir an önce durdurmak gerekiyor. Önümüzde de bir belirsizlik var”
● Yusuf Tekinay (Burger Tunes Genel Müdürü): “Elzem olarak yapılması gereken hayat pahalılığını durdurmak olacaktır”
● Dilek Türker (Şefler Restoran Direktörü): “Aynı ürün yarın, bugünden daha pahalıysa asgari ücretin artmasının ne anlamı var?”
Orta ve küçük ölçekli işletmelerin direktörleri hayat pahalılığını, asgari ücret artışı ve açıklanan prim desteğini YENİDÜZEN’e değerlendirdi, gelecek için “umutlu olmadığını” söyledi. Asgari ücretin tek başına yeterli olamayacağına vurgu yapan şirket direktörleri hükümetin yapması gerekenler olduğunu belirtti: “Hayat pahalılığını durduracak önlem şart. Sürekli olarak maliyet hesaplamaktan yorulduk, yıprandık.”
Birçok işletme yaşanan kriz karşısında dükkânına kilit vururken, hayatta kalmak için mücadele eden işletmeler de sürekli olarak zam yapmak durumunda kaldığını belirtiyor.
Asgari ücretin geçtiğimiz gün net 11 bin 800 TL olması, bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un çalışan sayısı 5’in üzerinde olan işyerlerine, 10 çalışana kadar %50 prim desteği verileceğini belirtmesi sonrası, üretim ve hizmet sektöründe bulunan işletmelerin direktörleri YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulundu.
Sadece asgari ücretinin artırılmasının bir çare olmayacağını söyleyen şirket direktörleri, hayat pahalılığı karşısında hem işverenlerin, hem de çalışanların ezildiğine vurgu yaptı.
ÜstEL hükümetinin vereceği prim desteği konusuna da değinen şirket direktörleri, bu desteğin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri bir nebze olsun rahatlatabileceğini ifade ederek, bu desteğin sürekli olarak verilmesini talep etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy ise prim desteği konusunun yanlış anlaşılmaması için açıklamalarda bulunarak verilecek olan desteğin detaylarını paylaştı.
Taçoy: “Prim desteği başta üreticiler olmak üzere yüzde 50 oranına kadar yapılacak”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, prim desteğinin başta üreticiler olmak üzere yüzde 50 oranına kadar yapılmasının ele alındığını belirtti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taçoy, işveren prim desteği konusunda açıklamada bulundu. Bu konuda farklı yorumlar yapıldığına ve konunun özünden uzaklaşmaya başladığına işaret eden Taçoy, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için açıklama yapmak gereği duyduğunu vurguladı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda gerçekleşen görüşmelerde konunun gündeme geldiğini ve taraflarla istişarede bulunduklarını ifade eden Taçoy, hareket noktası oluşturacak bir modelin ortaya çıkmış olduğunu kaydetti.
Taçoy, sicil kayıtları esas alınmak kaydıyla, işverenlere 10 çalışana kadar prim desteği sağlanmasının konuşulduğunu belirterek, bu konuda bakanlık olarak çalışma başlattıklarını açıkladı.
Prim desteğinin başta üreticiler olmak üzere yüzde 50 oranına kadar yapılmasının da ele alındığını kaydeden Taçoy, taraflarla vardıkları uzlaşı noktası çerçevesinde çalışmalarına devam ettiklerini, belli bir aşamaya gelindiğinde bakanlar kuruluna bilgi verilerek ayrıntıların kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti. (Tak)
Üretim ve hizmet sektörü temsilcileri ne dedi?
Tolga Ahmet Raşit (Arun Un Direktörü):
“Yerli üretim yapan firmalara ekstra destek verilmeli”
“Asgari ücrete yapılan yaklaşık %35’lik artış, hayat pahalılığı karşısında yeterli değil. Ancak işletmeleri de korumak gerekiyor. Hayat pahalılığını durdurmak; hem işvereni, hem de emekçiyi koruyacaktır. Bu miktarı karşılayamayan firmaların olduğunu da göz önüne alırsak, işsizliğin artma tehlikesi de bulunuyor. Hükümetin sağladığı prim desteğini kötünün iyisi olarak yorumlayabiliriz. Böyle bir destek hiç olmasa, özellikle küçük veya orta ölçekli işletmeler için büyük bir sıkıntıya yol açacaktı. Ancak, verilen bu destek kesinlikle yeterli değil. Özellikle yerli üretim yapan firmalara ekstra destek çıkılmalıdır diye düşünüyorum. Bu konuda hükümete büyük iş düşüyor. Zor günlerden geçiyoruz. Özellikle dövizle ilgili ciddi endişelerimiz var. Zor günlerden geçtiğimiz bir gerçek.”
Ali Çıralı (Çıralı Plastik Direktörü):
“Yerli üretime destek vermek gerekiyor”
“Çok ciddi bir hayat pahalılığı var ve asgari ücret artışı iki tarafı keskin bir bıçağa benziyor. Asgari ücret ne kadar artarsa artsın, pahalılık karşısında hem çalışan, hem de işveren ezilmeye devam edecek. İşverenler olarak bu ücretleri ödemekte zorlanacağız ama çalışanlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Bunu yapmamız için de ürettiğimiz ürüne zam yapmak zorunda kalacağız. Yani, aslında bu bir kısır döngüdür. Ben daha pahalıya üretiyorum, vatandaş da daha pahalı tüketiyor. Bundan kurtulmamız lazım. Bunu yapabilmek için de özellikle yerli üretimi ayrıca desteklememiz gerekiyor. Gerek sanayi, gerekse tarımda yapılan üretim daha ucuz hale getirilmesi hayat pahalılığının bir nebze olsun durmasına da neden olacak. Üretim gittik sonra azalıyor ve yavaş yavaş daha çok ithalata kayıyoruz. Bu, ekonomik açıdan kötü bir tablodur. Bizleri zor günler bekliyor.”
Fatih Karayel (Ustam Unlu Mamülleri Direktörü):
“Sürekli olarak maliyet hesaplamaktan yorulduk, yıprandık”
“Asgari ücretteki artış çalışanlar adına kesinlikle yetersizdir ancak işverenler açısından da büyük bir miktardır. Asgari ücretin artışıyla birlikte bize hammaddeyi temin eden firmaların yüzde 30’luk biz zam yapmasını bekliyoruz. Yani bu da demek oluyor ki biz de personelimizin maaşlarını ödeyebilmek için ürettiğimiz ürünü daha pahalıya satmak zorunda kalacağız. Yapılan artışla birlikte şu anda 300 bin TL ekstradan gelir elde etmemiz gerekiyor. Daha önceden kısa süre de olsa prim desteği verilmişti. Firmalar o dönem için rahatlamıştı. Bu destek sürekli verilirse firmaların üzerinden büyük bir yük kalkmış olacak. Biz işveren olarak asgari ücretlilerin vergisini de ödemek zorunda kalıyoruz. Yani hem işletmeler, hem de çalışanlar çok zor durumda. Bu yüzden hayat pahalılığını bir an önce durdurmak gerekiyor. Önümüzde de bir belirsizlik var. Bizleri neyin beklediği merak konusu… Sürekli olarak maliyet hesaplamaktan yorulduk, yıprandık.”
Yusuf Tekinay (Burger Tunes Genel Müdürü):
“Yapılması gereken hayat pahalılığını durdurmak olmalı”
“Asgari ücretin artması çalışanlar açısından bakıldığı zaman yetersiz, işverenler açısından bakıldığı zaman ise fazla geliyor. Belirlenen bu asgari ücret hayat pahalılığı karşısında kesinlikle yetersizdir ama işverenler de düşünülmeli. Daha fazla artış yapılması küçük ve orta işletmeler için çok büyük sıkıntılar doğuracaktı. Elzem olarak yapılması gereken hayat pahalılığını durdurmak olacaktır. Bu konuda hükümete büyük bir iş düşüyor. Prim desteği verileceği açıklandı. Eğer bu prim desteği kesilmeden verilirse özellikle küçük veya orta ölçekli firmaların altından büyük bir yük kalkacak. Ancak verilen bu destek yeterli olmayacaktır. Yaşanan belirsizlik nedeniyle önümüzü göremiyoruz.”
Dilek Türker (Şefler Restoran Direktörü):
“Yaşanan hayat pahalılığı karşısında bezdik artık yorulduk”
“Asgari ücretin artması aslında bir çare değil. Çünkü bizler çalışanlarımızı ödeyebilmek için satış yapmamız lazım. Hem çalışanlarımızın maaşlarını, hem de diğer giderlerimizi karşılayabilmek için fiyatların artması gerekecek. Aynı ürün yarın, bugünden daha pahalıysa asgari ücretin artmasının ne anlamı var? Bu böyle kısır döngü gibi gidecek gibi görünüyor. Yapılması gereken hayatın ucuzlatılması için adımlar atılmasıdır. Yaşanan hayat pahalılığı karşısında bezdik artık yorulduk. Acilen önlem alınmalı.”