Cenevre’ye Haziran’ın ikinci yarısında gidilmesi bekleniyor.
New York dönüşü Kıbrıs’ın güneyinde Anastasiadis’e önerilerinden (ön şartlarından) vazgeçtiği için tepki var.
Oysa ki BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres güvenlik ve garanti başlığının önemli olduğunu da söyleyerek bir anlamda Anastasiadis’e Cenevre yolunu açmıştı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde ise bu anlamda Mustafa Akıncı rahattı. Çözümü istemeyen, savunmayan kesimler dahi Akıncı’ya “neden Cenevre’ye gidiyorsun?” diye sormadılar. Çünkü Kıbrıslıtürklerin çoğunluğu ‘çözüm’den yana uzun senelerdir ve şimdi de tavır aldıkları için bu çoğunluğu kırmak istemiyor çözümsüzlük taraftarları… Biliyorsunuz popülist politikaları çok seven partiler, bu konuda da popülist! davranmayı seçtiler. İyi yaptılar. Ara sıra meclis kürsüsünde veya gezdikleri yerlerde halkın hassas noktalarına dokunarak istedikleri politikayı, bireysel çıkarları ön plana çıkarsalar da “neden Cenevre’ye gidiliyor?” sorusunu sormaktan kaçınıyorlar.
Aslında çok zamanları da yok Kıbrıs sorunuyla ilgilenmek için!.. Onlar oralara gelmelerinin kendilerince gereklerini yerine getiriyorlar ve dağıtmaya devam ediyorlar.
O kadar meşguller ki daha önceleri dağıt dağıt bırakmadıkları yerler yüzünden bu kez artık askerin elindeki arazileri de bir şekilde eşe, dosta, aileye dağıtmak için çeşitli yollar deniyorlar. Ama bu yollar ne hukuki ne de ahlaki… Zaten Serdar Denktaş da oğluna devredilen, gelen tepkiler yüzünden sonra vazgeçilen arazi için meclis kürsüsünde kendi ağzından “etik değil doğru ama ben bunu hallederim” demişti.
3. Cumhurbaşkanı’nın kızı da Lefkoşa’nın en değerli yerindeki bir araziyi kendi arazilerine katmak ihtiyacı! hissettiği için veriliyor… Uluslararası bir oteller grubuyla yatırım yapacakmış.
Devlet Emlak Malzeme Dairesi’nin elindeki bir bina 10 yıllığına Serdar Denktaş’ın dünürüne kiralanıyor. Kime kiralandığını mecliste söyleyebilecek biri bulunamıyor ama Asım Dedezade Yenidüzen’e gelip manşetteki söz konusu kişinin kendisi olduğunu söylüyor.
***
Yani bunları neden yazdım; Başta Kıbrıs sorunuyla, Cenevre’de tekrar başlaması beklenen müzakerelerle ilgili giriş yaparken azınlık hükümetinin ve çözüm istemeyenlerin “neden Cenevre’ye gidiyorsunuz?” diye soramadığını, çünkü başka işleri olduğunu söylemiştim. İşte o meşguliyetlerinin haklı! gerekçeleri olduğunu belirtmek için yazdım.
***
Neyse hükümetimizi yoğun gündemleriyle baş başa bırakıp kimimiz için “bir ömür boyu çözülemedi” dedirten Kıbrıs sorununun bu kez Cenevre’de iyi niyetli yaklaşımlarla çözülmesini umalım… Umalım ve olumlu düşünelim ki bazı yaklaşımlara göre ‘pozitif etkimiz’ oralara kadar ulaşsın.