Sol’un hep hastalığıdır derler…
Pratik de onu gösteriyor zaten;
Kendi içinde bölünmeler, parçalanmalar, farklı biçimler, farklı arayışlar…
Soldaki bir partinin yaptıklarını, yapamadıklarını yine soldaki diğer partilerin veya sivil toplum örgütlerinin acımasızca eleştirileri ve bir bakıma da büyümeyi, gelişmeyi isteyerek veya istemeyerek engellemek…
“Ben daha iyisini bilirim, sen o kadar bilinçli değilsin, sen yanlışsın, daha doğru benim, esas sol benim” gibi kısır döngü ve sonuçsuz tartışmalar…
Eleştiri, özeleştiri hep olmalıdır ama bunu yapıcı yapabilmek de olması gerekendir.
***
Kısır döngü tartışmaların sonucunda olumlu bir sonuç görmek çoğu zaman mümkün olmuyor ve 23 Ocak seçimlerinde olduğu gibi olumsuz sonucu çok oluyor.
Mecliste sadece bir sol parti var artık.
Karşısında 4 sağ parti.
TDP, TKP ve Bağımsızlık Yolu baraj altına kalınca mecliste yoklar…
TKP ve Bağımsızlık Yolu zaten yoktu mecliste ama TDP her zaman var olmuşken şimdi o da yok.
Neden?
Yukarıda yazdığım gibi “ben en iyisini bilirim” egosuyla yaşanan bölünmeler yüzünden.
***
Mecliste bu dönem için bir sağda, bir solda iki büyük parti var.
UBP ve CTP.
“Böyle olması gerekirdi zaten” diyenler de var, “demokrasi açısından kötü bir durum” diyenler de…
Seçim sonuçlarıyla ilgili seçim gecesi başlayan yorumlar, bugüne kadar ve sonraki günler de devam edecek…
Farklı görüşler ve yorumlar var.
Şimdi önümüzdeki günlerde mazbatalarını alan vekillerin bazıları bakanlık yarışına girecekler.
UBP yanına alacağı DP veya HP veya her ikisiyle de bir hükümet kuracak. Belki üçlü olacaksa koalisyonda YDP yer alacak.
UBP açısından sadece DP ile kuracağı hükümette kendi vekillerine daha fazla bakanlık dağıtabilme olanağı olduğu için böyle bir modeli daha çok isteyecektir ancak DP’nin fazla isteklerini kesebilmek için “üçlü koalisyon da olabilir” söylemiyle öne çıktı Sucuoğlu.
UBP-DP koalisyonu daha çok ihtimal gibi görünüyor.
***
Öte yandan tabii ki görünürde ve matematiksel olarak en güçlü hükümet modeli UBP-CTP hükümeti olacaktır. Ancak ne kadar mümkün!
CTP Başkanı Erhürman, muhalefet görevini üstleneceklerini söyleyerek hükümete kapıları kapattı gibi.
Belki özellikle ekonomik çevrelerin istediği model bu olabilir ama iki parti açısından baktığımızda yapmak istedikleri, yapmak istemedikleri, vizyonları ele alındığında ve daha önceki deneyimleri de göz önüne getirildiğinde çok mümkün görülmüyor gibi…
Haziran’daki yerel seçimlere giderken de UBP, hükümet olanaklarını tepe tepe kullanmak isterken yanında CTP gibi bir partiden rahatsız olacaktır. CTP ise erken genel seçimlerde arkasına aldığı gücü muhalefette kalarak yerel seçimlere taşımak isteyecektir diye düşünüyorum.
***
Bir seçim bitti, başka bir seçime giriyoruz.
Daha önce belirlenen belediye başkan adaylarının yanına yenileri eklenecek artık… Bu dönemde yeni bir hükümet, bir kısmı yenilenmiş meclis ve bir kısmı yenilenecek belediye başkan ve meclis üyeleri olacak.
Bu yenilenmeler gerçekten yeni bir yeniyi mi getirecek yoksa eskinin devamı mı olacak göreceğiz.