Kişmir adaya döndü: “Fotoğraflarım çekildi, parmak izim alındı. Terörist muamelesi gördüm”

Türkiye’ye ‘giriş yasağı’ olduğu gerekçesi ile alınmayan Ali Kişmir adaya döndü.

Türkiye’ye ‘giriş yasağı’ olduğu gerekçesi ile alınmayan Ali Kişmir adaya döndü. Kişmir, ‘giriş yasağı’ olduğunun belirtildiğini ve deport yolcuların bulunduğu bölüme alındığını aktardı, “Fotoğraflarım çekildi, parmak izim alındı. Terörist muamelesi gördüm” dedi.

Kişmir’in ifadeleri şöyle:

“Bugün Türkiye’ye giriş yapmak istediğimde ‘giriş yasaklı’ olduğum söylendi. Hemen arkasından beni alıp deport yolcuların götürüldüğü yere götürdüler. Parmak izlerim alındı, fotoğrafların çekildi. Terörist muamelesi gördüm, ben gazeteciyim. Oradaki emekçiler çok iyi davrandı ama devlet tarafından terörist muamalesi gösterildi. Üzgünüm. Kendim için değil, Türkiye için üzgünüm. Çok sevdiğim Kıbrıs'ıma geldim. Türkiye için, Türkiye halkı için üzülüyorum, böyle yönetilmeyi hak etmiyorlar. Ben neden Türkiye’ye alınmadığımı da bilmiyorum. Bir kağıt verdiler bana, istersem yargıya başvurabileceğim söylendi. Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ile görüşüp yargı yoluna başvurmak üzere bir girişimde bulunacağız.


Neler yaşandı?

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, Türkiye’de polis engeliyle karşılaştı.

Kişmir’in “sınır dışı” mı edildiği yoksa polis tarafından engellendiğini mi bilinmiyor.

Bu sabah Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'ten ülkeye dönmeye çalışan Kişmir, PCR testi yapmak için Türkiye'ye girmek isterken, İstanbul Havalimanı'nda göz altına alındı ya da sorgulandı.

Kişmir, Hırvatistan'a gidiş esnasında herhangi bir sorunla karşılaşmamıştı. 

Ali Kişmir’in 12:15 sıralarında Ercan Havaalanı’na iniş yaptı.

Ali Bizden ve Ahmet An da Türkiye'ye alınmamıştı 

KKTC Cumhurbaşkanlığı eski Basın ve İletişim Koordinatörü Ali Bizden de geçtiğimiz temmuz ayında “milli güvenliğe aykırı davranış” ithamıyla Türkiye’ye alınmamış, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’nda 11 saat “Kabul Edilemez Yolcular Odası"nda kilit altında tutulmuştu.

Daha sonra araştırmacı Ahmet An da aynı gerekçeyle Türkiye’ye alınmamıştı.

KTÖS: “Ali Kişmir yalnız değildir”

Ali Kişmir’e destek için basın açıklamasında bulunan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Ali Bizden ve Ahmet An’dan sonra, Basın-Sen başkanı Ali Kişmir’in de güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye alınmamasının tesadüf olmadığını belirtti. AKP yönetiminin Kıbrıslı Türklerin kendilerine ‘itaat etmesini’ istediğini vurgulayan KTÖS yetkilileri, Türkiye’deki muhalif örgütler ve uluslar arası camianın konuya dahil olması gerektiğini söyledi, bunun ‘insan hak ve özgürlükleri açısından’ bir gereklilik olduğunu savundu. Açıklamada “bu olay karşısında Ersin Tatar’ın ve Ersan Saner hükümetinin nasıl bir açıklama yapacaklarını merakla takip etmekteyiz” dendi, bu yolda her türlü mücadeleye devam edileceği aktarıldı.

KTÖS’ün açıklama detayları şu şekilde:

“AKP, Kıbrıslı Türklerin itaat etmesini istemektedir

Kıbrıslı Türklerin laik, demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan tutumları, yobazlıktan, gericilikten ve faşizmden beslenen AKP rejimini rahatsız etmektedir. Afrika Gazetesi’ne saldırıyı organize ederek Kıbrıslı Türklerin genelini hedef alan anlayış, seçimlere müdahale ederek Kıbrıs sorununda AKP’nin çıkarlarını koruyan Sn.Tatar’ın seçilmesine taraf olmuştur. AKP yetkilileri Kıbrıslı Türklerle karşılıklı eşit ilişkiler değil, itaat eden bir toplum yapısı üzerinden hareket etmek istemektedir.

Aynı senaryo 1963-74 arası da vardı

Rum şovenizminin baş aktörü Makarios,  bazı Kıbrıslı Türkleri terörist ilan edip adamıza girişlerine izin vermiyorlardı. Şu anda Recep Tayyip Erdoğan ve AKP rejimi, aynı rolü üstlenmişlerdir.

AKP, Kıbrıslı Türkleri İstemiyor

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü ve anayasal nizamını koruma sorumluluğu verilen üç garantör ülkeden biri olan Türkiye, bu görevini bir kez daha kötüye kullanmıştır. AKP’nin tavır ve davranışları, aydınlara terörist muamelesi yapması Kıbrıslı Türkleri istemediğini göstermektedir.

Uluslararası camia ve Türkiye’deki muhalif örgütler konuya müdahil olmalıdır

Türkiye’nin AKP’den ibaret olmadığı gerçeğinden hareketle, Kıbrıslı Türklere uygulanan hasımane tutum karşısında Türkiye’deki muhalefetteki siyasi parti ve demokrat örgütleri, Avrupa Birliği’ni ve uluslararası kamuoyunu insan hak ve özgürlükleri açısından konuya müdahil olmaya çağırıyoruz.

Sn.Tatar yasaklılar listesini biliyor mu?

TC’li yetkililerinin kimleri, hangi gerekçe ile “güvenlik tehdidi” olarak gördüklerini açıklamaları gerekmektedir. Bu olay karşısında egemenlikten bahseden işbirlikçi Ersin Tatar’ın ve Ersan Saner hükümetinin nasıl bir açıklama yapacaklarını merakla takip etmekteyiz.

Mücadelemiz devam edecek

Kıbrıslı Türkleri “milli güvenliğe aykırı davranışlarla” itham edecek kadar gözü dönmüş bir AKP’nin adanın kuzeyindeki kolonileşme faaliyetleri ile Kıbrıslı Türkleri yok etme çabasına karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiriz.

Arif hocanın dediği , “Unutulmamalıdır ki coğrafya tarihi yener. Dolayısı ile bu coğrafyada yapılan tüm dayatmalar amacına ulaşamayacak.”

Haberler Haberleri