Mutlu insanlar kitap okur ve kahve içerler.
Agnès Martin-Lugand.
Henüz yedi yaşında Erez. Futbol oynamayı seviyor, bir de arabaları. İsimleri varmış arabaların, konuşuyorlarmış, hepsinin farklıymış huyu suyu. Yeni yeni öğreniyorum. Hayvanlar ayrı bir ilgi alanı Erez için, her türlüsü ile haşır neşir olmayı seviyor. Başka bir minik dostumun kurduğu cümleyi hatırlatıyor bana sıklıkla; “Herkes hayvan sever, sadece bazılarımız bunun henüz farkında değil.” Erez oldukça farkında olanlarımızdan.
Erez’e oyuncak seçmek öyle kolay ki! Hayvan çiftliği içeren herhangi bir şey onu mutlu edebilir veya minik bir araba. En fazla el becerisi gerektiren oyuncakları tercih ediyor, lego ve oyun hamuru her oyuncakçı ziyaretlerimizin vazgeçilmezi. Son zamanlarda Erez’in ilgisini yeni bir şey daha çekiyor. Kitap!
Oyuncakçı ziyaretlerimiz yerini artık kitapçıya bırakmak üzere. Erez kitap okuyor, okumakla kalmayıp yutuyor. Bu ay 170 kitap okudum derken hem onun, hem annesinin yüzündeki gurur görülmeye değer.
Okulda oyuna çevirmiş öğretmenleri kitap okumayı. Kim daha çok kitap okuyacak diye birbirleri ile yarışıyor çocuklar. Okumayı daha yeni sökmüşler, sürekli okuyorlar.
Yarışları sevmem, küçük çocuklar söz konusu ise hiç sevmem. Ancak, kitap okuma yarışına çok sıcak bakıyorum. Bu fikri ortaya atan ve görünen o ki, başarı ile de uygulayan öğretmeni ayakta alkışlıyorum.
Bu alışkanlık kolay kolay gitmez artık, bu çocuklar hayal güçlerini geliştirmeyi, farklı dünyalar keşfetmeyi bırakmazlar bir daha ve elbette ki düşünmeyi de. Bir kitap kapıyı başka bir kitaba açar, hikayeler katlanır çoğalır.
Roman karakterleri birbirini takip ederken, çocuklarınki gelişir. Müzik akar hayatlarına bir kitaptan, bir başkasından tiyatroyu keşfederler. Sanatı koymayı öğrenir kitap okuyan beyinler, bilimin yanına. Hayattan zevk almayı keşfederler erken yaşlarda, bir romanın sayfaları arasında gezinirken.
Farklı ülkelerde yaşayan kahramanlarını görmek özlemi ile seyahat fikri oluşmaya başlar yavaştan. Her milletten, her kültürden insanın özünde aynı olduğu gerçeği gelişir, genç zihinlerinde. Severler insanı, hayvanı ve doğayı.
“Çok okuyan mı, çok gezen mi daha çok bilir?” sorusuna en güzel cevap olurlar. Okudukça daha çok gezer, gezdikçe daha çok okurlar. Kardeşlik türkülerinden hiç vazgeçmezler, düşmanlığı öğrenmezler.
Maceradan maceraya koşar okuyan çocuklar, her farklı kitapta. Hayatın bir maceradan başka bir şey olmadığını keşfettikleri gün, bir oyun ile bu dünyanın kapılarını açan öğretmenlerini minnetle anmaya başlarlar. Çünkü her ne kadar bilgi acı verse de, kitap okumak mutluluktur ve güzel insanlar hep okuyanlar arasından çıkarlar, her zaman.