Ganimet üzerine kurulmuş bir ekonomi!
Turizm öncül sektör ama turist yok!
-*-*-
Eskiden evet vardı; 1974 sonrası en ilkel koşullarda bile Avrupa’dan, özellikle İngiltere’den turist geliyordu…
Şu anda İngiltere’de yaşam süren ve abartmayı nedense çok seven milliyetçilere göre İngiltere’de yaşayan 300 binden fazla Kıbrıslı Türk’ün 2 bini bile buralara tatile gelmiyor!
-*-*-
Bir öncül sektörümüz daha; “üniversiteler!”…
Haydaaaaa!
Çok üzgünüm, kurunun yanında yaşlar da gidiyor ama adı üniversite, kendisi sahte diploma üretim merkezi ya da insan kaçakçılığı adresi!
-*-*-
“Ülkemiz elden gidiyoooooor” diye İsrailli yatırımcı istemeyen; ganimete yatırım yapan İsrailli Güney’de tutuklandığı zaman da “vay da aha bu gavurunan yaşanmaz” filmini vizyona koyan bir cenah!
-*-*-
Zenginlerine vergi koyamayan bir devlet!
Zengininden elektrik parasını dahi tahsil etmeye çekinen, korkan bir yapı!
Köleliği, dibine kadar ırkçılığı ve insan ticaretini “normal” kabul eden bir hükümet!
-*-*-
Yoksuluna eğitim ve sağlığı; “sağlıklı” bir şekilde sunamayan bir garabet!
-*-*-
Medya mı?
Medyası kesinlikle kontrol altında!
Asker cinayet işlerse, “neden tutuklanmadı?” sorusunu dahi soramayan bir “meslek”!
Birkaç istisna mı?
Kaideyi bozma şansları yok!
-*-*-
Seçimleri şaibeli!
Cumhurbaşkanı bir yana, hükümetin başının kim olacağı Ankara’dan dizayn!
Göstermelik kurultaylar!
-*-*-
Rüşvetler!
Komisyonlar!
-*-*-
Hapishanesi tıklım tıklım!
-*-*-
Ve Amerika, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne helikopter üssü kuracakmış!
Protesto edelim, hep birlikte lütfen ha!
İyi, protesto edin de kim sallar ki sizi?
Niye sallasın ki?
-*-*-
KKTC mi?
KKTC’nin gerçeği, dört harfli kısaltılmış Türkçe isminin ilk iki harfinin söylenişinde saklı!
Fıkra!
UBP’de kurultay heyecanı yükseliyormuş.
Son bakılan fallara göre üç vaktin hemen ardından yani yorumlayacak olursak önümüzdeki üç aydan hemen sonra kurultay gerçekleştirilecekmiş…
Ve başkan adayları yavaş yavaş ortaya çıkıyorlarmış.
Faiz Bey yeniden zemin yoklaması yaparken, Ünal abi ve Taçoy ha bir de Ahmet kardeş kesin adaymış.
Başkaları da varmış.
Seçim yapılacakmış.
8 bin UBP üyesi oy kullanacakmış ama sonuç ne olursa olsun, genel başkanı başkaları belirleyecekmiş!
Kimse de sesini çıkaramayacakmış!
Ne masraf edersiniz ya be oğlum!
20 Temmuz’da Tayyip Bey gelecek ya; adaylar çıksın huzuruna, o da başkanı işaret etsin, bu iş de olsun bitsin!
Yemeyin canınızı!
CTP
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Temmuz 2024’te KKTC’ye gelecek…
1974’ün 50’nci yıldönümünde hem törenlere katılacak hem de tatilde olan KKTC Meclisi toplantıya çağrılacak ve orada konuşma yapacak!
-*-*-
Efendim CTP geçen gelişinde, Erdoğan’ı protesto etmiş ve Meclis’e katılmamıştı!
Haklı sebepler vardı…
Seçimlerimize müdahale edilmişti ve bu müdahaleyi yapan ya da yaptırana gereken mesaj verilmeliydi…
Verildi de!
-*-*-
Şimdi katılacak mı?
UBP saflarında hala soğuk savaş döneminden kalma bazı arkadaşlar, akılları sıra ülkenin en büyük – en eski siyasi partisine gaz vermeye çalışıyor!
-*-*-
Size ne?
Siz kendi genel başkanınızı seçemiyorsunuz; kendi cumhurbaşkanı adayınızı belirleyemiyorsunuz; CTP’nin vereceği kararı mı aşağılamaya çalışıyorsunuz?
-*-*-
CTP’nin son derece demokratik yöntemlerle seçilmiş bir yönetimi, genel başkanı, MYK’sı, Parti Meclis’i vardır ve oturur kararını en demokratik şekilde alır…
CTP’liler de bu kararı beğenirse alkışlar, beğenmezse eleştirir!
CTP’de yüzde 60 oyla seçilen bir genel başkanı, Türkiye’den gelen iki dilbandi, otomobile bindirip Lefkoşa’da tur attırıp sokağa bırakamaz!
CTP’de böyle bir şey olmaz; olursa da o iki dilbandiye, 15 bine yakın üye zavallılık etmez!
-*-*-
Bir “yorumcu” olarak, CTP’nin o gün Meclis’te olması gerektiği inancındayım…
Haaa efendim Tayyip Erdoğan kendi görüşünü veya devletinin Kıbrıs meselesi ile ilgili duruşunu mu açıklayacak?
Açıklasın!
Efendim CTP’ye kendi görüşünü o oturumda belirtme şansı tanınmayacak mı?
Tanınmasın!
Eğer öyle olursa CTP’nin siyasi duruşu mu değişmiş olacak?
-*-*-
Türkiye’nin veya herhangi bir dost ülkenin lideri, her CTP’li için saygı duyulması gereken biridir…
Siyasi duruşu ne olursa olsun…
O oturumda cevap verilmeyebilir ama her platformda gereken ses çıkarılır; bundan önce olduğu gibi…
-*-*-
Tayyip bey KKTC Meclisi’nde, dost ve kardeş bir ülkenin demokrat bir lideri gibi konuşursa, bu O’nun büyüklüğü olur!
Ama Tayyip bey Meclis’e gelir ve görüşünü dikte edercesine, işgalin temsilcisi gibi konuşursa, bu ayıp en çok kendisinedir…
Ve bu ayıp ve utanç; “egemen eşit bullez” diye diye caka satan maydanozlu köftelerin ayıbıdır!
-*-*-
CTP’nin utanacak, sıkılacak, ezik durmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir!
Asıl ezik durması gereken, Tayyip Erdoğan’ın her fikir değiştirişini alkışlayan – alkışlamak zorunda olan zavallılardır!
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi, Gazze'nin en iyi zamanlarda bile yetersiz olan su ve sanitasyon sisteminin yüzde 67'sinin artık yok olduğunu söylüyor… Bir yanda bombalar, kurşunlar yağıyor… Öte yanda bırakın içmek için, insanların ellerini yıkayacak suyu kalmadı… İsrail barbarlığının katlettiği insan sayısı 135 bini geçti… Öldürülen gazeteci sayısı 152… Ve Hamas teröristtir dolayısıyla da İsrail haklıdır ha! Günah be! Yazık be! Bu arada belirteyim, bizzat İsrail Ordusu’nun sözcüsü açıkladı; “Hamas bitmeyecek”… Sizce bu gidişle Hamas biter mi büyür mü? İsrail düşünsün… Ölümden başka şans bırakılmayan Filistinliler, Hamas’a katılır mı katılmaz mı?