Bir insan ne zaman “rezil” olabilir?
Bu sorunun en basit yanıtı, “rezil olmadığı zaman” şeklindedir…
Yani eğer rezilsen, korkma, rezil olmazsın!
Rezil olmanın, “daha da rezil olması” da yoktur!
-*-*-
Sevgili Cenk Mutluyakalı da yazdı…
Cumhurbaşkanı, “bizi rezil ettiniz” diye kızmıştı ya!
-*-*-
Neyse!
Sevgili Cenk’in bahsettiği konuların ötesinde, bu rezil olma işine daha önce de çok değindik ama dün yine bazı şeyler aklıma geldi!
Mesela, Ersin Tatar diyor ki, “egemen eşitiz”…
Peki, hangi devletle egemen ve eşit olduğunu söylüyor mu?
Evet söylüyor, “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile…
Peki Türkiye ile egemen ve eşit miyiz?
-*-*-
Yani “KKTC”, sadece “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin mi egemen ve eşitidir?
Türkiye’nin değil mi?
-*-*-
Ersin Tatar’a deseler ki, “Baf Belediye Başkanı ile, Baf’ta makamında görüş”…
Sizce görüşür mü?
Görüşmez!
Baf Belediye Bandsou tarafından karşılanacaksınız, sizi Poli’de, yani atalarınızın köyündeki hamamlara da götürüp gezdireceğiz…
Baf Ticaret Odası’nı ziyaret edeceksiniz…
Baf’taki bir üniversite de size onursal doktora verecek…
Asla kabul etmez?
Neden?
Çünkü Ersin Tatar, kendisini Anastasiadis’in mütekabili görür değil mi?
Ne demek Baf Belediye Başkanı ile görüşmek!
-*-*-
İyi güzel de Antep Belediye Başkanı ya da Kayseri Valisi ile mütekabil misiniz?
Peki Nasreddin Hoca ile!
-*-*-
Veya Tatar, Erdoğan ile mütekabil mi?
Fuat Oktay ile mütekabil mi?
Anamur Kaymakamı?
-*-*-
Kardeşim, kim, kimi, kime rezil ediyor?
Alın size bir soru: Geçitkale Havaalanı nerededir?
KKTC’de!
Egemen ve eşit KKTC’nin önemli bir noktasıdır değil mi?
Peki, Geçitkale Havaalanı kimin kullanımındadır?
Kim karar vermiştir buna?
KKTC Hükümeti veya Meclisi mi?
Cumhurbaşkanı’nın böyle bir karar yetkisi zaten yok da; Geçitkale’nin Türk İHA ve SİHA’larının kullanımına verilmesi kararı, Türkiye’de alınmıştır.
KKTC’deki ilgili makamlara sadece bilgi verilmiştir.
-*-*-
Egemen eşit mi?
Hadi canım!
Rezil olmak mı?
Kim etmiş sizi rezil?
Geçitkale’den yola çıkarsak, KKTC, egemen eşit bir devlet değil, basit, sahte ama aynı zamanda rezil alt yönetimdir sadece.
Ve ne Cenk ne de bir başkası tarafından rezil edilmiştir!
KKTC, bizzat kendi cumhurbaşkanı tarafından rezil edilmektedir…
-*-*-
Hiçbir “kriminal”, elini kolunu sallayarak, bir egemen eşit ülkeye giremez…
Ve bu kadar rahat çıkamaz.
-*-*-
Milliyet gazetesi yazmıştı…
İstanbul’un sembollerinden birisi olan tramvaylar 1872 yılında kullanılmaya başlandı. Günümüzde elektrikle çalışan bu tramvaylar ilk yıllarında atlar vasıtasıyla çekiliyordu. Kısa sürede de halk tarafından sevilmişti çünkü ucuz bir ulaşım aracıydı bu tramvaylar.
-*-*-
Tramvayları çeken atlar da sonuçta canlılar ve yoruluyorlar. Şişhane yokuşunda yorulan atlar Taksim’de dinlendiriliyor, yerlerine de dinlenen atlar geçiyordu. Böylelikle seferler aksamıyordu. En çok kullanılan Şişhane - Kurtuluş arasında çalışan tramvayların atları Dingo isminde bir ahır sahibinin ahırında dinleniyorlardı. Hattın yoğun olmasından mütevellit çokça da giren çıkan oluyordu Dingo’nun ahırına.
-*-*-
Üstüne üstlük Dingo içkiyi fazla seven ve sürekli alkollü dolaşan birisiydi. Bu da ahırdaki defterlerin tam olarak, düzgün bir şekilde tutulamamasına yol açıyordu. Giren çıkanın haddi hesabı olmuyordu. Yorgun atı getirenler bazen bir önceki seferde yorulan atı alıp gidebiliyordu. Garibim atlar da dinlenemiyordu haliyle.
İşte girenin çıkanın belli olmadığı Dingo’nun ahırı Türkçeye de böylelikle deyim olarak yerleşti.
-*-*-
Kısacası, kimse, KKTC’yi rezil edemez…
Buna gerek de yok çünkü…
Aile!
Türkiye’den geldiler, bize “aile” olmayı öğretecekler…
Kimler?
Dinci, yobaz adamlar veya kadınlar!
Ersin Tatar himayelerinde…
-*-*-
Teşekkür ederim, almayayım…
İnsanlar aşağılanacak…
Kadınlar aşağılanacak…
LGBT + aşağılanacak…
Ve bize “boşanma” ya da boşanmama öğretilecek!
Ersin Tatar himayelerinde…
-*-*-
Siz gerçekten ciddi misiniz, yoksa kasıtlı mı yapıyorsunuz?
-*-*-
Bu çalıştayda dendi ki; “… Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havası içinde bir aile ortamında yetişmesi gerektiği kabul edilmiştir.”
-*-*-
Yani aile mutlu değilse, çocuğun kişiliği tam ve uyumlu olarak gelişmiyor mu?
Siz bu saptamayı yaparken ve söylerken, ciddi misiniz?
Birini ya da birilerini mi hedef alıyorsunuz?
-*-*-
Allah aşkına, Din aşkına, neye inanıyorsanız onun aşkına; sırf bir şeyler yapmak için bir şeyler icat etmeyin…
Anlamsız, alakasız, bizden uzak ve modern aile anlayışından uzak saçmalıklarla da uğraşmayın.
Ayrıca boşuna para da harcamayın!
Yazıktır!
ac
Türkiye’den bir grup komutan geldi, önce ilgili bakanla konuştular, sonra hükümetin haberi oldu… Haaa bu arada, KKTC’deki komutanların da hiç haberi yoktu… Geçitkale’yi kirasında tutan şirketin yöneticilerinin hiç haberleri bulunmuyordu… Ve dediler ki, “Geçitkale Havaalanı artık bizim kullanımımızdadır”… Efendim, ideolojik olarak olaya yaklaşır, “ayrımız gayrımız yok, tabii ki buyurun, dükkan sizin” diyebilirsiniz ama “egemen eşit devlet” derken, iki kez düşünmelisiniz… (Fotoğraf ilk İHA’nın geldiği anı gösteriyor…)