KKTC ekonomisi uçuyor. Gerçekten. Yalan yok.
Bakın, bir rapor daha çıktı. Dünya Bankası Kıbrıs Türk ekonomisinin tahlillerini yaptı, röntgenini çekti, muayenesini yaptı.
Sonuç?
Uçuyoruz!
Lakin uçurumdan aşağıya!..
* * *
Veriler sürpriz değil. Ama bazıları çarpıcı.
Mesela son 8 yılda her birimiz 2 bin Euro daha fakirleşmişiz.
2011 sonrası sürekli bir 'aşağıya düşüş var.
Bu tarih enteresan aslında. Zira TC-KKTC ekonomik protokollerinin en katılarından biri o dönemde uygulanmaya başlamıştı. Güya 'ekonomiyi düze çıkarma' hedefi vardı dayatma politikaların ve toplum olarak bizi nereye getirdiği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
* * *
Dünya Bankası raporundan şunları not aldım:
"2011'den itibaren Kıbrıslı Türklerin gelir düzeyi sürekli düştü.
2018'de TL'nin görülmemiş değer kayıpları sonucu büyüme hızı yavaşladı ve yüzde yarım seviyesine indi.
TC mali desteği öngörülmeyen şekilde azaldı. Bu da mali konsolidasyona sebebiyet verdi.
2015'te KKTC 'yüksek gelirli ülkeler' statüsünü kaybetti.
Yatırımlar azaldı.
Turist sayısı düştü.
İnşaat ve hizmetler sektörü ile Güneyden Kuzeye geçenlerin alışverişleri sayesinde büyüme hızı eksiye düşmedi."
* * *
Raporda Kıbrıslı Türklerin 'çok ümitsiz olduğu', 'kurumlara güvenin dibe vurduğu', 'kadın ve genç istihdamının düşük olduğu', 'enerjide dışa bağımlılığın büyük kaynak kaybı yarattığı', 'işgücü piyasasının esnek olmadığı' gibi başka önemli saptamalar daha var.
Bunlarla beraber 'iyi yönetişim', 'özel sektör çalışanını güçlendirme ve teşvik etme', 'yenilenebilir enerjiye yönelme', 'sosyal refah reformuna gitme' gibi, çok da yabancı olmadığımız çözüm önerileri de var raporda...
"Her şey Kıbrıs sorununa bağlı değil, bazı önlemler alınırsa Kıbrıs Türk ekonomisi 2035'e kadarki sürede iki kat büyüyebilir" diyor raporu yazanlar...
Bunun kolay olmadığı, hele TL-zone'da kaldıkça ekonominin kumdan kale olmaktan kurtulamayacağı yalan değil.
Ama yine de bu, 'hiçbir şey yapmadan oturup bekleyelim' anlamına da gelmez.
Lakin soru şu: 2011'den beri bizi sürekli fakirleştiren mentaliteden nasıl kurtulacağız?
Öyle bir siyasi irade kaldı mı toplumda?
Bu siyasi iradeyi arkasına rüzgar yapıp yürümeye niyetli bir siyaset lazım bize...
Umut orada olabilir pekala...