Bu satırları yazarken, Halkın Partisi (HP) vekillerinin Meclis’ten istifa edip etmeyecekleri konusu netleşmiş değildi.
Bugün, 25 Mayıs 2022 Çarşamba günü saat 11.10’da Sim Tv’deki konuğum, HP Genel Başkanı Kudret Özersay olacak…
Soracağız.
-*-*-
HP’nin yetkili siyasi organı olan Parti Meclisi, “Meclis’ten çekilme” kararı aldı.
Kudret Özersay’ın bu karara uyacağı kesin.
Ancak, aynı partinin Gazimağusa Milletvekili Ayşegül Baybars ve Girne Milletvekili Jale Refik Rogers henüz kararlarını açıklamadı.
-*-*-
Olasılıklar nelerdir?
Birinci aklıma gelen şudur:
Meclis Genel Kurulu’nda, üç HP’li vekilin “istifa” talepleri kabul edilmeyecek.
Hükümetin üç ortağı UBP, DP ve YDP “hayır istifa edemezsiniz” derse, üç vekilin pozisyonu, Hüseyin Özgürgün’ün pozisyonu olacak.
-*-*-
İkinci aklıma gelen şudur:
Eğer üç vekilin istifası kabul edilirse, HP’nin ayakta veya hayatta kalması şansı çok azalacak.
Zaten alınan karar, sanki “partinin kapatılması kararı” olacak.
Partililer buna karşı olabilir ama üç vekilin istifası demek, partinin devlet kaynaklı gelirinin sıfırlanması demek olmayacak mı?
Aslında parti kapanmasa bile, iflas edecek anlamına da gelir bu durum.
-*-*-
Üçüncü olasılık ise şöyledir:
Ayşegül Baybars ve Jale Refik Rogers istifa etmeyecek, bağımsız vekiller olarak Meclis oturumlarında yer alabilecekler.
Kendi partilerinin kararına hilafen istifa etmezlerse, ihraç edilmeleri gerekecek.
Yani HP’li kalamayacaklar.
-*-*-
Sine – i Millet kararı mı?
Daha önce de yazdım…
Saygım sonsuz…
Ama, bu kararı, erken genel seçim öncesi bazı siyasi grupların veya kişilerin almış olduğu “sandığı boykot” kararına benzetiyorum…
-*-*-
Sandığı boykot, kesinlikle hiçbir işe yaramamıştır.
Çünkü, karşımızda, UBP, DP ve YDP’den oluşan yüzde 50 + bir oy oranı vardır ve bu oy oranının; değil seçimi boykot, gözlerinin önlerinde genel başkanlarının “darp” edilmesine aldırmayan bir “yapıları” söz konusudur.
-*-*-
Düşünün, UBP’nin her 10 üyesinden 6’sı tarafından genel başkan seçilen Faiz Sucuoğlu, iki ya da üç memurun tekme ve tokadıyla başbakanlıktan indirilmiştir ve tek bir partili buna ciddi anlamda tepki vermemiştir.
-*-*-
Şimdi, HP’nin sine-i millet kararı da, tıpkı boykot kararı gibi bizi heyecanlandırsa, helal olsun çektirse bile, ülkeyi Ankara ile birlikte yönetenlerin zerre kadar umurunda değildir.
-*-*-
Boykot, ülkenin en eski siyasi partilerinden biri olan TKP’nin devamı olan TDP’yi ve hatta TKP’yi baraj altı bırakmıştır.
Boykot, belki de şu andaki UBP – DP – YDP koalisyonunun da sebebidir…
Ve HP’nin şu anda, “hükümet meşru değil, hade bye bye” demesi; hiç de etkili olmayacaktır…
Bu halk, eski HP’yi ne kadar hatırladıysa, bu HP’yi de o kadar hatırlar!
-*-*-
Merhum Alper Orhon ve arkadaşlarını saygıyla anıyorum bu arada…
Alper Orhon da kim?
Mesela UBP’de siyasi darbeyi yapan Türkiyeli memurlar, bu ismi zerre bilmez!
Ama emin olmamız gereken bir şey var; HP’nin seçmenlerinin yüzde 85’inin, hatta belki de 95’inin de bu ismi hiç işitmediğinden eminim!
-*-*-
Ne mi yapmak lazım?
Vallahi söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum ama 1958’den beri olduğu gibi, yani tüm geçmişimizin yalanlarla, propagandayla, sahte devlete inanmakla geçtiği gibi, bu günler de geçecek!
“Yedik”! diyorum, bir de şunu ekliyorum:
UBP’ye yapılan darbe, ülke demokrasisine yapıştırılan tükürük “unutulmuştur”…
Her şey normalmiş, hatta devlet sahte değilmiş gibi davranmaya devam!,
Protokol tartışmalarından ne anladım?
Siyasi deprem veya darbe oldu!
Faiz Sucuoğlu devrildi!
Meclis’te dün UBP’li vekillerin ve Başbakan Ünal Üstel’in konuşmalarından anladığım şudur:
1 - Olan oldu, Faiz bey gitti, biz kabul ettik, siz de edin.
2 – Protokolün içeriğini kesinlikle bilmiyoruz ama imzaladık, uygulama sözü verdik.
3 – Geçmişte siz de benzer protokollere imza attınız.
4 – Sine-i millet falan hiç gerek yok, buyurun gelin birlikte reformalar yapalım.
-*-*-
Muhalefet dün tekti…
HP’li üç vekil Meclis’e gelmedi.
Muhalefetin (yani HP giderse tek başına muhalefet yapacak olan CTP’nin) vekillerinin dediğinden anladığım, en başta bu protokolün “bir dayatma” olmasıdır.
Bir çok maddesi de kesinlikle kabul edilemezdir!
Hatta bazı maddeler son derece mantıksızdır…
Kısacası, CTP’ye göre, “bu protokolde hem kabul edilemeyecek hem de uygulanması imkansız bir yığın madde var ama uygulanabilecekler de yok değil…”
-*-*-
O zaman, “uygulanabilecekler” toparlansın; onlardan başlansın…
UBP siyasi darbeyi sindirmişse, Faiz beyin bile zerre kadar umurunda değilse; bütün bunlar zaten yıllardır tekrarlanan aynı senaryo ise; “hiçbir şey olmamış gibi” devam edilsin!
Benim anladığım budur!
E hayırlı olsun!
Haaa bu hükümet gayr-ı meşru mu?
Hayır, “gayet meşru”dur!