KKTC tapuları KKTC’de geçerlidir

Ünal Fındık

Mal-Mülk meselesi gündemdeki yerini kimseye kaptırmıyor. Nereye giderseniz gidin tartışılan konu bu. Böyle olunca dedikodular da, şehir efsaneleri de artıyor.
Önce Rumlar filanca muhtara başvurarak evini satmak istediğini ve Türk alıcının da beraberinde geldiğini, bu nedenle evden çıkmasını istediğini söylediği yayıldı. Ardından başka bir köyümüze 4 otobüs ve bilmem kaç araba dolusu Rum gelmiş ve evlerini görerek tamir için neler gerektiğini tespit etmek istemişler. Çünkü “yakında evimize döneceğiz, şimdiden neler gerektiğini tespit edelim istedik” demişler. Yaratılan huzursuzluğu da çevik kuvvet önlemiş.
Bu dedikodular ortada dolaşırken eski İçişleri bakanlarından UBP milletvekili ve Ekim sonundaki kurultayda başkan adayı Nazım Çavuşoğlu “KKTC Tapuları geçerlidir” diyerek, tartışmalara yeni bir boyut getirdi. Üstelik devlet makamlarına seslenerek “KKTC Tapularının geçerliliği defalarca devlet makamları tarafından yapılan açıklamalarla tekrarlanmalıdır” dedi.
Açıklamaya bakar mısınız Nazım Çavuşoğlu KKTC makamlarına çağrı yapıyor “sabah akşam KKTC tapuları geçerlidir diye demeç patlatın”. Çavuşoğlu böyle yapmakla bu konudaki kuşkuların dağılacağını, insanımızın rahat edeceğini düşünüyor.
Doğrudur. KKTC tapuları KKTC’de geçerlidir. Bu gerçeği kimse değiştiremez. Ama KKTC dışında koskoca bir dünya var, bu dünyada geçerli bir hukuk sistemi var ve siz bu hukuk sisteminin içine girmediğiniz sürece bu tartışma da ortadan kalkmaz.
İster sabah akşam, isterseniz akşam sabah, hatta isterseniz gece gündüz KKTC tapuları geçerlidir diye demeç veriniz. Sonucu değiştiremezsiniz.
Konunun uzmanları “KKTC tanınsa bile bu tapuların geçerli olması için yeterli değildir” diyor. Bunun için mutlaka mal sahiplerinin onayının alınması gerekir. Bu da ancak mal sahiplerinin bireysel olarak tatmin edilmesi ile mümkündür.
Mülk sorununun çözümü de Kıbrıs sorununun çözümü ile olanaklı olur. Çözüm demek Rum ortaklarımızla her konuda uzlaşmamız demektir. Yani Kıbrıs sorununun belirlenen ve yıllardır üzerinde konuşulan 6 temel başlığın tümünde uzlaşabilmemiz demektir.
Mal-Mülk sorunu da bu 6 başlıktan bir tanesidir. Çözülmesi gerekir ve çözülecek. Global değil, bireysel çözülecek. Çünkü mülk sahipleri devletler değil, bireylerdir.
Siz kuzeyde kendinize göre bir düzen kurdunuz, kuzeyde kalan Rum mallarını istediğiniz gibi parselleyip dağıttınız, şimdi bu düzeni nasıl yasallaştıracağınızı düşünüyor olabilirsiniz.
Ama bu mümkün değil. Güney göçmeninin bıraktığı bütün malların sahibi olsanız bile bu yetmez. Çünkü kuzeyde kalan Rum malları yaklaşık 1.5 milyon dönüm, güneyde kalan Türk malları ise sadece 500 bin dönüm civarındadır.
Dahası hala sizin verdiğiniz eşdeğer puanlarını elinde tutan yüzlerce güney göçmeni var. Bu adaletsizliği nasıl yasallaştıracaksınız.
Elbette KKTC tapuları KKTC sınırları içinde geçerlidir. Alınıp, satılabilir, üzerine gelişme de yapılır. İsterseniz 5 yıldızlı otel, isterseniz 10 katlı apartman yaparsınız. İster 5 yıldızlı oteli bir işletmeciye kiralarsınız, isterseniz 10 katlı, 100 daireli apartmanı satılığa çıkarırsınız. Ama toprak Türk malı ise gazete, ya da TV reklamlarında “Türk Malı” yazmayı unutmazsınız. Çünkü bu sattığınız dairelerin fiyatını da, satış durumunu da etkiler.
KKTC tapuları elbette KKTC’de geçerlidir. Ama aradan 40 yıldan fazla zaman geçti hala bu tapuların tartışması bitmedi. 140 yıl daha geçse bir anlaşma olmadan bu tartışma bitmez.
Siz ne kadar demeç verirseniz verin, ne kadar bu tapular geçerlidir derseniz deyin gazetelerde “Türk Malı” reklamlarını durduramazsınız.
Bunun tek yolu çözümdür. Bu tartışmaların başlangıcını yaşayan, kim ne aldı, ne almadı, kimin malı vardı da aldı, kim havadan aldı dönemini yaşayan babalarımızın nesli yavaş yavaş göçüp gidiyor. Bir süre sonra bizim nesil de yavaş yavaş göçüp gidecek. Ama bu tartışma bitmeyecek. Çocuklarımıza çok karmaşık ve ne olduğunu zor anlayacakları bir miras bırakacağız.